"Ankaradaki evlendirme dairelerinden birinde bir nikâh kıyılmış. Evlenen çiftlerden birinin adı Pazar, soyadı Güzeli imiş. Diğerininkinin soyadını anımsamıyorum, adının Necati olduğunu söylediler. İşin daha tuhafı Pazar Güzeli erkekmiş, Necati de kadın.Geçenlerde, işletme ve finans konularında yayın yapan aylık bir dergiye göz gezdiriyordum. Demiryolları üzerine bir makale dikkatimi çekti, yazarının adına baktım: Prof. Muhteşem Kaynak. Derginin yayın kurulu üyelerinden birinin de ismi çok ilginçti: Prof. Bilin Neyaptı." Soyadı "Karadana" olan dostumuzla tuhaf isim ve soyadlarını konuşuyoruz. Kendisi soyadından rahatsız değil, değiştirmeyi düşünmüyor. Hobilerinden biri ilginç isim ve soyadlarını araştırmakmış, anlatıyor: Bir devlet memuru, bir yıl içinde 6 defa terfi eder mi?İşte size Guinness rekorlar kitabına girecek bir terfi örneği.Bekir Erdem, geçen yıla kadar TRTde sıradan bir prodüktördü. Şenol Demirözün genel müdür olmasıyla birlikte önce program Müdürü oldu... Peşinden: Ankara Televizyonu Müdür Yardımcısı... Ankara Televizyonu Müdürü.... TV Daire Başkan Yardımcısı... TV Daire Başkanı... Genel Müdür Yardımcısı... Memuriyet tarihinin bu en başarılı elemanını kutluyoruz... Süper TRTci! Memleketteki muhalefet boşluğunu, Emine Erdoğan dolduracak gibi görünüyor. Turgut Özalın danışmanlarından Can Pulak anlatıyor:- Rahmetli Turgut Beyin Başbakan olarak yaptığı ilk Amerika gezisinde Başkan Busha hediye olarak bir Hereke halısı götürmüştük. Halıyı Başkan Busha (Baba Bush) verilmesi için Beyaz Saray yetkililerine teslim ettim. Bir gün sonra kaldığımız otele görevliler geldi, hediye ettiğimiz halıyı bize iade ettiler. Ekledikleri mektupta:- Hediyeniz için teşekkür ederiz. Fakat Başkanımız Bush yasalar gereği bu hediyeyi kabul edemez. Piyasa araştırması yaptık. Halının değeri 500 dolar. Ülkemizde yasalar ise 250 doları aşan hediyeyi rüşvet sayıyor...Batı ülkelerinde devlet adamları en çok 200 - 250 dolarlık hediye kabul ederler.O da bir yabancı devlet adamından...Batılı devlet adamının eşinin bir işadamından 10 bin dolarlık hediye kabul etmesi başlı başına skandaldır. Adamın siyasi hayatını bitirir.Başbakan Erdoğan, hediyenin Başbakanlığa demirbaş kaydedileceğini söylüyor.Yabancı devlet temsilcisinden gelen bir armağan Başbakanlık demirbaşına kaydedilebilir. Türk kuyumcunun verdiği hediyenin Başbakanlık demirbaşında işi ne? Önce kaydedilip sonra bağışlanacakmış. Öyle de olsa bu durum hediyenin kabul edildiği gerçeğini değiştirir mi? Başbakanlık bir kuyumcudan hediye kabul eder mi?Bu arada Moskovada hediye olarak alınan 5600 dolarlık halıdan haber yok.Şimdiden unutuldu denebilir. Medyamızın görmeme, unutma ve unutturma becerisi malum. Dün, dinci basınla birlikte Sabah ve Vatan gazeteleri hediye skandalını birinci sayfalarından düşürmüşlerdi bile... Bunlar olup biterken ABye üyelik hayallerimiz de devam ediyor. Böyle ülkeyi ABye alırlar mı? Avrupanın ahlak duvarının delinmesine mi ihtiyacı var?Türk halkı bu görüntüleri hak etmiyor. Türkiye, çok ama çok mahcup oluyor. Türkiye mahcup oluyor... Emine Erdoğana takı hediye eden Muammer Alkım, Başbakana iki takının maliyetinin 6 bin dolar, Türkiyede perakende fiyatının 10 bin 600 dolar olduğunu bildirmiş, medyaya ise 45 bin dolar rakamını vermişti. Bunun hatırlatılması üzerine Alkım diyor ki:- Aynı nitelikteki mücevher için Moskovada 10 katı fiyat çekiliyor. Böylece 6 bin dolarlık mücevheri Moskovada 45 bin dolara okuttuğumuz, Rus tüketicisine hatırı sayılır kazık attığımız ortaya çıkıyor... Bu da başka ayıp tabii... Kimine kazık Zamlara "Nasılsın?" diye sormuşlar, "Yuvarlanıp gidiyoruz işte" demiş. m.asik@milliyet.com.tr