Açık Pencere İkinci ihtimal... Anayasa Mahkemesi 367 şartı yoktur der... Meclis yarın yeniden toplanır... Oylama yapılır... Abdullah Gül seçilir... O zaman ne olur?Sanırız o zaman da milyonluk mitingler Çankaya'ya taşınır... Abdullah Gül izdiham yüzünden Çankaya Köşkü'ne giremez. Girerse de çıkamaz... Görünüş öyle...* * *Muhteşem Çağlayan mitingi yalnız verdiği derslerle değil... Zamanlamasıyla da çok yararlı oldu... Genelkurmay açıklaması gündemde soğuk bir rüzgâr estirmişti. Miting iktidara yönelik eleştiri ve istekleri bir kez daha demokrat çizgi üzerine oturttu. Bir büyük ders de Avrupa'ya verildi. AB düzenbazları, AKP'yi demokrat, onun karşısında olanları milliyetçi, darbeci vs. gibi görme ve gösterme çabasındaydı. Bütün dünya gerçek demokratların kimler olduğunu gördü... Laiklik olmadan demokrasi olmaz... Bunu bilmeyen var idiyse onlar da öğrendi. Anayasa Mahkemesi yargıçları kuşkusuz yaşamlarının en zor saatlerini yaşıyor... Bugün veya yarın iki karardan birini verecekler... Ya 367 milletvekili olmadan oturum açılamaz diyecekler... Türkiye seçime gidecek. Ya da 367 şartı yoktur diyecekler. Cumhurbaşkanı seçilecek. Mahkeme 367 şarttır derse sanırız en başta AKP rahat nefes alacak... Çünkü o takdirde AKP'nin geri adım atması için bir manevra alanı oluşacak... AKP'nin de böyle bir çıkış noktası aradığını düşünüyoruz... Tabii eğer girdikleri ve ülkeyi de soktukları çıkmazın vahametini fark ettilerse... Türkiye cumhuriyetini sırtında top mermisi taşıyan kadınlarımız kurmuştu... Bugün elinde bayrak taşıyan kadınlarımız tarafından korunuyor... Çağlayan'da topluluk "Tayyip baksana, * * * kaç kişiyiz saysana" sloganı atarken bir vatandaş araya girmiş: "350'yi sayamıyorlar, bu kadar insanı nasıl sayacaklar..." Pazar sabahı bir dinleyici TRT FM'in Sabah Kuşağı programını arıyor... Türk Silahlı Kuvvetleri personeline armağan etmek için bir şarkı istiyor... Şarkının adı: * * * "Benzemez kimse sana, tavrına hayran olayım" Milletin umudu tavan yaptı ama, borsa düşmüş! Bu borsa bu milletle bir türlü örtüşemedi gitti zaten! Önümüzdeki 5 Mayıs Cumartesi günü bir de "Manisa Cumhuriyetimize Sahip Çıkıyor" mitingi var... Düzenleme Komitesi gönderdiği mektupta mitingin önemli bir gerekçesini şöyle vurguluyor:"...Laiklik karşıtı açıklamalarıyla, ulusumuzun büyük çoğunluğunun tepkisini üzerine çeken bir hemşerimizin; Atatürkçü, demokrat, aydın insanlarla dolu Manisa'mızın ülke genelindeki algısına ciddi zararlar vermiş olması..."Miting 12.00'de Sultan Camisi Meydanı'nda... Manisa mitingi Cumhuriyet mitinglerinde sık sık "laiklik" vurgulanıyor, konuşmalarda türban eleştiriliyor. Unutmamalı ki, AKP laiklik ve türban vurgusunu kendi tabanına ve inançlı kesime "dinsizlik" diye yutturmuş olup buradan siyasi prim yapmaktadır. O yüzden şu okur mektubunu dikkatle okuyoruz:"Cumhuriyet mitingine katılamadığım için üzüntü duyuyorum ve katılanları yürekten kutluyorum. Ayrıca bir hususu belirtmek istiyorum. AKP hükümeti sadece laiklik değil, daha birçok alanda Türkiye'ye zarar vermiş iken yapılan konuşmalarda sadece laiklikten bahsedilmesi beni üzüyor. Ayrıca son zamanlarda dikkatimi çeken şu oldu; İslamı siyasallaştıran, türbanı siyasallaştıran bu şahıslara haklı tepki gösterirken bazı kişiler bu işi AKP ekseninden çıkarıp İslama ve türbana hakarete vardırmaya başladılar. Bu tavır samimi Müslümanları ve inancı gereği türban takan vatandaşları rencide ediyor. Bu tavır AKP'yi sevmeyen insanları AKP'nin kucağına itebilir veya ülkeye küstürebilir."Okurumuz haklıdır... Cumhuriyetçiler öncelikle laikliği tehlikede gördüğü için vurguyu hep oraya yapıyor. Türbana sadece kamu kesiminde karşı olduğu halde bu ayrımı da her zaman yapmıyor. Bunlar, AKP'nin etkilediği kesimleri rahatsız edebilir... Bu arada doğrudur... AKP iktidarı yalnızca laikliği, cumhuriyeti, demokrasiyi tehdit etmekle kalmıyor. Ülke topraklarını pazarlıyor... Teslimiyetçi politikayla ülkeyi sömürgeleştiriyor... Gelir adaletsizliğini artırıyor... Eğitimde fırsat eşitliğinden gittikçe uzaklaşıyor. İnsafsız bir kadrolaşma ile ülkenin yetenekli insanlarının hakkını yiyor.Eğitime din pompalayarak kaderci, ezberci, Atatürk ve cumhuriyet düşmanı bir nesil yetiştiriyor... Özetle, çatışma ve sorunlar laik - anti laik çatışmasının çok ötesindedir...Mitinglerde sloganlara dikkat edilmesi, bütün aksaklıkların vurgulanması gerekiyor... Sadece laiklik mi? İran yönetimi, erkeklerin Batı tarzı saç tıraşı olup jöle sürmelerini yasaklamış. Demek ki bu işler kadınların başından başlıyor, erkeklerin başına doğru devam ediyor... m.asik@milliyet.com.tr