Epey zamandır tanışırız. Güneş gazetesinde birlikte çalıştık. Tavizsiz bir mali yöneticiydi Masum Türker... O yüzden aramızdaki adı “Gaddar Masum”dur. 1999 yılında milletvekili oldu. Son 2 yıldır DSP Genel Başkanıydı. Genel seçimde yüzde 14- 17 arası oy beklediklerini söylüyordu. Türkiye genelinde ancak binde 25 oy alabildiler. Bu durumdaki bir parti liderinin istifa edip çekilmesi gerekirdi. Ancak çekilmek bir yana, geçen hafta yapılan kongrede yeniden genel başkan seçildi. İşin tuhafı Erol Tuncer, Hikmet Sami Türk gibi ünlü isimler de yanında yer aldı. Masum Türker birikimli bir isimdir. Ama gereken sinerjiyi yaratamadı. Demokrasinin gereğini yerine getirip çekilse, DSP’nin, yeni bir liderle yeni bir atılım şansı vardı. Bu şans yok edildi... DSP var ile yok arası bir yere oturdu.
İddia yetmez...
Futbol Federasyonu “Lig zamanında başlasın, iddianame kabul edildiğinde kanıtlara bakar karar veririz” dedi.
Galatasaray Başkanı Ünal Aysal karşı çıktı...
“Gerekirse ligi erteleyin, ama kararı zamana yaymayın” dedi...
Diğer kulüpler karşı çıktılar ama... Aysal haklıdır.
İddianame suçluyu veya suçsuzu tayin etmez. Adı üstünde iddiadır...
İddianame kabul edildiğinde içindeki kanıtların doğruluğu da kabul edilmiş olmaz...
Kanıtlar davanın sonunda (muhtemelen birkaç yıl sonra) kesinlik kazanır.
Federasyon bu kadar bekleyemez. Ne yapar? Şu aşamada savcılardan kanıtları isteyebilir... Gerekirse hapishaneye girer şüphelilerin ifadelerini alır. Tanıkları dinler. Tartışmalı maçları videodan izler. Kararını en kısa sürede disiplin yönetmeliğine göre verir... Ünal Aysal bunu söylemek istiyor...
Abdullah Gül, Bulgaristan ziyaretinde ekmeği tuza bandırıp yemiş..
İyi. vatandaşın nasıl beslendiğini böylece
öğrenmiş oldu.
F. Fidan
Yalova’ya hançer
Yalova’nın duyarlı aydınları iki büyük tehlikeye karşı bir şeyler yapabilmenin telaşı içinde... Bunlar AKSA’nın yapmayı planladığı İthal Kömürlü Termik Santral ile VOPAK’ın yapmayı planladığı Kimyasal Depolama Tesisleri...
Her iki projenin getirecekleri için ÇED dosyasına bakmak kâfi... Deniyor ki dosyada:
a. Depolama tanklarından ve yükleme boşaltmada havaya salınacak ‘Uçucu Organik Bileşikler’ hava kalitesini etkileyecek temel kirletici olacaktır. (ÇED S.13)
b. Atık sular ve olası kazaların sonucunda denize, toprağa dökülebilecek ve sızabilecek tehlikeli maddeler olumsuz etkiler yaratabilecektir. (ÇED S.13)
c. Kullanılacak yağ ve yakıt ile boya ve solventler gibi tehlikeli maddeler, olası dökülme ya da sızıntı halinde toprak kirliliği riski oluşturabilecektir. (ÇED S/14)
Bu tesislerden en ufak sızıntı tüm Marmara’yı zehirleyebilecek...
İki dev tesis yalnızca Yalova’nın değil tüm Marmara kıyılarını ve doğal olarak İstanbul’u da tehdit ediyor.
Kara mizah!
Kara Harp Okulu sınavlarına giren 17 yaşındaki Sevim Venüs Kurtuluş’un “Kalp rahatsızlığı ve bel eğriliği var” denilerek elendiğini... Ancak ailenin aynı gün Yüzüncü Yıl Hastanesi’nden her iki konuda “Sağlamdır” raporu aldığını önceki gün bu köşede Sevim’in babası Merih Kurtuluş’un ağzından dile getirmiştik. Merih Bey dün telefonda son gelişmeleri anlattı:
“Kara Harp Okulu Sağlık Kurulu’nun ‘Kalp ve bel eğriliği var” diyen raporlarına resmen itiraz edince kızımı Etimesgut Askeri Hastanesi’ne sevk ettiler. Salı günü, yani olayımızın sizin aracılığınızla basına yansıdığı gün kızımı burada muayeneye aldılar. Normal olarak kalp ve belden muayene edilmesi gerekiyordu. Anlayamadığımız bir şekilde gözden muayene ettiler ve Kara Harp Okulu Sağlık Kurulu’nda sorun tespit edilemeyen kızımızın gözü burada bozuk çıktı! Israrımız üzerine mecburen kalp ve belden de muayene ettiler ve tahmin ettiğiniz gibi kalp ve bel eğriliği sorunu çıktı”
Merih Bey işin peşini bırakmıyor. Bakın ne yapmış:
“11 Temmuz Pazartesi günü kızımı, adını gizleyerek Dışkapı’daki Askeri Mevki Hastanesi’nde kalp ve belden muayene ettirdim. Her ikisinden de sağlam çıktı...”
Merih Bey şu anda ellerinde bir hafta içinde üçü askeriye biri sivilden alınmış, birbiriyle çelişen dört ayrı rapor bulunduğunu söyleyerek ekledi:
“Ağır itiraz yazılarıma rağmen ne Kara Harp Okulu’ndan ne de Genelkurmay’dan herhangi bir yanıt alamadım...”
Bizim bu sütundaki yazımıza da herhangi bir yanıt gelmiş değil...
Oysa Genelkurmay bu konularda geçmişte hayli duyarlıydı...
Futbol Federasyonu Başkanı açıklamış:
“Şike olaylarında hiç ismi geçmeyen
kulüpler de var.”
Birini tahmin ediyoruz: Reina...
* * *
Şike iddiaları Fenerbahçe’den sonra
Beşiktaş ve Trabzonspor’a da uzanmış.
İddialar doğru çıkar da hepsinin puanları silinirse geçen sezonun şampiyonu Galatasaray olur mu?
Haldun Ertem
* Ergenekon yargıcı Köksal Şengün’ün Bolu’ya tayini çıkmış. 2’ ye 1 kararlarda tahliye kararı veren yargıçtı Şengün... Böylece tahliye tehlikesi önlenmiş oldu!