"Ateş çemberine çevirdikleri bir ülkenin devlet başkanını alıyorlar, işgalci düzenin kurduğu bir mahkemede yargılıyorlar kendilerine göre ve ipe çekiyorlar; idam ediyorlar. Bu şu demektir: İslam dünyasının kişi düzeyinde de devlet düzeyinde de artık hiçbir dirayeti yoktur. Bu, emperyalizmin İslam dünyasını tamamen eline ve yönetimine aldığını, bütün kaynaklarını sömüreceğini ve işine gelmeyen davranışlar gösterenleri de ya cezalandıracağını ya da yok edeceğini ilan etmektir..."Kuds ül Arabi gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdülbari Atwan, Saddam'ın darağacına başı dimdik gittiğini kaydederken bölgedeki müptezelliği vurguluyor:"Bazı Arap hükümetleri, sanki bu adamın bir başka gün öldürülmesi caiz ve mübarek sayılacakmış gibi, idamın Kurban Bayramı'nda infaz edilmesi sebebiyle tepki gösterdi sadece. Çoğu Arap liderin saraylarına kapanması ve içlerinden hiçbirinin ABD korkusu yüzünden tek bir tepki sözcüğü sarf etme cesaretini göstermemesinden dolayı üzülüyoruz. Atwan, Saddam'ın neden asıldığına da güzel açıklıyor:"Saddam'ın hem olumsuz hem de olumlu yönleri vardı. Ancak, olumsuz değil, olumlu yönleri sebebiyle öldürüldü. Bunlar, Arap bütünlüğüne inanması, ümmetin düşmanlarına karşı koyması, benzeri görülmemiş bir sanayi ve eğitim altyapısı inşa etmesi ve ABD'ye meydan okumasıydı..." Saddam'ın idamı tartışılıyor. Daha tartışılacak... HYP lideri Prof. Yaşar Nuri Öztürk diyor ki: Jerusalem Post gazetesi İsraillilerin Ay'da arsa sahibi olmak için yarıştıklarını yazmış. Filistinlilerin bir gün davayı kazanacaklarına inanan İsrailliler de var anlaşılan... İngilizlerin BBC veya Fransızların TV 5 televizyonunun internet sitelerinde gayet hoş ve ilgi çekici dil dersleri var. Size eğlendirerek İngilizce ve Fransızca öğretiyorlar... Özge Aydın anımsatıyor:- TRT' nin sitesinde bu tür bir şey yok. En azından Türkçeyi merak eden kişiler ya da internette öğrenmek isteyenler için buraya bir link konulabilir, meraklılar o adrese yönlendirilebilir... Türkçe öğretelim Nokta dergisinde, Beşiktaş Çarşı grubuna ilişkin bir yazıda, Beşiktaş'ın Ermeni asıllı amigosu Alen'le ilgili şu hoş satırlara rastlanıyor:"Alen Markaryan elini kaldırıyor, 7 bin kişilik Beşiktaş kapalısı susuyor. Sahanın ortasına iniyor bu sefer de 35 bin kişi susuyor. Alen bir elini kaldırıyor, taraftar "bir" diyor; Alen diğer elini kaldırıyor, taraftar "iki" diyor; Alen eliyle son bir hareket yapıyor; taraftar İnönü Stadı'nı inletiyor. Düşünebiliyor musunuz? Bir Ermeniye gösterilen saygının, sevginin boyutunu? Robert Koçaryan sizce el hareketiyle Ermenistan'da 35 bin kişiyi geçin, 35 kişiyi bile yönlendirebilir mi? Türkiye'de Ermeni sorununun çözüldüğü tek yerdir İnönü Stadı!" İnönü'de çözüm! Maden arama bahanesiyle Ege ve Akdeniz'de ormanların nasıl tahrip edildiğini CHP Antalya Milletvekili Tuncay Ercenk'in anlatımıyla geçenlerde dile getirmiş... Yazımız üzerine Enerji Bakanı Hilmi Güler'in talimatıyla Maden İşleri Genel Müdürü Hilmi Özbeden'in bölgeye gidip olayı yerinde inceleyeceğini ayrıca duyurmuştuk. Konuyla ilgili daha sonra ne gibi gelişmelerin yaşandığını Tuncay Ercenk'ten dinliyoruz:- Hilmi Özbeden, bayram öncesi Antalya'ya geldi. Valimiz Alaattin Yüksel'in başkanlığında, ilgili il bürokratlarıyla Antalya milletvekillerinin katıldığı bir toplantı yaptık. Başta valimiz olmak üzere söz alan herkes... Ki buna talanı şimdiye kadar görmezden gelen AKP'li milletvekilleri de dahil, maden arama bahanesiyle orman katliamı yapıldığını ve bu konuda derhal harekete geçilmesi gereğini kabul ettiler. Ben çözüm olarak turizm bölgelerinde proje ve tahsis yetkisinin Ankara'dan alınarak eskiden olduğu gibi yeniden yerel yönetimlere devredilmesini... Maden aramada kesin kriterler konmasını ve yine eskiden olduğu gibi CED raporu aranmasını önerdim. Genel Müdür Hilmi Özbeden, önerilerimin dikkate alınacağını ve Ankara'ya döner dönmez bu konuda çalışmalara başlayacakları sözü verdi. Şimdi bu sözün yerine getirilmesini bekliyorum.- Hilmi Özbeden'e ağaç katliamı yapılan yerleri de gösterecektiniz...- Evet, kendisiyle daha önce böyle sözleşmiştik. Ama Hilmi Bey ile toplantıya katılan bürokratların büyük çoğunluğu buna gerek olmadığını söyleyince talan bölgelerini gezemedik.- Sizce bunu neden istememiş olabilirler?- Büyük olasılıkla yerel basın da bizimle gelecekti. Sanırım olayın yeniden gündeme gelmesini istemediler. Ancak ben konunun peşini bırakmayacağım. Sonuç alıncaya kadar sürekli gündemde tutacağım... Acarantalya - 3 A&G şirketinin yaptığı araştırmaya göre Türk halkının %31'i 2007'de daha iyi bir Türkiye bekliyormuş! Demek ki nüfusun %31'inin bulunduğu durumdan daha kötü olması pek mümkün değil... m.asik@milliyet.com.tr
