Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığıyla CHP’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı! Örneğin grup toplantılarında parti politikaları da tartışılacak, genel başkan gruba girerken alkışlanmayacak, kimse ayağa kalkmayacak, bu tür şovlara son verilecekti.
Değişen bir şey olmadı. Şov aynen devam...
Genel Başkan demokrat bir çıkış da yapmış:
- Çarşaf liste demokrasinin gereğidir, diyerek olumlu bir işaret vermişti.
O sözünü de tutmadı. Kurultay’da blok liste yapacağını ifade ediyor.
Yani Parti Meclisi üyelerini tek tek kendisi belirleyecek...
Bu arada AKP’li medya ve yazarlar Kılıçdaroğlu’na ısrarla şu tavsiyede bulunuyor:
- Partideki Baykalcı ve ulusalcıları tasfiye et...
Kemal Bey okyanus ötesi kaynaklı bu sese uyacak mı? Yedi ay sonraki seçime partinin önemli bir bölümünü tasfiye ederek... Toplumda etkisi, ülkede ağırlığı olan siyasetçileri dışlayarak mı gidecek?
Gruplar dışı bir milletvekili dostumuz diyor ki:
“Kemal Bey, çarşaf liste sözü vermişti. Bu sözünü tutmalıdır. Hatırlarsınız, milletvekillerini parti üyeleri belirleyecek demişti. Sade üyelere bu kadar güvenen bir genel başkanın tutarlılık gereği aynı güveni delegelere de duyması... Dolayısıyla çarşaf listeye evet demesi beklenir. Kendisi için vazgeçilmez gördüğü isimleri tabii ki anahtar listeyle delegelere duyurur, seçtirir.”
İki hafta sonraki kurultay bir tasfiye kurultayı olursa CHP seçim öncesi iç çekişme ve çatışmaların içine yuvarlanacaktır. Kılıçdaroğlu çok kritik bir karar arefesinde görünüyor.
Psikiatri hocası!
Anlaşılan “hoca”nın AKP ile bir işi var. Belki önümüzdeki seçimde milletvekili adayı olmak hevesinde... Yoksa başka türlü bir profesör bunları söylemez... Prof. Dr. Nevzat Tarhan’dan söz ediyoruz... Öğrencilere atılan insafsız polis dayağı konusunda diyor ki:
“Başbakan haftada bir suikast atlatan birisi şu anda. Çok ciddi, suikast konusunda aşırı bir önlem alınmakta. Bu nedenle poliste aşırı yüksek kaygı var.”
Erdoğan haftada bir suikast atlatıyormuş. Peki şu sırada suikastten gözaltına alınmış, tutuklanmış, hapis yatan kimse var mı? Nerede?
İkincisi... Tuncer Bahçıvan anımsatıyor:
- Dayağı atan Başbakan’ın korumaları değil ki... Çevik kuvvet...
Hocanın alanı psikiatri imiş. Kendisinin de bu tür bir tedaviye ihtiyacı olmasın!
Anakent’te CHP...
İstanbul Anakent Belediyesi CHP Grup Başkan Vekili Atalay Oğul Meclis’te söz alıp Başkan Kadir Topbaş’ı AKP’lilere taş çıkartan dozda övüyor:
“Sayın Belediye Başkanımın geçen günlerdeki basında çıkan Kentsel Yenileme ile ilgili fikirlerinden dolayı ben kendisini tebrik ediyor, Cumhuriyet Halk Partisi olarak da yanında olduğumuzu, destekleyeceğimizi ve o konuda kendisiyle birebir aynı düşündüğümüzü ifade etmek için söz aldım. ”
CHP’li İbrahim Doğan ise yaptığı konuşmada şöyle diyor:
“Burada ‘Kentsel Dönüşüm’ ve ‘Kentsel Yenileme’ adı altında halka dayatılan, Sulukule örneğinde olduğu gibi sürgün projesidir...”
CHP Belediye Meclis Grubu darma dağınık.
Wiki
Wikileaks belgelerini yayımlayan 5 yayın organından biri olan Alman Spiegel dergisi Türk hükümetine de önceden bilgi verildiğini bildirdi.
Belgeleri yayımlayan gazetecilerden Popp Maximillian, Ulusal Kanal’dan Gönül Kenter’e yaptığı açıklamada Türk yetkililere belgeleri yayımlamadan önce sorular yönelttiklerini söylüyor... Diyor ki:
“Türk hükmetinden ve yetkililerinden, Trabzonspor yolsuzlukları da dahil bize bir açıklama gelmedi.”
Sükut niye?
CHP, Aile Sigortası sisteminde parayı kadınların banka hesabına yatıracakmış.
Yetmez... Paraları kocalardan gizlemek için her kadına İsviçre bankalarında hesap da açtırmalı...
Haldun Ertem
Sabıka
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ’ın, “Olmayan şeyin belgesi mi olur” sözüne karşılık CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce dedi ki:
“Eğer bu millet sabıka kaydı yoktur, sağlık sorunu yoktur, askerlikle ilişiği yoktur, bankada hesabı yoktur, belgelerini almak zorunda kalıyor ve alıyorsa Sayın Başbakan da ‘İsviçre bankalarında hesabı yoktur’ belgesini alabilir.”
Bu sözleri dinlerken aklımız “sabıka kaydı”na takıldı. Geçen yıl yaz aylarında sık sık “sabıka kaydı” uygulamasının kaldırılacağı söyleniyordu.
Dün uygulamayı sorduk. Hâlâ sürüyormuş... Yılda 15 milyon kişi bu belge için savcılıklara taşınıyordu. Hâlâ taşınıyor demek. Şu elektronik çağda bu ayıp da herkese yeter...
Üniversitelere imam kadrosu verilecekmiş.
Niye? YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın ne kusurunu gördünüz ki?
Fahrettin Fidan
Piyango
İstanbul Anakent Belediyesi kitap müşterileri arasında piyango düzenledi. Anakent’e bağlı İstanbul Kitapçılarından alışveriş edenlere her 20 lira için bir kura numarası verildi. Çekilişe 17300 numara katıldı. Gariplik şuradaydı; Bisiklet kazanan 50 kişiden 45’nin numaraları 14 bin le başlıyordu. Çoğu rakam birbirini izliyordu. Matematik olarak böylesi mümkün değildi.
Bu konudaki yazımız üzerine Anakent Belediyesi Kültür A.Ş Genel Müdürü Nevzat Bayhan açıklama gönderdi. Açıklamada çekilişin “Zeytinburnu 1. Noteri ve Milli Piyango İstanbul Bölge İdaresi yetkilileri huzurunda” yapıldığı bildiriliyor. Nevzat Bey sonucu “tamamen tesadüf” diye niteliyor. Kusura bakılmasın. Böyle tesadüf olmaz. Nitekim bisiklet kazananların 50 kişilik yedek listesinde 14 000’le başlayan numara sayısı sadece 2... Bu işte bir başka numara var. Ustaca bir kayırma var. Nevzat Beye tavsiyemiz konuyu matematik bilen birine danışması.
Özay Şendir
“Erdoğan, Osmanlıyı diriltmek istiyor…”
11 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Şaşırtan Çin
11 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Yatırımda yeni şifre: Hızlı nakit
11 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Nükhet Duru: Fırınlanmadan, pişmeden kalıcı olunmaz
11 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Vadeli lider vs. Vadesiz lider: Habemus Papam...
11 Mayıs 2025