Önceki gün de Samsunda yeni bir rakam vermiş:"Kurultayı 758 oyla alırım!"Sarıgüle şimdiden "hayırlı başarılar!" diyor, bilvesile (veya ne vesile) aklımıza gelen bir fıkrayı aktarıyoruz.Avcılar kahvesinde bir avcı, son çıktığı avı anlatıyormuş.- Tam 999 keklik vurdum, deyince arkadaşları itiraz etmiş:- Şuna yuvarlak hesap bin desene...Bizimki;- Yooo demiş, bilirsiniz palavrayı sevmem!* * *CHPnin genel başkan adaylarından Zülfü Livaneli, önceki gün Mehmet Ali Birandın Manşet programında, partisinin temel politikalarını ve Baykalı eleştirdi. Seçilirse ilk işinin "antidemokratik tüzüğü" değiştirmek olduğunu kaydetti.CHP Grup Başkan Vekili Ali Topuz, bu sözlere şaşırmış... Dün dedi ki:- Sayın Livaneli, acaba neden bu görüşleri parti platformlarında hiç dile getirmedi. Grup toplantılarında bir kez bile söz alıp konuştuğunu hatırlamıyorum. Tüzük değişikliğine gelince... İlginçtir. Son kurultayda mevcut tüzüğün kabulüne ben "hayır" oyu vermiştim. Zülfü Bey ise "evet" oyu verdi. Anlaşılıyor ki Mustafa Sarıgül, gerçek bir hesap adamı! Hem de incesinden! Örneğin geçenlerde, "Meclise 356 milletvekiliyle geleceğim" demişti. Ne 355 ne 357... Tam 356... ABD Başkanı Bush, "En büyük dayanağım din" demiş. En büyük düşmanı da Müslümanlar... Başbakanın eşi Emine Erdoğanın Moskovada hediye olarak kabul ettiği 45 bin dolarlık gerdanlık ve broşun fiyatını öğrenince "Geri mi vereyim, bağış mı yapayım?" ikilemi içine girdiği bildiriliyor. Emine Hanım devlet protokolündedir. Bu kadar yüksek değerde hediye alamaz. Bağışlarsa da olmaz. O zaman hediyeyi kabul etmiş olur. O yüzden derhal geri vermelidir. Başbakan ve ailesi, "hediye" konusundaki eğilimlerini ülkenin vakarını düşünerek gözden geçirmelidirler. Hediye gerdanlık Batı medyası Ukraynadaki son iktidar savaşına "Turuncu devrim" adını yakıştırmıştı. Rus medyası ise Kievin sokaklarında bolca bulunan kestane ağaçlarından esinlenerek, "Kestane devrim" dedi buna. Şevardnadze, 2003te "Güller Devrimi" ile uğurlanmıştı. 1989da Çekoslovakyayı parçalayan harekete "Kadife devrim", Estonyada şarkılarla gelen değişime de "Şarkı Devrimi" denmişti. CHPde Zülfü Livaneli, Baykalı devirirse adı hazır: "Türkü devrimi"... Sarıgül kazanırsa "Sarı devrim". Seç, beğen, al... Sürekli devrimler ABD, kuyrukluyıldızı füzeyle parçalayacakmış. Füzeye gerek yok ABD oraya demokrasi götürsün yeter. Atatürkün eşi Latife Hanımın mektuplarının açılıp açılmamasıyla ilgili notu Profesör Beşir Hamitoğulları göndermiş... Diyor ki:"Latife Hanımefendinin Atatürke ilişkin anı ve mektupları çevresinde oluşturulmak istenen sömürü ve çıkar yaklaşımlarını, insani ve ahlaki değerlerle bağdaştırmaya olanak yoktur... Önümüzdeki şubat ayında kalkacak olan yasak aslında, kişilerin kutsal olan özel sırlarının ifşa edilemeyeceği düzlemindeki vicdani - ahlaki yasakları bir kez daha ortaya çıkarmaktadır. Türkiye halkının Türk - Müslüman geleneğinde kocanın hanımına, hanımın kocasına ilişkin olan veya ortak sırlarını ifşa etmeleri suç sayılır.Bu nedenle, gerçek bir hanımefendi olan Latife Hanım, ne hayatında ne de vefatından sonra, bu özel sırlarının açıklanmasına izin vermemiştir. Bu noktada saygıdeğer ailesi ve akrabalarının da bu özel sırların açıklanmasına izin verme haklarının olmadığı kanısındayım. Çünkü bırakınız milli kahraman Atatürke duyulması gereken saygıyı, Latife Hanımın ruhunu da rahatsız edebilecek bir mahremiyet söz konusudur. Özetle:- Hiç kimse ve hatta yasalar bile bir kişinin özel hayatının mahremiyetini yok sayamaz.- Kutsal olan kişisel sırlar kişinin izni olmadan açıklanamaz." m.asik@milliyet.com.tr Sır mektuplar