Açık Pencere Ama devlet bu sayının kat kat fazlası elemanı "geçici işçi" veya "sözleşmeli" statüsüyle açıktan işe aldı. Almaya da devam ediyor... Bu kişiler AKP'lilerin eşi, dostu, akrabası oluyor... Biliniyor ki, bu yıl 210 bin geçici işçiye kadro verilecek. Böylece KPSS'yi vermiş gençler atlanacak, bu sınavı verememiş parti yandaşları memuriyete alınacak...Geçen cumartesi günü sütunumuzda Enerji Bakanlığı'na bağlı Elektrik İşleri Etüd İdaresi'ndeki işe almaları vermiştik... Genel Müdür Kemal Büyükmıhçı kızını, Genel Müdür Yardımcıları Mehmet Çağlar ve Atilla Gürbüz yakınlarını işe sokmuştu. Hem de hiç mahcubiyet duymadan... Dün de CHP'li Berhan Şimşek TOKİ'deki suiistimalleri açıkladı... AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın kızı Neval Fırat Çekiç, AKP Kars Milletvekili Zeki Karabayır'ın oğlu Faruk Karabayır ile TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar'ın yeğenleri Yunus Kumantaş ile Hanefi Tiryaki torpilliler arasındaydı... İktidarı ele geçirenler milletin gözünün içine baka baka hakkını yiyor? Hakları yenilenler mi? Onlar da kuzuların sessizliği içinde... Devlet belli aralıklarla Kamu Personeli Seçme Sınavı ( KPSS) açıyor. Yüz binlerce genç bu sınava aylarca hazırlanıyor. Para yatırıyor. Kazanmak için ter döküyor... Örneğin 17 Ekim 2006'da açılan KPSS'ye 1 milyon 850 bin memur adayı girdi. Devlet kendi memurlarını bu sınavı kazananlar arasından alacaktı. Bu konuda sözler verildi. Sonra ne oldu, biliyor musunuz? Bugüne dek bu sınavı kazananlara topu topu 25 bin kadro verildi. Ankara dünyanın 94. zengin kenti olmuş. Bir memur kenti için büyük başarı... Gazetemiz Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e soruyor:- Avrupa Birliği treni sizce durdu mu? Gül'ün yanıtı:"Tren durmadı. Teknik seviyede inanılmaz bir çalışma var."Gözümüz Almanya Başbakanı Angela Merkel'in son demecine ilişiyor:"Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği 50 yıl sonra bile zor."AB'nin kuruluşunun 50. yılı dolayısıyla bu hafta sonu Roma'da yapılacak törene ne Abdullah Gül ne de Başbakan Erdoğan davet ediliyor...Bizimkilerin tepkisi yok mu? Yahu siz bizi 50 yıldır uyutuyor musunuz diye sormak mesela... Veya, Gümrük Birliği anlaşmasını gözden geçirmek falan... Yok... Sinme var.Biz yine de Merkel'e teşekkür ediyoruz... AB kurtları "Sizi AB'ye alıyoruz" havası içinde Kıbrıs başta ne bulurlarsa götüreceklerdi. Bizimkiler de teslime hazırdı. Merkel şimdi AB üyeliğinin bir yalan olduğunu anlatarak oyunu bozuyor... Teşekkürler, danke... Merkel'e teşekkür Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Dışişleri Bakanlığı'nın önerdiği 5 müsteşar yardımcısını veto etmesiyle ilgili yankı ve yorumlar sürüyor. Kimileri gerçekten meraklandığı için bu vetonun sebebini soruyor... İktidara dolaylı yağ yapmak için Sezer'i eleştirmeyi âdet edinmiş kimileri de bu fırsatı Sezer'e bir kez daha vurmak için kullanıyor... "Sezer'den Dışişleri'ne darbe" gibisinden başlıklara bile raslanıyor...Cumhurbaşkanı Sezer'in keyif için hükümete çelme takma hevesinde bir devlet adamı olmadığı biliniyor. Her zaman hukuktan ve devletin düzeninden yana olduğu da. O zaman 5 müsteşar yardımcısını veto etmesi için ciddi sebepler olmalı. Bu sebepler nedir?Konuyu CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'le konuşuyoruz:- Dışişleri'yle ilgili bu tür kararnameler Çankaya'ya gönderilmeden önce Cumhurbaşkanı ile görüşülür ve mutabakatı alınır. Öyle anlaşılıyor ki, bu defa mutabakat alınmadan gönderildi, emrivaki yapılmak istendi. Cumhurbaşkanı da buna tepki gösterdi... Hürriyet'te 15 Mart'ta yayımlanan haberde 5 müsteşar yardımcısının kararnameleri imzalanmadan göreve başlatıldığı kaydediliyordu. Cumhurbaşkanı'nın böyle bir oldubittiye tepki göstermesi garip mi? 5 isim arasında geçmişte Karen Fogg'la kuşkulu ilişkiye girenler de yer alıyor. Eğer güçlü sebepler olmasa Cumhurbaşkanı görevinin bitimine 2 ay kala böyle zor bir karar verir miydi? Çankaya vetoları Profesör Tülay Özüerman, 17 Mart gecesi, Aydın Ay TV'de "Mavi Koltuk" programına konuktu. Konu cumhurbaşkanı seçimine geldiğinde, ADD'nin Ankara'da tüm Türkiye'yi Ata'nın huzurunda toplayacağını, herkesin katılması çağrısını yaptıktan sonra, "Bir hükümet düşünün ki, kendi adayını açıklamaktan, açıkladığında halkın tepki vermesinden çekiniyor. Gurur duyacağı bir adayı yok... Ama son dakikada birini seçecekler ve ülkenin yedi yılına ipotek koyacaklar..." diyordu ki, elektrikler kesildi. Program mecburen bitirildi. Tülay Hanım dışarı çıkınca baktı. Kesinti yalnız o bölgedeydi... m.asik@milliyet.com.tr Tesadüfün böylesi