"Prof. Karakaş benim de akıl erdiremediğim bir konudaki hayretini ifade ediyordu: - Limanlarımız Güney Kıbrıs gemilerine de yakın tarihe kadar açıktı. Bir jest yaparak kapadık. Tekrar açarsak ne değişir, bir şey mi kaybederiz? Bunu ben de çok merak ediyorum..."Hakkı Devrim yazısını şöyle bitiriyor:"Aynı kanalda şu sırada, Mithat Bereket'in bu konuda suallerini cevaplayan CHP'li Onur Öymen'i dinledim. Bu tür siyasetçilerle bu tür meselelerin içinden çıkamayız biz..."Limanlar geçmişte açıkmış, şimdi de açsak ne olur? Geçmişte Rumlar AB üyesi değildi, şimdi üye. Bu bir... İkincisi... AB'nin isteği "Limanları açın"dan ibaret değil. İstek paketinde "Rum yönetimini tanıyın" da var. Sonrası malum... KKTC'nin lağvedilmesine ve Türk askerinin çekilmesine kadar gidiyor. Eğer işler oraya varmasa hükümet enayi mi, limanları açıvermez mi? Hakkı Hoca bunları bilmiyor ama 40 yıllık diplomat Onur Öymen'le bu işlerin düzelmeyeceğini keşfetmiş... Bravo!AB, Türkiye'nin üyeliğini istemiyor. Bu var... Ama, Tayyip Erdoğan'ın 2 yıl önce Brüksel'de attığı imza da var; müzakerelerin sürmesi için Kıbrıs Rumlarını tanıyacağına söz verdi Erdoğan... Eloğlu da "Sözünü tut" diyor... Müzakereler bu yüzden çıkmaza girdi. Ancak Kıbrıs'ı verirsek sürecek. "Ver Kurtul"cu Prof. Eser Karakaş da bunu öneriyor... Saf yurttaşları yanıltıyor... Hakkı Devrim dün Radikal'deki yazısında Prof. Eser Karakaş'ın CNN'deki konuşmasına sözü getiriyor, şöyle diyor: Kendimizin 260 dolar ödediği gazı Yunanistan'a 149 dolardan satacakmışız. "Dost kazığı" sözünden sonra yeni bir söz oluştu: "Düşman kıyağı" Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verdiği enflasyon artış oranları ve ekonomik büyüme rakamları pek inandırıcı görünmüyor. İktisatçılar yapılan hesaplardan kuşkulu. Bu kuşku elbet köşe yazılarına da yansıyor... Başbakan Erdoğan AKP grup konuşmasında işte onlara (bizlere) zarif(!) bir yanıt veriyor:- TÜİK bir açıklama yapacak, sen onu hafife alacaksın, ülkenin bu noktadaki diğer kurumları, DPT açıklama yapacak, sen bunu hafife alacaksın; kusura bakma da o zaman demek ki hafifin ta kendisi sensin. Kim daha hafif? AB ile ilişkilerin tam da bugünkü noktaya geleceğini en net şekilde yazan kişi Selim Somçağ'dır. Somçağ, "AB, Kıbrıs, Ermenistan" adlı kitabında, "Brüksel'de müzakerelerin sürmesini Kıbrıs'a bağlamakla" işin iki yıl önce çıkmaza sokulduğunu döne döne anlatır...Bugün laf piyasasında bir yığın gevezelik dinliyoruz... Kötü AB.. Masum Türkiye... Şeytan Papadopulos vs... Hepsi boş laf. İlişki çıkmaza girmiştir. Kıbrıs'ı vermeden ilerlemeyecektir. Tek tutarlı çıkışımız "Kıbrıs'ta adil bir çözüm sağlanana kadar AB ile ilişkilerin dondurulması" olabilir... Selim Somçağ... Marmaray'ın 2009 yılında faaliyete geçmesiyle işlevsiz kalacak olan Haydarpaşa Garı ve çevresi için Alman Drees &Sommer firmasının proje hazırladığını dün yazdık. Firma yetkilisi Friedrich Oesterle, bu önemli projeyi, ilgili kuruluşlar ve halk ile en geniş şekilde danışarak hazırlayacağını anlatmıştı... Uygar bir yaklaşım. Peki acaba Mimarlar Odası gibi kuruluşlar projeye ve öngörülen işbirliğine ne diyor? İstanbul Mimarlar Odası Genel Sekreteri Mücella Yapıcı diyor ki: - Alman firmasının görevi göz boyamaktır. Bizim gibi kuruluşların görüşünü alıyorlar. Yarın kalkacak, kendi bildiklerini okuyacak ama kamuoyuna "Biz Mimarlar Odası'nın da görüşünü aldık" diyerek bizi de suç ortağı haline getireceklerdir. Aslında nelerin yapılacağına karar verildi. Şimdi bu işe halkı katmaya çalışıyorlar.- Haydarpaşa Garı iptal olacaksa oraya yeni bir proje gerekmez mi sizce?- Marmaray'ın ilk projelerinde Haydarpaşa Garı işlevini sürdürüyordu. Garı satışa çıkarmak için Marmaray'ın yolunu değiştirdiler. Haydarpaşa gar olarak kalmalıdır. Dünya endüstri mirasıdır. İşlevini sürdürmelidir. Biz bunu savunuyoruz. 70'in üzerinde sivil toplum kuruluşuyla birlikte savunmaya devam edeceğiz. - Bir milyon metrekareye iki milyon metrekare kapalı alan düşünülüyor. Buna ne diyorsunuz?- Böyle bir alanın planlamasını İstanbul Metropolitan Planlama Bürosu'nun yapması lazım... Kaç emsal olacağı, nasıl yapılanacağı konusunu saptamak Alman firmasının işi değildir. Kıyıdaki bir alana böylesine yoğun bir yapılanma akla hayale sığar şey değil... Cinayet... Üstelik bölgeyle ilgili sit kararı da var... m.asik@milliyet.com.tr Haydarpaşa-2
