Analar ağlamasın parolasıyla geçen yıl başlatılan “açılım” daha bir yılı dolmadan iflas etti; ülke savaş alanına döndü, bugün daha çok ana ağlıyor...
Meşhur Kürt açılımı konusunda ilk yazımızı geçen yıl 30 Temmuz’da yazmış, CHP’den gelen şu uyarı ve eleştirileri sıralamışız:
“PKK silah bırakmadıkça ve terörün yeniden başlamayacağı kesinleşmedikçe atılacak adımların faydası yoktur.
Terörün merkez üssü Kuzey Irak’tadır. Oraya ilişkin önleminiz yoksa, PKK’yı tasfiye edemiyorsanız sonuç alamazsınız...
AKP terörle mücadele değil müzakere ederek ortamı yatıştırma peşindedir.
Terörü tasfiye değil teskin ederek bir sonuca varamazsınız.
Terörü önlemek için teröristlerden medet uman bir anlayış er geç iflas eder... ”
Beklenen oldu, açılım iflas etti.
Çünkü iktidar partisi işe CHP ve MHP ile değil PKK’nın siyasetteki temsilcisi BDP ile görüşerek başlamıştı.
Terörle mücadeleye değil müzakereye yönelmişti.
PKK, açılımı kendisine taviz olarak algıladı. Büyük beklentiler içine girdi.
Ne verseniz bir fazlasını isteyen örgüt “Abdullah Öcalan’la görüşün” demeye başladı.
İstekler karşılanamayınca terör azdı. Analar bugün daha çok ağlıyor.
BDP’li Emine Ayna’nın dün gazetemizde yer alan sözlerine bakın:
“Artık bu savaş sadece Kürdistan’da olmayacak. Kimse kızmasın. Gerçekler acıdır. Acıtır...”
Bu PKK uzantıları “barış” sözcüğünü, “Halkların kardeşliği” deyimini ağızlarından düşürmez. En küçük zarar gördüklerinde mağduru oynamaya başlarlar. Öte yandan insan öldürdükçe cesaret bulup savaşçı kesilirler. Kabahatin tümü onlarda değil tabii... Onları bu ülkeye musallat edenlerde...
Baz istasyonları
Tüketici Örgütleri Federasyonu ilginç bir mücadeleye girişti...
AYEDAŞ’a (Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım AŞ) karşı başlatılan mücadele “Kamu Malının Amaç Dışı Kullanımına Son” başlığını taşıyor.
Nedir konu? AYEDAŞ, elektrik aydınlatma direklerine baz istasyonu kurulmasına yolu açtı.
Aydınlatma direklerini GSM şirketlerine kiralıyor, bundan gelir elde ediyor.
Böylece direklerin amaç dışı kullanımına izin verdiği gibi vatandaş sağlığını tehlikeye atıyor.
Federasyon Başkanı Fuat Engin, aynı uygulamanın Avrupa yakasında da başladığını anlatıyor.
Vatandaş tepki göstermedikçe bu hoyratça uygulama genişliyor.
Federasyon bugün (Cuma) Saat: 11.00’de Kadıköy (A) Adliyesi önünde bir basın açıklaması yapacak.
Vatandaş konuyla ilgilenmeye çağrılıyor... Vatandaşa kendi meselesine sahip çıkması için maalesef çağrı yapmak, rica etmek gerekiyor!
Diyanet’e göre, “Görüntülü telefonla ‘boş ol’ denebilir”miş.
Peki, bu çağda “boş ol” lafıyla eş boşamayı kabul eden Diyanet’e, “Çağdaş” denebilir mi?
Fahrettin Fidan
Kader
Sözde bu iktidar Türkiye‘yi AB hedefine taşıyordu.
Demokrat olduğu da oradan anlaşılıyordu!
Bizler her ne kadar:
- Bunlar AB‘ye girer gibi yapıyor. Böylece TSK’ya karşı kendini sağlama alıyor. Bu kültürün Avrupa’yla ilgisi yok. Bunlar Arap kültürünün uzantıları, diyorsak da duyan olmuyordu.
Şimdi durum meydanda.
TSK kontrole alındı, foyalar ortaya çıktı...
İktidar Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına soktu.
Üstelik İran- Hamas- Sudan gibi radikal unsurların tarafında yer alarak.
Bundan sonra Ortadoğu cephesinde çarpışacağız.
Şimdilik diplomatik.. Ama yakın gelecekte sıcak çatışmaya da yuvarlanabiliriz
Küçük bir provokasyona bakar bundan sonrası...
Ülkenin kaderi bu muydu?
Şimdilik bu olduğu görülüyor.
Ankara ile Washington, İsrail konusunda ayrı telden çalıyormuş.
Doğru, onlar Yahudi halk müziği söylüyor, biz Arap yalellisi...
Haldun Ertem
Fular...
DP Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray diyor ki:
“Hani AKP sayesinde küresel devlet olmuştuk?
İsrail vurdu geçti.
Arınç ise, ‘Hiç kimse bizden İsrail’e savaş ilan etmemizi beklemesin’ diyor.
Hükümetler, liboşlar herkes ‘şiddetle kınıyor.’
Bir bunları dinliyorum...
Bir de “Kardak krizi”ndeki tavrı hatırlıyorum.
Yunanistan’a saldırmak üzereyken, Başkan Clinton şahsen devreye girmek zorunda kaldı.
Kısacası...
Çiller’in fuları olamadı bunlar.
İsrail Başbakanı’nın uykusunu bile kaçıramazlar.”
Adaletsizliği engelleyecek gücünüzün olmadığı zamanlar olabilir.
Fakat itiraz etmeyi beceremediğiniz bir zaman asla olmamalı!’
Elie Wisel
Abant
Ömrünüzde bir kez olsun Abant’a gitti iseniz,
Kartpostallarda Abant resmi gördü iseniz,
Doğayı seviyorsanız,
Doğanın cehalet ve paraya kurban gitmesine göz yummanın insafsızlık ve sorumsuzluk olduğunu düşünüyorsanız,
Abant için imza verin!
Eski Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Salih Sönmezışık, Abant’ta Bolu Valiliği ve İl Özel İdaresi tarafından Abant Tabiat Parkı’nı Davos’a dönüştürme çabası adı altında yapılan uygulamaları durdurmak ve suçlulardan hesap sorulmasını sağlamak için herkesi imza vermeye çağırdı. Bilgi için:
www.abantyokoluyor.com
