Elimizde, “TBMM Genel Sekreterliği Stratejik Plan İzleme Değerlendirme” başlıklı bir rapor var. Raporun, “Güvenlik içeren bilgilerin güvenliğinin sağlanması için gerekli altyapının oluşturulması” ara başlıklı bölümünde yer alan açıklamayı okuyoruz:
“2010 yılı başında yeni güvenlik duvarı işletmeye alınmıştır. Yeni güvenlik duvarı yeni çıkan saldırılara karşı duyarlı olup çok kısa sürede kendini güncellemektedir. Sistematik olarak 5651 no’lu yasanın (internet güvenliği) gerektirdiği log kayıtlarını (kim, nereye ulaştı) tutmaktadır. Ayrıca internet üzerinden gelen saldırıları raporlama ve içerik denetleme özelliğine sahiptir. Projenin gelişen bilgi işlem teknolojilerine karşı plan dönemi boyunca güncel kalacağı düşünülmektedir.”
Bu teknik ifadelerin ne anlama geldiğini eski CHP milletvekili, bilişim uzmanı Tacidar Seyhan’a sorduk. Aldığımız yanıt:
“TBMM’ye yeni bir yazılım koydular. Bununla milletvekilleri başta olmak üzere Meclis’te bilgisayar kullanan herkesin bütün yazışmaları... Gönderilen ya da gelen mailler... Kim, hangi siteye girmiş, ne kadar kalmış tek tek izlenebiliyor. Bilgisayarınızın klavyesine dokunduğunuz an sistem devreye giriyor ve sizin yaptığınız bütün yazışma ve girdiğiniz siteler tespit ediliyor. Bu yeni yazılımla TBMM’de kimsenin haberleşme özgürlüğü kalmamıştır, Anayasa’ca güvence altına alınan haberleşmenin gizliği açıkça ayaklar altına alınmıştır.”
Netice; güvenlik bürokrasisi yasama organının kalp atışlarını dinlemekte, muhalefet partilerinin tüm sırlarını ele geçirmektedir... Konu Meclis Başkanı’na yansıtıldı. Bakalım faydası olacak mı?
“Komşularla sıfır sorun” diye yola çıktık.
Bu gidişle varacağımız yer, “sıfır komşu” olacak gibi görünüyor!
Fahrettin Fidan
TRT “Tosun Paşa” filmini sansürlemiş.
Tosun Paşa’yı tutuklamak mümkün olmayınca doğradılar demek...
* * *
Erdoğan, Kaddafi ve Mübarek’ten sonra Esad’ı da tehdit etmeye başladı.
Dışarıdaki “sıfır sorun” politikası yerini “sırf sorun” politikasına bıraktı...
Gülhan Elmas
Somali esirleri...
Somali’de korsanlarca kaçırılan üç Türk gemicisi yaklaşık bir yıldır orada rehin...
8 Eylül 2010 tarihinde içinde 3 Türk ve 15 Gürcü personelin olduğu bir yük gemisi hurdaya çıkarılmak üzere Hindistan’a doğru yol alırken Somalili korsanlarca ele geçiriliyor. Korsanlar para istiyor. Geminin sahibi Yunan şirketi iflasta. Beş kuruş veremiyor. O yüzden Fuat Özçelik ve iki arkadaşı aylardır rehin bekliyor.
Konuyla ilgili geniş bilgiyi: “Somalide3acturk.blogspot.com” adresinde bulabilirsiniz.
Şu sırada yetkili yetkisiz çok yurttaşımız yardım için Somali’ye gidiyor. Bir zahmet üç rehin denizcimizle de ilgilenseler iyi olmaz mı?
Bu üç yurttaşımız “En az Somali’nin yardıma muhtaç vatandaşları kadar” yardıma muhtaç ve aç, hatta belki daha da kötü durumda...
Büyükada gezisi
Geçen hafta sonu Büyükada’da idik... Motorların yanaştığı ve bayramlarda törenlerin yapıldığı Atatürk Meydanı görmeye değerdi. Meydana Büyükşehir Belediyesi garip taşlar döşemiş. Belli ki üzeri toprak veya betonla kapatılacak. Ancak kapatılmamış. O yüzden üzerinde yürüyenlerin ayakları eğer çok dikkatli olmazlarsa deliklere batıyor. Önümüzde yürüyen bir hanım ayağını burktu örneğin. Sorduk soruşturduk... Meğer geçen haziranda başlayan meydan düzenlemesi kaplumbağa hızıyla ilerliyormuş. Birkaç haftalık iş kasten birkaç aya yayılmış. Amaç belli ki CHP’li Adalar Belediyesi’ni güç durumda bırakmak. Ne böyle belediyecilik olur ne böyle şehircilik... Ancak ilkellik olur... Onun da cezasını halk çeker...
CHP’li Emine Ülker Tarhan soruyor: “Türkiye, ABD’nin emireri mi?”
Maalesef öyle gibi... Üstelik ufukta terhis falan da görünmüyor...
* * *
İngiliz basını, Türkiye’nin askeri yeteneği ve coğrafi konumu ile Suriye’ye müdahale edebilecek tek ülke olduğunu yazmış.
Bizim ayrıca gayet rahat gaza gelebilen bir ülke olduğumuzu da dipnot olarak düşselerdi bari...
Haldun Ertem
Yine Beyoğlu...
Beyoğlu Belediyesi’nin Cihangir’de de masa ve sandalyeleri kaldırdığını, bu masa operasyonunun ramazan karşılaması olduğu kanımızı dün dile getirmiştik. Belediye Başkanı Misbah Demircan aradı. Operasyonun ramazanla ilgili olmadığını savundu. Cihangir’den masaları haksız rekabet şikâyetleri üzerine kaldırdıklarını bildirdi. Beyoğlu’nun yeni bir kimlik kazandığını, sokak ve caddelere yayılan masa ve sandalyelerin yeni kimlik ve yeni konsepte uymadığını, yeni bir model üzerinde çalıştıklarını anlattı. Anladığımız kadarıyla Beyoğlu sokak ve caddeleri bir daha masa ve sandalye cenneti olmayacak... İzlemeye devam edelim...
Clinton talimatı
ABD Dışişleri Bakanı bayan Clinton, önceki gün bizim Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na mesaj gönderdi:
“Suriye ordusunu kışlasına geri gönderin.”
Bir meslektaşımız üstü kapalı soruyor:
“Acaba bayan Clinton bizim hükümete daha önce bir başka orduyla ilgili de böyle bir talimat vermiş miydi?”