Bir soru da biz soralım:- Acaba Tayyip Erdoğan sağlıklı düşünebiliyor mu?Bu soruya evet yanıtı verebilmek zor... Nedenine gelince...Bakınız, Başbakan Erdoğan 17 Eylüldeki tarihi! konuşmasında "Bu bizim iç işlerimize müdahaledir" ifadesinden sonra ne diyor:- ABnin talepleri bellidir. Bunlar Kopenhag siyasi kriterlerinde belirlenmiştir... Türkiye, bu konuda ne gerekiyorsa bugüne dek hepsini bitirmiştir...Bu sözler Erdoğanın bir değerlendirme zaafı içinde olduğunu gösteriyor.Başbakan Türkiyenin Kopenhag kriterlerini tamamen yerine getirdiğini sanıyor, TCK ve zina meselesini anlaşılan bir başka mesele veya ayrıntı görüyor...Oysa TCKnın içinde Kopanhag kriterlerine uyuma ilişkin sayısız madde var...İnsan hakları, özgürlükler, kadın erkek eşitliği vs. ile ilgili maddeler Kopenhaga uyumla birebir ilgili... O yüzden AB sözcüsü Jean - Christophe Filori, dün açıkça şu sözleri söyleme gereği hissetti:- Ceza tasarısı Meclisten geçmezse, "Kopenhag kriterlerini yerine getirmediği" gerekçesiyle Türkiye ile görüşmeleri başlatmayacağız...Başbakan hem kendini hem Türkiyeyi muazzam bir çıkmaza soktu. Bakalım içinden nasıl çıkacağız... Bütün Türkiye tek bir adamın ağzından çıkan ve mantıkla izahı mümkün olmayan birkaç cümleye takıldı... Herkes Başbakanın aklından geçeni çözme çabasında... Tayyip Erdoğan diyor ki: "Biz Türküz, bize kimse karışamaz" Aç parantez... IMF, ABD, AB hariç... Parantezi kapa... Haldun Ertem Iraka giden şoförlerimiz birer ikişer öldürülürken dün 12 şoförün kaybolduğu haberi geldi. Fransa, kaçırılan 2 gazetecisi için dünyayı ayağa kaldırdı. Türk hükümeti, Iraka ölüme gönderilen şoförler için parmağını oynatmıyor. Başbakan: "Şirketler önlem alsın" diyor. Amerika kendini koruyamazken şirketler nasıl önlem alıp da şoförü koruyacak? Laf mı bu? Güvenlik sınırı nereden geçiyorsa kamyonlar oraya kadar gider, orada yükü başka kamyonlara (veya şoföre) havale eder, olur biter. CHP, bu yönde çağrı üstüne çağrı yapıyor. Türk hükümeti bu kadar basit önlemi düşünemiyor mu? Kamyon ruleti Sen ABD, IMF ve ABnin her istediğine evet de, son dakikada hiç akla gelmeyecek bir konuda zınk diye dur... Her şeyi berbat et... Günün fıkrası şöyle...Bir tarihte "dışkı" yeme yarışı yapılıyormuş. Amerikalı ile Rus finaldeler... Kaşık kaşık dışkı yiyerek finalde amansız bir şekilde yarışıyorlar. Rus önde gidiyor. Son bir kaşık dışkı yeyince yarışı birinci bitirecek. Birden durmuş. Amerikalı arkadan gelip geçmiş Rusu... Antrenörü yarıştan sonra öfkeyle neden son kaşıkta durduğunu sormuş Rus sporcuya: Kıl çıktı abi, demiş Rus... Bizimki o hesap Ünlü şarkıcı Alpay, yazdığı anı kitabında 13 - 14 yaşındayken 22 yaşında bir kadının tecavüzüne uğradığını anlatmış! Böyle şanssızlıklar her Türk gencinin başına gelse... Arif Ayhan Arkadaşımız Fahrettin Fidan, dün Ankarada başlayan 3. Din Şûrasında İlahiyat Fakültesinin, şimdilerde emekliliğini yaşayan eski dekanlarından Prof. Beyza Bilgin ile sohbet ediyordu. Zaman zaman hocanın yanına gelip hatırını soran genç, modern giyimli, makyajlı genç kızların kim olduğunu merak edince aldığı yanıt şu oldu:- Onlar benim eski öğrencilerim. Halen fakültede doktoralarını yapıyorlar, çok yakında ders vermeye başlayacaklar. Bu Esra Güzeler, bu Halise Kader Zengin, bu Yıldız Kızılabdullah, bu Remziye Ege Yılmaz. - Anlaşıldığı kadarıyla İlahiyat Fakültesinde en azından bayan hocalar arasında başörtüsü diye bir sorun yok. - Elbette yok. (Beyza Hoca, bu arada yan tarafta sohbet etmekte olan bir bayanı yanına çağırıp arkadaşımıza tanıtıyor.) Bu da benim ilk doktora öğrencim. İlahiyat Fakültesini birinciliklikle bitirdi, şu anda fakültenin dekanı; Prof. Mualla Selçuk. Arkadaşımız bu kez Mualla Hocaya soruyor.- Kız öğrencileriniz arasında başörtüsü sorunu var mı hocam? - 900 lisans öğrencimizden yaklaşık 450si kız. Bir ikisi okula perukla geliyor, diğerlerinin başı açık. Yani bizde başörtüsü diye bir sorun yok.- Ama Türkiyede en azından yaratılmaya çalışılan bir başörtüsü sorunu var. Ona ne diyorsunuz? - Biz aydın din insanı yetiştiriyoruz. Ben bu sorunun zamanla ortadan kalkacağına inanıyorum. Başörtüsü sorunu dinden değil, geleneklerimizden kaynaklanıyor. Ama onu da zamanla aşacağız.Bu arada, Gazi Üniversitesine bağlı Çorum İlahiyat Fakültesinde öğretim üyeliği yaptığını söyleyen genç bir hoca araya giriyor.- Bu yıl bizim fakülteye 120 öğrenci kaydoldu. Bunlardan sadece biri erkek, diğerleri bayan. Kayıtlarda başörtüsü diye bir sorun hiç yaşamadık. m.asik@milliyet.com.tr İlahiyat hocaları...