Kimin eli kimin cebinde? Merakımız üzerine garaj yetkilisi şu bilgiyi veriyor:- Keçiörengücü, Ankara Büyükşehir Belediyesinin takımı... Terminale gelip giden araçlardan toplanan para Keçiörengücüne gidiyor. AŞTİden müşteri alan her taksi Keçiörengücüne para ödüyor. Bir taksi hiç beklememek koşuluyla üst banttan yolcu almışsa 500 bin lira, alt banda inmişse 2.5 milyon lira ödüyor. Günlük 15 milyon lira öderse başka para vermeden bütün gün müşteri alabilir...AŞTİye her gün yüzlerce taksi girip çıkıyor, taksilerden milyarlarca lira para toplanıyor... Keçiörengücünün en zengin kulüpler ve en güçlü takımlar arasında yer alıyor olması lazım. Kulübün telefonunu çeviriyoruz. Kimse çıkmıyor. Federasyondan durumunu soruyoruz:- Üçüncü Lig 2. Grupta 16 takım arasında 10uncu...Takım son 5 maçta bir galibiyet, 2 beraberlik, 2 mağlubiyet almış. Toplanan paralar kulübe gitmiyor mu?.. Ya da gidiyor, orada fazla durmadan başka yerlere mi aktarılıyor?.. Durum karanlık... Melih Gökçek devlet içinde devlet. Bunun böyle olduğu o sakil "Ankara amblemi"nin kaybettiği bütün davalara rağmen hâlâ otobüslerin üzerinde dolaşmasından da belli oluyor. Ankara Şehirlerarası Otobüs Terminalinden (AŞTİ) taksiye biniyorsunuz diyelim... Derhal bir görevli taksinin yanına yaklaşıyor, bir kasa fişi uzatıyor, karşılığında para alıyor... Kasa fişinin üzerinde aynen, "Keçiörengücü Spor Kulübü AŞTİ Otopark İşletmesi" yazıyor... Osmanlı döneminde "mütareke basını" vardı, Cumhuriyet döneminde de "müzakere basınımız" oldu!.. ABnin İlerleme Raporu 186 sayfa... Buna ek olarak bir de "Etkiler" raporu var: 55 sayfa... İlaveten "Tavsiyeler" raporu var: 12 sayfa...6 Ekimde bu raporların açıklanmasından 2 saat sonra Başbakan Tayyip Erdoğan, "Rapor dengeli" diye bir demeç vermişti... Merak etmez misiniz? Acaba hiç İngilizce bilmeyen Başbakan Erdoğan, 2 saat içinde bu raporları nasıl okuyup da dengeli diye yorum yaptı?Raporlar o kadar kısa sürede vücut diline tercüme edilemeyeceğine göre... Dengeli raporlar Karadenizde bu yıl don yüzünden fındık üreticisi müthiş darbe yedi... Giresun, Trabzon, Terme, Çarşamba ve Orduda yüksek yerlerde fındığın yüzde 90ı dondu kaldı. Ordu Milletvekili Sami Tandoğdu, Fiskobirlikin bu yıl 2001 ürününü sattığını, hesapta olmayan 250 trilyon lira kazandığını söylüyor, bu paranın 170 trilyonunun mağdur üreticiye dağıtılmasını öneriyor. Tandoğdu, eğer hükümet bu öneriye uymazsa TBMMnin önünde açlık grevine başlayacak... Peki, üreticiden Tandoğduya destek var mı? Pek yokmuş... Üretici, "Tayyip küser" diyerek bu konuda çekingen davranıyormuş... Tayyip küserse... Avrupa Birliğinin 186 sayfalık ana raporu yanında, "Türkiyenin üyeliğinin ABye etkileri" başlıklı bir raporu daha var. Bu rapor dikkatli okununca çok ilginç satırlara rastlanıyor... Örneğin, raporun 9uncu sayfasındaki şu bölümü okuyalım:"Water in the Middle East will increasingly become a strategic issue in the years to come, and with Turkeys accession one could expect international management of water resources and infrastructures (dams and irrigation schemes in the Euphrates and Tigris river basins, crossborder water cooperation between Israel and its neighbouring countries) to become a major issue for the EU..."Türkçesi......"Su" önümüzdeki yıllarda giderek stratejik bir konu olacak... Türkiyenin üyeliği ile su kaynaklarının, Dicle ve Fırat üzerindeki barajlar ile sulama tesislerinin uluslararası yönetimi beklenebilir ve bu AB için önemli bir konudur..." GAP bölgesi ile ilgili uluslararası yönetim projesi ilk kez çalınıyor kulağımıza... İlk bakışta zararsız bir ifade gibi duruyor. Ne var ki CHP Milletvekili Onur Öymenin deyimiyle:- Böyle bir niyet şu anda ancak bu kadar ifade edilebilir...Peşinde koştuğumuz AB hayali, eğer komplolara karşı kendimizi savunamazsak çok pahalıya patlayacak. Gözümüzü dört açalım. GAPmaca... Adalet Bakanı Çiçek, Sedat Peker ile ilgili mahkeme kararları hakkında"Hukuka uygun ama vatandaşa anlatması zor" demiş! Haklı... Vatandaş gizli alışverişi göremediği için suçların nasıl hukuka uydurulduğunu anlayamıyor... m.asik@milliyet.com.tr