Kemal Kılıçdaroğlu temel hedefinin ‘yoksulluğu ve işsizliği bitirmek’ olduğunu söyleyince başta Başbakan olmak üzere çoğu kişi “Kaynak nerede?” diye soruyor. Aynı soruyu geçenlerde Akşam’da Çiğdem Toker de sordu Kılıçdaroğlu’na:
- Bu sloganı nasıl hayata geçireceksiniz?
- Türkiye’nin yeteri kadar kaynağı var. En büyük sorun, kaynağın bugüne dek çok savurganca kullanılmış olması. Bir yatırım, normal koşullarda 100’e yapılıyorsa, bittiğinde bakıyorsunuz, 500’e çıkmış. Başta planlanan harcama artmış. Bu durum çok yaygın, sona ermesi gerekiyor.
- Nasıl sona erdireceksiniz?
- Temel sebep İhale Kanunu. Yeterli denetim yapılmıyor. Kaynakların verimli kullanılması için, yatırımları sivil denetime açacağız.
- Sivil denetimden kastınız?
- Meslek odaları, birlikleri ve bağımsız denetim kuruluşları, yatırım süresince kaynağın ne kadar etkin kullanıldığını sorgulayacak. Bu arada Sayıştay’ın yeniden yapılanması gerekiyor. Ayrıca Meclis’te, Plan Bütçe Komisyonu’nun yanına bir de Kesin Hesap Komisyonu’nu kurmak gerekiyor.
- Bunun yoksulluğu bitirmekle ne ilişkisi var?
- Bütçe Komisyonu’nda geleceğe dönük planlar tartışılır. Kesin Hesap Komisyonu’nda ise önceki bütçe amacına ne kadar ulaştı, onun hesabı verilir. Bazı ülkelerde Kesin Hesap Komisyonları’nın başkanı, ana muhalefet partisi lideridir. ‘Ben parlamentoya yetki verdim. İktidar bunun ne kadarını gerçekleştirdi?’ diye hesap sorar. Hesap sorulacağını bilirseniz, dikkatli harcarsınız. Eğer bunları yaparsak, kaynaklar sağlıklı kullanılınca pek çok şeyi çözeriz.
Mahpus gazeteci
Tutuklu bulunan İşçi - Köylü gazetesi Kartal bürosu çalışanı Suzan Zengin’in Bakırköy Kadın Hapishanesi’nden gönderdiği mektubu birlikte okuyalım:
“Mektubum sizlere ulaştığında tutuklanmamın üzerinden yaklaşık 9 ay geçmiş olacak. Bu süre içinde henüz mahkemeye çıkartılmadığımı da hemen belirteyim. İddianame ve ilk duruşma tarihi açıklanalı da henüz birkaç hafta oldu. İlk duruşmanın tarihi 26 Ağustos 2010! Yani tutuklanmanın üzerinden tam bir yıl geçmiş olacak. Bunun, sorgusuz - sualsiz, peşin cezalandırma mantığının ürünü olduğu çok açık...”
Bu muameleye tabi tutulan yalnızca gazeteci Suzan Zengin değil. Silivri’de bu örneklerin onlarcası var. Nazi Almanyası’nı andıran bir hukuk ve yargı düzeni kuruldu.
Yargılama adı altında bir cezalandırma sistemi uygulanıyor.
İnsan hakları, hukuk, adalet yerlerde sürünüyor... “Milli irade” bunu mu istiyor?
Turuncu devrim!
İzmir CHP İl Başkanı Ekrem Bulgun, kurultay gecesi Gürsel Tekin’in yaptığı toplantıyı anlatıyor:
“Tekin’in toplantısına 35 il başkanı daha geldi. Tekin’e, ‘Kılıçdaroğlu’nun listesini biliyor musunuz, kimlerin yönetime dahil olduklarından haberiniz var mı?’ dedim. ‘Bilmiyorum’ dedi. O zaman neyi tartışacağımızı sordum. Kılıçdaroğlu ile görüşüldü ve ikinci bir liste arayışı son buldu. Gürsel Tekin o toplantıda 750 delege ile ‘turuncu devrim’ yapacaklarını söyledi. Benim çıkışlarım ikinci bir listenin çıkmasını engelledi. Parti içi oyunu ben bozdum.”
Kim bilir daha ne oyunlar izleyeceğiz...
Ver
Kemal Kılıçdaroğlu öncelikle kimlerin maaşının artmasını istiyor? Kemal Bey, bakınız 2006 yılında yapılan bir röportajda ne diyor?
“Üç gruba aylık verirken eliniz titremeyecek. Bunlardan birisi öğretmenler. Çocuğunuzu emanet ediyorsunuz ve öğretmenler Türkiye’nin geleceğine yön veren insanlar yetiştiriyor. İkinci önemli grup hâkimlerdir. Çünkü yargıç, toplumdaki adalet duygusunu ayakta tutan en önemli güçtür. Dolayısıyla yargıçlara da aylık verirken eliniz titremeyecek. Sonuncu kesim ise maliyecilerdir. Bunlar vergi topluyorlar. Eğer vergi toplama gibi işlevi üstlenen bir gruba aylık vermezseniz, toplayacağınız verginin önemli bir kısmından vazgeçersiniz.”
Gandi’nin işi zor... Hırsızlarla uğrastığı yetmiyormuş gibi şimdi bir de parti içindeki “anormal hırslılar”la uğraşacak...
Haldun Ertem
Açı
Vatan gazetesi yazarı Ruhat Mengi sanırız televizyonların en başarılı tartışma programını da yapıyor. Star’daki “Her Açıdan” adlı program pazar günü ülkede ne olup bittiğini anlamak isteyen yüz binleri ekran başına bağlıyor. Çok izleniyor. Çünkü uzman kişiler katılıyor tartışmaya... Fikirler cesurca ifade ediliyor. Güncel konularda bilgilenmek isteyenler kulağını ve gözünü dört açarak izliyor programı.
Ne yazık ki, Her Açıdan’ın bu ay sonunda yayından kaldırılacağı söyleniyor. Yaz tatili niyetine mi yoksa temelli mi kalkıyor program? Henüz belli değilmiş. Bizce büyük eksiklik olur eğer temelli yayından kaldırılırsa.
Tayyip Erdoğan, 2 ayda 1 milyon kişiye iş sözü vermiş.
Tutmayacak olduktan sonra 10 milyon kişiye iş sözü verseydi keşke!
Fahrettin Fidan
Burka
Profesör Nilüfer Göle, Taraf’ın sorularını yanıtlıyor:
- Fransa’da da burka tartışması var. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
- Ben çok kışkırtıcı buluyorum. Herkes burkanın karşısında: Müslümanlar, laikler, kadınlar, siyasetçiler... Burka azınlığın gücü, modernitenin aydınlık dünyasından kopuş. Gölgeyi, karanlığı hatırlatıyor bana.
- Burkanın karanlığını seviyorsunuz yani?
- Bu kadar tantana koparmasını eğlenceli buluyorum... Burkanın hatırlattıklarını, burkanın karanlığının rahatsız ediciliğini seviyorum, düşündürücülüğünü seviyorum. Unutmak istediğimiz ama burkanın hatırlattığı bir şey var: Mahremiyet ve her şeyin görünür olamayacağı.
Evet... Bazıları karanlık seviyor...
