Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Açık Pencere Ne yapmalı? CHP'li Onur Öymen, "11 Eylül saldırılarından sonra hemen hemen her NATO konseyinde terör konuşulmuştur. Biz de konuyu NATO'ya götürelim" diyor. Sanırız AKP, ABD'yi zora sokmamak için konuyu NATO'ya da götürmüyor.Top ara sıra ayağımıza da geliyor. Örneğin şu sırada İncirlik'in süresinin uzatılması söz konusu. AKP Milletvekili Turhan Çömez:- Irak'taki ABD güçlerinin ihtiyacı olan hava kargosunun yüzde 60'ı İncirlik'ten ulaştırılıyor. Dolayısıyla süreyi uzatıp uzatmama elimizdeki en güçlü kozdur, diyor...- Karşılığında ne isteyebiliriz ABD'den?- PKK'nın lider kadrosunun bize teslim edilmesini... Kuzey Irak'ta karakollar kurmamıza izin verilmesini... PKK'yı hâlâ terörist örgüt olarak görmeyen Irak hükümetine yaptırım uygulamasını...vb...İyi de... ABD tarafından deliğe süpürülme korkusu çekenler bunu yapabilir mi? PKK, 2004 yılında terörü neden yeniden başlattı? PKK bugün ne istiyor? Destekçisi ABD, terörün sürmesinden nasıl bir yarar umuyor? Bunları bile tam bilmiyoruz... Türkiye şehit veriyor, ama ne karşılık verebiliyor ne caydırıcı olabiliyor. Genelkurmay sınır dışı operasyon öneriyor. Hükümet işi yokuşa sürüyor. Çünkü ABD'nin görüş ve emirleri dışına çıkmak istemiyor. Zirvedeki bölünmüşlük saldıranları rahatlatıyor. Ülkenin caydırıcı gücü sıfıra iniyor. PKK militanları Türk ordusuna nanik yapıyor... AKP seçimlerde "mağdurları" oynayacakmış. Yüzde 34 oyla iktidar olan bir partinin geri kalan yüzde 66'yı takmadan cumhurbaşkanı seçmeye kalkışıp başarılı olamaması nasıl bir mağduriyet oluyorsa... Tekirdağ Fen Lisesi'nde kızı okuyan bir veli yazıyor: "Okulumuz seneye yeni binasına taşınıyor. Yeni binada erkek ve kız öğrenciler sadece sınıflarda bir arada olacaklar ama etüt, yemekhane ve lokal alanları ayrılacak... Yakında bu lise kız - erkek diye ayrılırsa şaşırmayacağım. Ben bir kız öğrencinin annesiyim. Benim kızımın kimsenin korumasına ihtiyacı yok. Kaldı ki okul öğrencileri hakikaten çok özel ve akıllı gençler."Evet.. Bıraksak da kızlar kendilerini korumayı öğrenseler (zaten çoğu biliyor) daha yi olmaz mı? Kızlar sakıncalı! Hayat dolu, sevecen, zeki, çalışkan bir arkadaşımızdı Ufuk Güldemir... Kişisel ilişkilerinde hep kibardı. Hukukumuz eskiydi. Severdik. Ama Milliyet Genel Yayın Müdürlüğü sırasındaki konseptini onaylamadık. Habertürk gazetesinin gözü kapalı tezkereyi desteklemesi de içimize sinmemişti. Gazete kapandı. Habertürk televizyonu yıllardır başarılı bir yayıncılık yapıyor. Ufuk için sevenlerine başsağlığı başta Melih Meriç olmak üzere geride kalan tüm dostlara uzun ömür ve başarı diliyoruz... Ufuk Güldemir İstanbul'daki Şili Fahri Başkonsolosu Haluk Sanver'den ferahlatıcı bir not aldık. Okuyalım: Şili'den haber... "Şili'de Soykırım başlıklı yazınızı okudum. Maalesef 5 Haziran Salı günü 5 senatör tarafından Şili senatosuna sözde Ermeni soykırımının resmen tanınmasını talep eden bir önerge verilmiştir. Olay henüz bu aşamadadır. İki meclisli olan Şili parlamentosundan herhangi bir karar çıkması için o konunun Senato ve Temsilciler Meclisi'nde ayrı ayrı kabul edilmesi gerekmektedir. Yani bu önergenin önünde henüz uzun bir yol vardır.Şili ile Türkiye arasında, uzak mesafeye rağmen, cumhuriyetimizin kurulmasından bu yana hep sıcak ilişkiler hüküm sürmüştür. Nitekim Şili, genç Cumhuriyetimizi 1926 yılında tanıyan ilk Latin Amerika ülkesi olmuştur. Bu iyi ilişkilere örnek olarak Ankara'daki Şili Meydanı, Bernardo O'Higgins anıtı ve Şili İlköğretim Okulu'nu, Santiago'daki Atatürk anıtını ve Atatürk okulunu sayabiliriz.Ek olarak her fırsatta kendisini Büyük Atatürk'ün etkilediğini ve ondan ilham aldığını belirten gecen dönem Cumhurbaşkanı Ricardo Lagos, Türkiye'den övgü ile bahseden Cumhurbaşkanı Michelle Bachelet gibi Pablo Neruda ile Nâzım Hikmet'in dostluğunu da ilave edebiliriz.Şili'de bu girişimin önlenmesi için gerekli teşebbüslere başlandığını memnuniyetle bilgilerinize arz ederim." Sabah gazetelerde Dışişleri'nin Şili'yi sözde soykırım yasası nedeniyle protesto ettiği haberlerini okuyan okurumuz Erol Yarar, birkaç saat sonra Tansaş mağazasına alışverişe gitmiş... Diyor ki:- Tansaş'ın meyve reyonunda elmalara bakıyordum ki aa o da ne? Elmaların tek tek üzerine yapışmış etikette Şili yazıyor. Anadolu gibi elmanın âlâsının yetiştiği bir ülkede sen tut Şili'den elma al, paranı oralara yolla... Karşılığında bu muameleyi gör... Ayıp doğrusu... m.asik@milliyet.com.tr Şili'nin elması...