Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

AKP’nin dört bir koldan Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı vahşi baskılar sonuç verdi, yüksek mahkeme AKP’yi memnun eden bir sonuç üretti.
AKP, aynı baskı ve entrikalarla, elindeki devlet olanakları ve yandaş medyasını da kullanarak bu defa referandumdan evet çıkarmak için savaşacak. Çünkü bu anayasa değişikliği süregelen sivil darbenin en önemli ayağını oluşturuyor.
Halkoylamasından “Evet” çıkarsa; bu, ülkemizde yargı bağımsızlığının ve hukukun sonu olacak.
Yargının iktidara bağlandığı bir ülkede halkı koruyacak hiçbir mekanizma kalmayacak.
Anayasa paketinin ne kadar demokrasi getireceğini İrfan Tuna’nın şu tespitlerine bakarak anlayabilirsiniz:
“Bu değişiklik paketini düzenleyenler, hakkını arayan işçinin, memurun, emeklinin, öğrencinin gözüne biber gazı sıktıranlardır...
Bu değişiklik paketini düzenleyenler, uyguladıkları politikalarla ülkemizdeki bir avuç dolar milyarderini daha zengin, on milyonlarca yoksulu daha yoksul yapanlardır...
Bu değişiklik paketini düzenleyenler, ülkemizin yeraltı-yerüstü zenginliklerini, limanlarımızı, kıyılarımızı, ormanlarımızı, madenlerimizi, altın yumurtlayan kamu kuruluşlarımızı ‘babalar gibi’ satıp savanlar, hoyratça yağmalayanlardır...
Bu değişiklik paketini düzenleyenler, işçiye, memura, emekliye zam yapmaya gelince ‘Kaynak yok’ deyip, düzmece rakamlarla ‘ekonomimiz şöyle büyüdü, ticaretimiz böyle arttı’ diye böbürlenmeye gelince mangalda kül bırakmayanlardır.”
Bu kafanın halk lehine bir anayasa değişikliği yapması olası mı?

Haberin Devamı

Mavi bozgun...
İsrail’in Mavi Marmara baskınında 9 insanı kaybettik, 20’den fazla yaralımız var...
Özür dilendi mi? Hayır...
Gemi nerede? Gemi İsrail limanında.
Tazminat ödendi mi? Ödenmedi.
İsrail, uluslararası mahkeme kurulmasını kabul etti mi? Etmedi.
* * *
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu teselli babında Meclis kürsüsünden İsrail’in BM Güvenlik Konseyi tarafından kınandığını söyledi.
Gerçekten öyle bir şey oldu mu?
Hayır... Hiçbir bağlayıcılığı olmayan Güvenlik Konseyi Başkanlık Açıklaması şöyleydi:
“Konsey en az 10 sivilin yaşamını kaybetmesine ve çok sayıda kişinin yaralanmasına yol açan eylemleri kınar, olaylarda hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diler.”
CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ diyor ki:
“Bu metinde her iki tarafın eylemleri, yani İsrail askerlerinin ateşli silahlarla sivilleri öldürme eylemi ile Mavi Marmara gemisi yolcularının bir bölümünün sopalarla kendilerini savunma eylemi kınanıyor. İsrail devleti kınanmıyor. Bu metinden İsrail’in kınandığı gibi bir yorumu çıkarmak asla ve kata mümkün değil...”
Elekdağ, Güvenlik Konseyi açıklamasınıın tercümesinde de kasıtlı olarak iktidarı kollayan ifadeler kollandığını ekliyor...
* * *
İktidar partisi siyasi rant sağlayacağını düşündüğü Mavi Marmara seferinden bozgunla döndü. ABD dahil kimseden destek bulamadı. Dış politikada monşerleri değil de İHH’yı kullanmanın sonucunu böylece görmüş oldu!

Haberin Devamı

Anayasa Mahkemesi’nin paketle ilgili kararı en çok AB’yi memnun etmiş.
Türkiye aleyhinde olan her şey nedense bu AB’yi hep memnun ediyor!
Fahrettin Fidan

Haberin Devamı

Balyoz
196 muvazzaf ve emekli subayın “şüpheli” olarak yer aldığı Balyoz iddianamesi birkaç gün önce İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme iddianameyi kabul ederse “şüpheli”ler “sanık” sıfatıyla yargılanmaya başlayacak. Hemen söyleyelim. Muvazzaf subaylar yargılama sonunda suçsuz görülüp beraat etseler dahi mesleki açıdan ağır ceza görmüş olacaklar.
Çünkü askeri yasalara göre yargılanmakta olan subayların dosyaları terfilerin görüşüldüğü Yüksek Askeri Şûra’ya gelmiyor. Balyoz davası da benzeri diğer “darbe” davaları gibi yıllarca sürecek olursa bu subayların artık terfi etmeleri imkânsız.
13. Ağır Ceza Başkanı’nın “30 yıl sürer” dediği bu dava bir gün biter de o subaylar beraat ederse... Uğradıkları zararı kim karşılayacak? Bu konu vicdanlarda soru olabiliyor mu?

AYM’nim toplantı kararı telefonlar dinleniyor gerekçesiyle üyelere kuryeyle haber verilmiş.
Verdikleri karar da “telefon dinleme” gibi olayları iyice normalleştirecek yönde bir karar oldu ne yazık ki...
Haldun Ertem

Dershane
Dünkü gazeteler özel dershanelerin tam sayfa ilanlarıyla doluydu. Her biri yayımladığı öğrenci isim ve fotoğraflarıyla en başarılı dershanenin kendisi olduğunu iddia ediyordu. Yalnızca bir dershanenin, Sınav Dershanesi’nin verdiği ilanda ise şu not yer alıyordu:
“Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü’nün 21.04.2009 tarih ve 2009 173 sayılı kararı gereği ‘başarılı öğrencileri ilan etmek yasaklandığı için’ 6. sınıftan itibaren 3 yıl dershanemize devam eden 2010 SBS’de Tek Türkiye 1.si olan ve Türkiye derecesi yapan diğer öğrencilerimizin isimlerini yayınlayamıyoruz.”
Gazete ilanlarında ‘dershane’ lafı kullanılmıyor. Hemen her dershanenin yayınları ve dergileri gösteriliyor. Bir nevi hile -i şeriye yapılıyordu.
Tam puan alan öğrenci sayısı 1500 dolayındaydı. Her dershanede birkaç tam puan alan öğrenci vardı. Ama Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilan ettiği birinci bir taneydi. O da Sınav dershanesindendi.

Değişiklik paketini görüşecek olan Anayasa Mahkemesi “dinlenme korkusu” nedeniyle üyeleri telefon yerine kuryeyle çağırmış.
AKP’nin demokrasi adına yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır...
Gülhan Elmas