Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Açık Pencere Batı Anadolu Orman Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Özdoğan anlatıyor:- Eskiden bizim "iyi orman" dediğimiz yerlerde ve fidanlıklarda maden arayamazdınız. Çünkü Orman Yasası buna izin vermezdi. AKP döneminde çıkarılan Maden Yasası bu hakkı elimizden aldı. Adamlar, Maden Arama Dairesi'nden izin aldıkları an bize yapacak hiçbir şey kalmıyor.Geçen dönemde bu konuda yoğun kavga veren esk CHP Milletvekili Tuncay Ercenk Akdeniz'deki aramaların iç yüzünü anlatıyor:- Katliamı yapanların tamamına yakını Antalya'nın önde gelen AKP'lileri. Adamlar önce rant sağlayacak ormanlık yerleri gözlerine kestiriyorlar. Ardından Enerji Bakanlığı'na, maden arayacağız, taşocağı işleteceğiz diyerek izin başvurusunda bulunuyorlar. Bakanlık, görmeden etmeden istenen izni verince de orman katliamı başlıyor. Oysa başvuru yapılan yerlerde ne taş ne de maden var. Nitekim şu ana kadar izin alınan 1250 alanın hemen hiçbirinde maden bulunmadı...- Villalar nasıl dikilecek peki?- Bir süre sonra, burada maden yokmuş, diyerek iş değişikliği isteyecekler. Ortada orman da kalmadığı için istedikleri değişiklik rahatlıkla kabul edilecek ve villalar yükselmeye başlayacak...Oyun budur... Doğamızı çaldırmayalım... Altın arayıcısı pozundaki arazi talancıları geçen dönemde Akdeniz ve Ege'ye dadanmışlardı, son aylarda Kaz Dağları'nın altını üstüne getiriyorlar.. Radikal gazetesi ve Haluk Şahin arkadaşımız bu konuda duyarlı yazılar yazıyor... Acaba bu ülkenin en nadide ormanlarında altın arama hikâyesi nereden çıktı? ABD, Ermeni tasarısının ardından gönül almak için iki yetkiliyi Türkiye'ye göndermiş. Zahmete gerek yoktu. Bizimkiler zaten ABD'ye gönül vermiş kişiler... Karaman İl Sağlık Müdürlüğü ildeki doktorlara bir yazı göndererek 21 Ekim'de yapılacak halkoylamasının sağlıklı olarak yürütülmesi için görevlilere o gün için sağlık raporu verilmemesini resmi bir yazıyla bildirdi. Yazının ekinde de yaklaşık 100 kişinin isim listesi var...Anlaşılan diğer illerde de böyle bir uygulama var.Peki görevli o gün gerçekten hastaysa ne olacak? Hasta hasta görev yapar da ağırlaşırsa kim sorumlu olacak? Sağlık Müdürlüğü doktorların dandik rapor verdiğini düşünüyorsa neden o konuda kapsamlı bir soruşturma başlatmıyor? Resmi angarya... İstanbullu vatandaş, deniz ulaşımından sorumlu kuruluş İDO'ya mektup yazmış. Adadan Bostancı'ya 2.5 YTL bilet kesilmesini protesto ediyor. Sonunda diyor ki: "Tarifeleriniz tam bir felaket, halatlar kopup insanların bacaklarını koparıyor, canını alıyor vs. Bunların hepsi deniz ulaşımı size devrolduktan sonra oldu. Belediye seçimleri yakındır. Bu gidişle tekrar zor seçilirsiniz."Murat Tunca adlı bu vatandaş belediyeye meydan okuduktan sonra görev yerini de yazmış: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Darülaceze Müdürlüğü, Sosyal Hizmet Uzmanı... Bu cesarete şapka çıkarılır... İDO'ya protesto! Bu bayrama ilişkin trafik kazalarının bilançosu belli oldu; 94 ölü, 500'e yakın yaralı.Bayramı Karadeniz'de geçiren dostumuz: "Yine de şanslı milletiz" diyor ve anlatıyor:"Pazar günü Kastamonu yönünden Ankara'ya dönerken en az iki defa ciddi kaza tehlikesi atlattık, ikisinde de ölümden kıl payı kurdulduk. Sebep, karşıdan gelen sürücülerin viraj - miraj dinlemeden yaptıkları hatalı sollama idi... Hele hele gördüğüm bir manzara vardı ki, akıl alacak gibi değildi. Adam otomobiline çoluk - çocuğunu doldurmuş gidiyor. Ama nasıl? Altındaki külüstür arabaya rağmen en az 120 km süratle... Dahası, bir yandan araba kullanıyor diğer yandan telefonla konuşuyor. Aynı anda da kucağında küçük bir çocuk. Arka koltuklarda oturan çocuklardan biri bir pencereden kolunu çıkarmış, öteki diğer camdan bacağını... Uyarmak için kendisini geçerken, 'Sen deli misin?' Böyle araba kullanılır mı?' gibisinden bir işaret yaptık, o da bize el hareketiyle 'Merak etme, bir şey olmaz!' yanıtını verdi.Yaklaşık 400 kilometrelik yolculuğumuzda bu tür pek çok olayı dehşetle gözlemleyerek ve de hiçbir polis kontrolüyle karşılaşmadan Ankara'ya geldik. Yine de şanslı milletiz vesselam. Bu kadar sorumsuzluk ve kural ihlali bir başka ülkede olsaydı ölü sayısı bini, yaralı sayısı binleri bulurdu."Almanya'dan Dr. Seda Türköz yazıyor:- Bu ülkede Noel tatilinde 94 kişi ölse Ulaştırma Bakanı dahil bütün yetkililer istifa ederdi...Bizde ise bakanın keyfi kaçmasın diye "ecel" deyip geçiyoruz... Şanslı millet! Malatya Doğanşehir'de 4 yıldır görev yapan Kaymakam Mustafa Eldivan Hacıbektaş'a yolcu edildi. Sevilen bir kaymakamdı. Okurumuz anlatıyor: "Veda iftarına davetliydim. Bir anı plaketi yaptırmak için klişeciye gittim. Nasıl bir plaket olacağını düşünürken klişeci sordu:- Kaymakam Bey Atatürk'ü sever mi?Ben de farkında olmadan yanıt verdim:- Bilmem ki...Sonra düşündüm de... Kaymakamımız mevzu dışı ama... Ülkemizde bir kaymakam için böyle bir soru sorulabiliyor, benimki gibi bir cevap verilebiliyorsa... Bu da değerlerin nasıl aşındırıldığının acı bir göstergesi değil midir?" m.asik@milliyet.com.tr Kaymakam neci?