İngiltere'de yaşayan bir dostumuzun İstanbul izlenimidir...
- Caddelerde parklarda bir sürü köpek gördüm. Çok sevimliydiler ama düzgün beslenemedikleri için olsa gerek, çok çelimsizdiler. Bu köpekler için belli bir merkez kurulsa ve orada bakıma alınsa fena mı olur? Örneğin, Londra'da "Battersea Park" ta büyük bir köpek bahçesi bulunuyor. Burada itinayla bakılan köpekler de köpek severler tarafından satın alınıp evde besleniyor. Eğer bizim belediyeler bu tip bir uygulamada bulunsa, insan haklarında tutturamadığımız AB standartlarını en azından köpek haklarında tutturmuş oluruz...
*Akılsızca bir şeyi milyonlarca kişi söylese de yine akılsızcadır.
Bertrand Russell
Meslektaşımız Soner Gürel, geçtiğimiz çarşamba gecesi Adana'dan Ankara'ya dönüyordu. Bindiği Şanlıurfa Cesur turizme ait otobüsün muavininin saat 24.00 sularında, çoğu uyumakta olan yolcuların üzerindeki lambaları teker teker yakıp bir şeylere baktığını görünce meraklandı. Sıra kendisine gelince sordu:
- Işıkları niye yakıyorsunuz? Yolcuları niye rahatsız ediyorsunuz?
Muavinin yanıtı şu oldu:
- Ayakkabı kontrolü yapıyorum abi...Ayakkabısını çıkaran varsa hemen giymesi için uyarıyorum, yoksa otobüs leş gibi kokuyor.
Amerikalının biri 11 Eylül günü ülkeyi şoka uğratan terörist saldırının failini matematik çözümleme yoluyla saptamaya çalışmış. Aşağıdaki sonuçlara varmış. Böyle fallara inanmasak da, ilginç bulduğumuz için, aktaralım...
Saldırı tarihi: 9'uncu ayın 11'inci günü... 9 + 1 + 1 = 11
11 Eylül yılın 254'üncü günü: 2 + 5 + 4 = 11
11 Eylül'den sonra yıl sonuna 111 gün kalıyor...
İran ve Irak'ın bölge kodu 119'dur: 1 + 1 + 9 = 11
İkiz kuleler yan yana 11 rakamı gibi durmaktadır...
Kuleye vuran ilk uçağın uçuş numarası 11 idi...
New York, Birleşik Devletler'e eklenen 11'inci eyalet idi...
New York City adında 11 harf vardır.
The Pentagon: 11 harfli...
Afghanistan: 11 harfli...
Biz Amerikalı değiliz.. Biz Türküz... Türkiyeliyiz... Amerika'nın çıkarlarını Amerikalılar düşünür. Biz Türkiye'nin, Türk halkının ve çoluk çocuğumuzun geleceğini düşünmek zorundayız. Ülkemizin ulusal onurunu korumak durumundayız. Gözü kapalı Amerikan dolmuşlarına atlamak yerine her zamankinden daha uyanık olmaz isek geleceğimizin daha karanlık olacağını bilmeliyiz...
ABD elinde yeterli kanıt olmadan Bin Ladin'i ve Müslüman teröristleri New York saldırısının suçlusu ilan etti. Biz de dolmuşa atladık... Kafamızı çalıştırmalıyız...
En azından gazeteleri iyi okumalıyız...
Uçak kaçıran teröristlerin ABD'nin en gizli şifrelerini çözdüğünü gazeteler yazıyor. Afgan çadırında nargilesini çeken Bin Ladin adlı çöl teröristinin gücü bu kadarına yeter mi?
Amerika'da devlet derinliğine kimler, hangi teşkilatlar inebilir? Sormaya değmez mi?
Yolcu listelerindeki Arap isimlerini terörist ilan ederek (bu arada hiçbirinin uçak kursuna katıldığını kanıtlamadan) New York saldırısını Afgan ve Arapların üzerine yıkmak inandırıcı mı?
Ayrıca terör uzmanı Emin Gürses'in şu sözlerini ıskalamak doğru mu?
- Arap veya Taliban uyruklu teröristleri kullanarak bu işi pekala Amerika içinden birileri tezgahlamış olabilir...
Suçlu elbette Bin Ladin de olabilir. Ama önce kanıt istemek durumundayız.
Çünkü savaşa biz de sürülüyoruz. Çöl tilkisi Schwarzkopf bizi "Türkiye gerçek dostumuz " diye övmüş... Daily Telegraph "Türkiye iyi ki var" demiş. Derler tabii... Körfez Savaşı'na Batılılardan önce dalmış, bir koyup üç alacağım derken 40 milyar dolar kaybetmiş Türkiye'yi yağlamanın tam sırasıdır. Böylesine kanaatkar ve sadık bar fedaisini kim yağlamaz... Aklımızı başımıza toplayalım... Körfez'de yediğimiz kazığın bir benzeri bizi bekliyor olabilir... Amerikan dolmuşuna balıklama dalarken bir an olsun durup düşünelim.
*Amerika savaşa hazırlanırken Türkiye’nin konumu gene her zamanki gibi: "Tehlike anında kullanılacak ülke!"
Cihan Demirci