Açık Pencere Efendim, medyamız genel olarak iktidarın iyi yanlarını yazmaktadır... Bir övgü değil eleştiri eksikliği söz konusu... Biz de bu eksikliği gidermeye çalışıyoruz. Kaldı ki köşe yazarının işi iktidarı övmek değildir... Seçmen adına, ulus adına iktidarı izlemek, sorgulamak, eleştirmektir... Doğruları yazmaktır. Sevgili okurlar bize bu soruyu sormak yerine eğer eleştirilerde yanlışımız varsa, hata yapıyorsak, onlara işaret etmelidir.Bir başka konu.. Zaman zaman gazeteleri protesto eden, ben okuduğum gazeteyi bırakacağım diyen okurlara rastlıyoruz... Elbet bir gazeteyi okumaya devam etmek ya da bırakmak okurun kendi tasarrufudur... Ancak bir gazeteyi, sevdiği yazarları da kaybetmek pahasına bırakmak doğru ceza mıdır? Yoksa sayın okurun kendisini gazetenin sahibi olarak görmesi, her gördüğü yanlışlığı eleştirmesi, gazetesine (kendi çocuğu gibi bakarak) onu sabırla doğru çizgiye çekmesi midir çözüm?Basın piyasası çeşitlendi... TMSF basını var, iktidara yamanmış basın var, eleştiriyi unutmuş basın var... Okurun her şeye rağmen biz yazarların özgürce yazdığı gazeteleri ayrı tutması gerektiğini düşünüyoruz... Tabii eleştirilerini asla eksik etmeyerek... Sevgili okurlarla hayli sohbet konumuz birikti... Şu günlerde AKP'li okurlardan gelen "Ben AKP'li değilim" diye başlayıp "Neden bu hükümetin hiç iyi taraflarını yazmıyorsunuz?" diye süren yakınmalara değinelim önce.. Soru: Turgut Özal içki içer miydi? Yanıt: Bilemeyiz.... Ama içirdiğini biliyoruz... Al bayraklar yarın İzmir'de dalgalanacak. Cumhuriyet, laiklik, demokrasi, bağımsızlık için yüz binlerce bayrak... Yüz binlerce yürek... İzmir mitinginde buluşuyor... Bu mitingleri düzenleyenler arasında yer alan Prof. Nur Serter, dünkü sohbetimizde bize sevindirici bir haber veriyor:- Deniz Baykal beni telefonla aradı, seçimlerde adaylık önerdi...Nur Hanım öneriyi kabul etmiş... Aynı öneri Prof. Necla Arat'a da yapılmış. O da olumlu yanıt vermiş... CHP ile ilgili umutlarımız artıyor... Nur Serter CHP'de 10 Aralık Hareketi'nin sözcüsü Prof. Burhan Şenatalar, CHP ile ittifak aradıkları söylentilerine ve dün bu sütunda yayımlanan espriye açıklık getirdi... Dedi ki:- Biz CHP'ye ittifak için başvurmuş değiliz. Ancak DSP ve SHP ile görüşmeler yapıyorduk. Gazetelerden okuduğumuza göre DSP, CHP ile yaptığı görüşmelerde SHP ve 10 Aralık Hareketi'nin de ittifaka dahil edilmesini önermiş. CHP ise bu öneriye "Şu aşamayı geçelim, o konuyu sonra ele alırız" yanıtını vermiş. Durum bundan ibarettir. Bizim girişimimiz söz konusu değil... 10 Aralık Hareketi Beyoğlu Belediye Başkanı Misbah Demircan'la Tarlabaşı projesini konuşmaya gitmiştik geçenlerde... Bize semt konaklarından söz etti. Peşinden Tophane'deki semt konağını gezdirdi...En alt katta yemekhane vardı... Oradaki görevli hanımın verdiği bilgiye göre öğlen 70 kişi yemek yemiş... Bir miktar da yemek alıp götürmüşler...Yemekhanenin hemen yanıbaşına çamaşırhane kurmuşlar. 4 büyük çamaşır makinesi homurtuyla çalışıyordu. Odada dizi dizi naylon torbaların içinde kirli çamaşırlar, temiz çamaşırlar sıralanıyordu... Semtte su parasını ödeyemeyen veya herhangi bir nedenle çamaşır yıkayamayan aileler çamaşırlarını getirip bırakıyorlar. Burada bir hanım çamaşırları makinede yıkıyor, tekrar naylon torbaya oyuyor, sahibine teslim ediyor... Üst katta muhtarlar odası vardı. Bir üst katta sağlık ocağı... Daha yukarda kurs odaları gördük... Yaklaşık 10 - 15 hanım biçki dikiş kursunda ders görmekteydi. Başka kurslar da varmış elbet...Semt konağının yanında belediyenin çocuk yuvası vardı. Aileler ayda 50 lira ödeyerek çocuklarını bir ay bu yuvaya bırakabiliyorlardı. Beyoğlu'nda 5 semt konağı varmış, 4 semt konağının inşası sürüyormuş... Diyeceğimiz o ki...Hani AKP iki kilo kömür bir paket makarna dağıtıp fakir fukaranın oyunu alıyor deniyor ya.. İşte o pek öyle değil.. Fakir fukaraya yönelik sosyal hizmet hiç de azımsanacak gibi görünmüyor... AKP'nin bu tür çalışmaları iyi incelenmeli... m.asik@milliyet.com.tr Konaklar...