Pamuk'un ülkesini ayaküstü mahkûm eden "Bir milyon Ermeni, 30 bin Kürt öldürüldü" sözleri eleştiriyi hak etmişti. Eleştirildi. Kınandı. Ama bir yazar bu yüzden yargılanmamalıydı. Ülkenin demokratları bu konuda hemfikirdir.AB'nin hariçten gazel okuması ise bu ülkenin iç işlerine karışmak, üstelik küstahça karışmaktır.Onurlu bir ülke bu tür hakaretleri sineye çekemez.Noktayı koyarken "Orhan Pamuk değil Türkiye yargılanıyor" sözlerinin sahibi olan zata şu mesajı gönderelim:"Bu davada Orhan Pamuk'la birlikte Türkiye değil, AB yargılandı. Sizin Türkiye'deki onca antidemokrat girişimi bırakıp, Yücel Aşkın'ı Van'da unutup, sadece Orhan Pamuk'a kol kanat germeniz demokrat ve özgürlükçü görüntünüzün yalnızca Türkiye'nin aleyhindeki konularda söz konusu olduğunu gösterdi... Bu ayıp da size yeter. Hadi başka kapıya..." Türkiye, AB karşısında sürekli ezik durdukça karşı taraf küstahlaşıyor... AB'nin Olli Rehn adlı memuru kendisini Kafdağı'nda görebiliyor: "Orhan Pamuk değil, Türkiye yargılanıyor" sözlerini sarf edebiliyor... Olli Rehn sanmayız ki, bu kadar kaba ve saldırgan bir diplomat olsun. Ona bu cesareti Türkiye'nin pısırıklığı, ezikliği veriyor... Dışişleri Bakanı Gül, "İçki olayında kafam karıştı" demiş. Olayın içeriğine bakın; içmeyenlerin de kafasını karıştırıyor... AKP, 3 yıllık iktidarında toplam kaç bin yeni derslik yaptı? Hizmete soktu? Hemen yanıtlayalım: Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in geçenlerde, Plan - Bütçe Komisyonu'nda bakanlığının bütçesi görüşülürken tutanaklara da geçen açıklamasına göre 60 bin...Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın 3 gün önce 2006 bütçesi üzerinde Genel Kurul'da konuşurken verdiği bilgiye göre 42 bin...Aynı gün Başbakan Tayyip Erdoğan'n aynı salonda yaptığı açıklamaya göre 70 bin... Atış serbest! Derslik Turistik bölgelerde içki yasağı uygulanmıyor... İnanç ticareti ile turist doları karşı karşıya gelince, dolar kazanıyor... Roma'ya bir Atatürk anıtı dikmek için Roma Belediyesi'nin aldığı karar Ermeni diasporası tarafından engellenmeye çalışılıyor... Roma Belediyesi'ne teşekkür etmek ve Belediye Başkanı Walter Veltroni'yi yüreklendirmek için w.veltroni@comune.roma.it adresine İngilizce veya İtalyanca mesaj yollayabilirsiniz... Roma Başbakan Erdoğan, Avustralya ve Yeni Zelanda'ya neden gittiğine ilişkin sorulara verdiği yanıtı TBMM'de tekrarladı:- Oradaki yurttaşlarımıza destek için...Kanaltürk'te Gerçekler adlı programda Tuncay Özkan önceki akşam Başbakan'a bir gönderme yaptı:- Irak'taki Türkmen soydaşlarımız Avustralya'daki yurttaşlardan çok daha fazla desteğe muhtaç. Onları neden ziyaret etmiyorsunuz? Ziyaret Telefonlar değiştirilecek, komutu verdi devlet. Vatandaş uzun kuyruklar oluşturdu. İtişti kakıştı. 5 YTL karşılığında kayıtlı telefon sahibi oldu.Resmi açıklamalara göre Türkiye'de kayıt dışı telefon sayısı 18 milyon. Bunun 12 milyonu yasal yollardan ithal edilmemiş, yani kaçak, 6 milyonuna da elektronik kimlik bilgisi kopyalanmış... Birileri kaçakçılık yapmış, birileri eski telefonların kimlik bilgilerini kaçak yeni telefonlara kopyalamış. Bu cihazlar aleni olarak satılmış, katrilyonlar kazanılmış. Resmi rakamlara göre bugüne dek ülkeye 30 milyon kaçak telefon girmiş. Bu telefonların değeri yuvarlak hesap 3 milyar YTL. Bu işlemden devletin vergi kaybı 2 milyar YTL'ye (1.6 milyar dolar) ulaşıyor. Birileri bu paraları çalmış... Devlet hırsızları, vergi kaçakçılarını istese bulabilirdi. Ama aramadı. Vatandaştan 5'er YTL toplayıp olayı kapattı... Hırsızlar erdi muradına, biz çıkalım kerevetine. Dev soygun Deniz Baykal'la gazeteciler, uzun bir ufuk turu yaptı önceki akşam Kalamış Borsa Lokantası'nda... AKP'nin içki yasakları dahil kimi şeriat kokulu girişimlere yönelmesi, diğer alanlardaki başarısızlığını kapatmak, kendi öz seçmenini okşamak içindi ona göre... Önümüzdeki yıl erken seçim için bastıracaklardı. Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasına sıcak bakmıyordu. AKP hükümetteyken bir AKP'linin Çankaya'ya çıkması anayasal dengelere uygun düşmezdi... Erdoğan'ın "senli benli" konuşmalarını nasıl mı karşılıyordu?Tahrik edici. Daha da önemlisi "incitici" buluyordu... Erdoğan kasten "incitici" konuşuyordu.Deniz Bey, DİSK öncülüğündeki sosyal demokrasi arayışlarıyla ilgili soruları yanıtsız bıraktı.Söz Van'da yaşanan hukuk cinayetine geldi...Deniz Baykal'ın kanısı:- Van'da Rektör Yücel Aşkın'a yönelik uygulamalar Adalet Bakanı ve Başbakan'ın onayı olmadan mümkün olamazdı...Tayyip Erdoğan'ı ve Cemil Çiçek'i Van olayının senaristi olarak görüyordu Baykal... m.asik@milliyet.com.tr Hoş sohbet