Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- Devlet adamı güzel konuşan değil, ileriyi görebilen adamdır...The Independent yazarı Robert Fisk, Başbakan Tony Blair'in olayı "barbarca" yorumlamasını ele alarak diyor ki:"Londra'yı vuran bombalar, barbarcaydı ama 2003'te ABD - İngiliz ittifakının işgal ettiği Irak'ta sivillerin öldürülmesi, Iraklı çocukların misket bombalarıyla paramparça olması, ABD ordusunun kontrol noktalarında masum Iraklıları vurması da barbarca değil mi? Onlar öldüğü zaman savaş zayiatı oluyor, biz öldüğümüz zaman barbarca bir terörün kurbanı..." PKK'nın MED TV'si Güneydoğu'da vuruşmaların en yoğun olduğu dönemde İngiltere'den yayın yapıyordu. İngilizler, bu yayınları önleyin taleplerimize yan çiziyordu. Almanya'da hâlâ PKK yanlısı gazeteler yayın yapıyor. Washington'da bir PKK bürosunun halen çalıştığını geçenlerde yazdık. Ne var ki Batı, bizi vuran teröristle ilgilenmiyor. Benim teröristim, senin teröristin ayrımına gidiyor. Siyaseten kullandığı teröristi "özgürlük savaşçısı" diye okşuyor da... Irak'a hâkim olan İngiltere ve Amerika, bugüne dek bir tek PKK teröristini Türkiye'ye teslim etmiş değil. Son olarak trene yapılan sabotaj sonucu 6 güvenlik görevlimiz öldü. Kimse oralı olmadı. Bu gerçekleri konuştuğumuz CHP Milletvekili Onur Öymen, Tony Blair'e bir gönderme yaptı: Meclis Başkanı Arınç, "Siyasi sorumluluğu olmayanların sesi daha çok çıkıyor" demiş. Memleketin gidişatından, siyasi sorumlulara oranla daha fazla rahatsız oldukları içindir... "Mümtaz Soysal gibi tipler hayatları boyunca hiçbir sorumluluk almamışlar. Hep yapılan işleri engellemişler. İyi bir hoca olabilir ama bu zihniyet artık komünist ülkelerde bile kalmadı."Tayyip Erdoğan'ın Mümtaz Hoca ile ilgili değerlendirmesi aynen böyle... Peki komünist ülkelerde bile kalmayan o zihniyet acaba şu anda Tayyip Erdoğan'ın yakın çevresinde yer alıyor olabilir mi? Mesela Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, AKP Meclis Grup Başkan Vekili Salih Kapusuz, Mehmet Elkatmış, Zeki Ergezen, Mustafa Baş....Bu isimler 1995 yılında Refah Partisi milletvekilleriyken, o zamanki adı PTT olan kurumun sadece T'sinin yani telefon bölümünün yüzde 49'unun özelleştirilmesine karşı çıkmışlar... Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak iptal kararı aldırmışlar... Başvuru, Resmi Gazete'nin 6 Mayıs 1995 günkü 22279 sayılı nüshasında yer almış... İyi mi? AKP'li komünistler Örtülü kız öğrenciler için özel üniversite düşünülüyormuş. * * * Mektup ve televizyonla öğretim yapan "Açık Üniversite" var, "Kapalı Üniversite" niye olmasın! Mümtaz Hoca, dava açıp Telekom'un satışını durdurdu diye topa tutuluyor. Keşke birileri de dava açıp Sümerbank, Etibank gibi bankaların özelleştirilmesini durdursaydı, ne iyi olurdu... Cumhurbaşkanı Sezer, kaçak eğitim kurumlarına ceza indirimi getiren Türk Ceza Yasası maddesini mecburen onayladı.Buna göre kaçak eğitim kurumu açanlar en çok 1 yıla kadar hapisle cezalandırılacak, böylece para cezasıyla bu suçtan sıyrılabilecek, ayrıca kurstaki ehliyetsiz eğiticiler ceza görmeyecek, kurs kapatılmayacak...Bu yasa maddesinin gerekçesinde "eğitim kurumu" deyimiyle okul ve dershanelerin kastedildiği belirtiliyor.Eğer yargıç yasanın gerekçesine itibar ederse "Kuran kursları" her türlü cezadan muaf tutulmuş olacak...Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 7 bin kursu varken, yazın kursların sayısı 50 bine ulaşırken, kaçak kurs açılmasına yeşil ışık yakmak ne anlama gelir? Eğitimci Milletvekili Mustafa Gazalcı'nın yanıtı:- Tarikatların Kuran kursu adı altında çocukların beynini yıkayacak kurslar açmasını teşvik etmek.Cumhurbaşkanı Sezer yasayı geri gönderirken, gerekçesinde aynı şekilde:"Yasaya aykırı eğitim kurumlarının Cumhuriyet'i tehdit edecek sapkın düşünceli insanlar yetiştireceğini" vurgulamıştı.Artık El Kaide, Hizbullah ve bilumum yasadışı örgütler de Kuran kursu adı altında kurs açıp çocukların beynini yıkayabilecek, körpe zihinleri tehlikeli hedeflere yöneltebileceklerdir...Bu arada Kuran kursuna başlama yaşının 6'ya indirilmesi için girişimler sürüyor.İlkokul öğretmeni, 4 yıllık fakülte mezunu ve formasyon sahibi olmazsa göreve getirilmiyor.Çocukların Kuran kursu adı altında teslim edildiği kişilerde ise hiçbir eğitici niteliği aranmıyor. Yarınlara Cumhuriyet, laiklik, bilim, çağdaşlık düşmanı bir nesil yetiştirmenin temelidir atılan.Cumhuriyet ilk kez bu kadar açıkça arkadan hançerleniyor.TV kanalları böylesi kritik konuları hiç tartışmıyor... Medya çekingen... Kimsesizlerin kimsesi olan Cumhuriyet bizzat kimsesiz... m.asik@milliyet.com.tr El Kaide de kurs açabilir...