Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bu hafta 3 Haziran’da.. Nâzım Hikmet’in ölümünün 47. yılı anısına, Fazıl Say’ın bestelediği Nâzım Oratoryosu, Antalya Konyaaltı Açıkhava Tiyatrosu’nda sahnelenecek... 200 kişilik koro ve orkestra ile birlikte Genco Erkal, Sertab Erener, Güvenç Dağüstün de sahneye çıkacak.
Antalya’da aynı gün Nâzım’ın, Mehmet Aksoy tarafından yapılan heykelinin açılışı var... Etkinlikleri Nâzım Hikmet Vakfı ile Antalya Belediyesi ortaklaşa düzenliyor...
* * *
Tarık Akan dostumuz Türkiye’nin yüz akı sanatçılarından Mehmet Aksoy’la ilgili bir belgesel hazırladı. Yıldız Kenter, Işık Yenersu ve Rutkay Aziz’in seslendirdiği belgesel, Aksoy’u ölümsüzleştiren güzel bir çalışma oldu... Kutluyoruz Tarık’ı...
Hatay Yayladağ’da 1939’da doğan Mehmet Aksoy, heykelle ilk kez, 1961 yılında girdiği İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde tanışır. 1970’te devlet bursuyla yurtdışına gönderilir. Berlin’de 1975 yılında “Nâzım 75 yaşında” projesi içinde yonttuğu Nâzım büstünü yurda dönerken kamyonetinin kasasında getirir. Ne var ki, büste Edirne Kapıkule’de el konulur. Nâzım bir kez de orada tutuklanır. Büstü kurtarmak için iki hafta uğraşılır...
* * *
Türkiye’nin en farklı, en anlamlı Atatürk anıtı da Selçuk’ta Mehmet Aksoy imzalıdır.
Aksoy, anıtı yaptığı 1990’larda Selçuk’ta tam 3 yıl boyunca güneşi gözlemiş. Anıt öyle düzenlenmiş ki... Her yıl ağustos ayının 26’ncı günü, yani Büyük Taarruzun yıldönümünde, tam 12.30’da Atatürk’ün yüzünün gölgesi taşa düşer. Bir mucize gibi... Bütünleşir sanat ve taş..

Haberin Devamı

TRT, AKP iktidara geldiğinden beri dışarıya yaptırdığı programlara ve konuklara 424 milyon lira ödemiş.
Berbat programlar kimsenin yüzünü güldürmüyor ama yapanları keyiflendiriyor demek.
Haldun Ertem

Hanımlar...
Bırakın güzel kadınları düş gücü olmayan erkekler alsın...
Marcel Proust

Bir kadından intikam almaya ne gerek var?
O işi doğa hallediyor zaten, durup beklemek yeter.
Aurelien Scholl

Bildiğimiz gibi İngilizce “miss” sözcüğü genç kız demek. Ama yine bildiğiniz gibi, o sözün
bir diğer anlamı daha var: Başarısızlık...
Herve Lauwick

Haberin Devamı

Bam Teli burası!
CHP Adana Milletvekili Hulusi Güvel, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye verdiği önergede “Tayfun Talipoğlu’na TRT’ye yaptığı ‘Bam Teli’ programı için aylık 60 bin TL ödendiği iddiaları doğru mu?” diye sordu. TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, bu iddianın gerçeği yansıtmadığını bildirdi ve Talipoğlu’na bölüm başına ödenen ücreti 25 bin TL olarak açıkladı. Ayda 100 bin TL ediyor...
TRT’de Talipoğlu ile benzer bir programı Nuray Yılmaz yapıyor. Tam 24 yıldır “Gezelim Görelim” adlı programı yapan Nuray Yılmaz’ın maaşını merak ettik. 3500 lira dolayındaymış...

Hal -i melal!
Son dönemde yargı ve hukuk alanında öylesine akıl ve mantık dışı manzaralar yaşanıyor ki... İnsan inanmakta zorlanıyor. Buyurun sadece dünkü gazetelerden alınmış birkaç olaya:
- 1993 - 1995 yılları arasında işlenen 20 cinayetten sorumlu tutulan ve sanıkları arasında eski Kayseri İl Jandarma Komutanı Albay Cemal Temizöz’ün de bulunduğu davanın kilit tanığı Mehmet Nuri Binzet, çıktığı ilk duruşmada savcılık tarafından zapta yanlış geçirildiğini söyleyerek verdiği ifadeyi tümüyle geri çekti. Binzet, “Savcılara saygım var ama bu olayın bu kadar çığırından çıkacağını bilmiyordum” dedi.
- İlhan Cihaner’in avukatı Turgut Kazan, davanın gizli tanığı “Efe” ile İliç Savcısı Bayram Bozkurt’un imzasının aynı olduğunu gösteren belgeyi mahkemeye sundu. Cihaner savunmasında, “Her yerden kuşatılmış durumdayım. Dosyaya ulaşamıyoruz” dedi.
- Uyuşturucu çetesine yardım suçundan aylardır tutuklu olan “Emniyet’in 2 Numarası” Emin Arslan, duruşmada, “Dink cinayetini araştırıyordum, Emniyet’teki malum grup bana pusu kurdu” dedi. Arslan, Dink cinayetinin üzerine giden Milliyet gazetesinin telefonlarının da yasa dışı olarak dinlendiğini bildirdi. Davanın tutuklu sanıkları Habip Kanat ve Rıza Işık, polisin Emin Arslan aleyhinde ifade vermeleri için kendilerine baskı yaptığını açıkladılar. Davada tanık olarak dinlenen Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, “Emin ağabey masum. Bizim gönderdiğimiz dosyada adı yoktu, savcılıkta eklenmiş. Açığımı yakalamak için telefonlarımı dinliyorlar” dedi.

Haberin Devamı

Pis yağ kokusu
Kentteki kebapçıların, dönercilerin, balık lokantalarının sokağa kızartma kokusu, balık kokusu, yanık yağ kokusu salmaları serbest midir?
Yasaktır... Ciddi belediyeler lokanta ve kebapçıların havalandırmalarını sürekli kontrol ederler. Havalandırmaya kokuyu dışarı vermemesi için özel filtre takılır. Bu önlemi almayan işyeri sahiplerine ceza yazılır...
Gelin görün ki kentte özellikle vapur iskeleleri ve meydanlarda döner ve balık ızgara açıkta yapılıyor. Koskoca meydanlara yayılan büfeler ortalığı fena halde kokutuyor. Lokantalara göz açtırmayan belediyeler meydanlardaki keşmekeşi görmezden geliyor. Neden acaba? Bu nasıl belediyecilik?