Açık Pencere - Bu işler öyle yumurta kapıya dayanınca olmaz. Bakınız geçmişte, ben Dışişleri'ndeyken tasarı Kongre'ye gelmeden aylar önce 150 kadar Kongre üyesini Türkiye'ye davet etmiş, adeta beyinlerini yıkamıştık. Çoğu dönüşte bizim tezlerimizin savunucusu oldu...- Bu noktadan sonra ne yapmalı?- Tasarının geçmesi halinde bunun ABD'ye bir bedeli olacağını...Örneğin Irak sınırını kapatacağımızı, İncirlik'in kullanımına sınırlamalar getireceğimizi en üst düzeyde anlatmalıyız. ABD kendi çıkarları söz konusu olduğunda bunu yapıyor... Ama, biz her zamanki gibi hala rica politikasıyla sonuç almaya çalışıyoruz... Dolayısıyla hep kayıp veriyoruz. Bazıları ABD kongresinin vereceği kararı azımsamaya çalışıyor... Deneyimli diplomat Kamran İnan ise ABD konresinden sonra konunun Birleşmiş Milletler'e taşınacağını ve sıranın toprak ve tazminat taleplerine geleceğini anımsatıyor... Durum ciddi... Ermeni Tasarısı bugün ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde ele alınıyor. Bir parlamento heyetimiz tasarının geçmemesi için birkaç gündür Washington'da yetkilileri ikna etmeye çalışıyor. Dışişleri Bakanı Ali Babacan da eşiyle birlikte günlerdir Ortadoğu'da mekik dokuyor... İsrail'den ABD'deki Yahudi lobisi üzerindeki etkisini kullanmasını istiyor... Acaba sonuç verir mi? CHP'li Onur Öymen'in görüşü: Alkollü içkiye ÖTV zammı geliyormuş. Alkollü bardağı kullanmak haram, alkolden gelen vergiyi kullanmak helal... Bir öğretim üyesi yazmış: "Hepimiz biliyoruz ki İslamda oruç fakirlerin halini anlamak için tutulur. Artık sadece sevap kazanmaya indirgendiği gibi artan şekilde oruç tutmayanlara karşı bir saldırı söz konusu. Oruç tutan bir insanın önünde yemek yemenin dövmeyi, öldürmeyi meşrulaştırdığını düşünen bir zihniyet var. Oysa Türkiye'nin yarısı zaten aç... Bu saldıran insanlar yılın 11 ayı aç insanlarin gözlerinin içine baka baka yemeklerini yiyorlar ama sırf kendileri de aç diye ramazanda tahammülsüzlük sergiliyorlar. Eğer açları gerçekten düşünüyorlarsa o zaman yılın 12 ayı hiç birinin dışarıda yemek yememesi lazım." Açlar ülkesinde... Libya lideri Kaddafi, "Demokrasi halkı eşek yerine koymaktır" demiş. Kaba adam... "Koyun" deseydi bari... Kadıköy Meydanı'na çepeçevre barakalar kuruldu... Bütün gün Karadeniz il ve ilçelerinden gelen ürünler satılıyor. Akşamları da meydanda Karadeniz müziği konserleri var... İyi güzel de... Geçen yıllarda bu barakalar iki haftalığına kurulurdu... Çekilir tarafı vardı... Şimdi iki ayı geçti... Meydanda bir pejmürdelik, bir karmaşa, sormayın gitsin... Vatandaşlar Kadıköy Belediyesi'ne başvurmuş... Belediye "Bizim ilgimiz yok Anakent izin veriyor" demiş... Sayın Topbaş; Kadıköy'ü bu kadar çirkinleştirmeye hakkınız var mı? Kadıköy köyü... Vatandaşın biri, İstanbul Gösteri ve Kongre Merkezi'nin yakınlarında bir yerde arabasını park etmiş... Trafik polisi bir süre sonra arabayı çekici çağırarak kaldırtıyor. Geri döndüğünde arabasını yerinde bulamayan vatandaş fena halde sinirleniyor. Polise çıkışıyor. Bu yetmiyor, o hışımla İl Emniyet Müdür Yardımcısı Hulusi Çelik'i arıyor. Çelik, derhal olay yerine geliyor ve çekilen aracı kısa sürede yerine getirtiyor.Kim bu vatandaş? Vatan gazetesinin haberine göre, bu vatandaş meğer Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kayınbiraderi İbrahim Özyurt imiş... Açıklamış kimliğini, getirtmiş arabayı... * * *Bugün 6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün 20. ölüm yıldönümü.. Moda Parkı'ndaki büstü önünde saat 13.00'te mütevazı bir tören var. Korutürk'ün Basın Müşaviri Ali Baransel, onunla ilgili "Bıçak Sırtında" adlı kitabında anlatır... Fahri Korutürk'ün oğlu Osman Dışişleri'nde çalışmaktadır. Bir akşam, arabası tamirde olduğu için mesai arkadaşı Çetiner Karahan kendisini evine bırakmayı önerir. Osman Korutürk gideceği yeri tarif edince Çetin Karahan şaşırır:- Deli misin yahu, orası Cumhurbaşkanlığı Köşkü...- Ben orada oturuyorum, der Osman Korutürk...Çetin Karahan aynı dairede uzun süredir birlikte çalıştığı arkadaşının Cumhurbaşkanı'nın oğlu olduğunu bilmemektedir. İbrahim Bey'in Gül'ün kayınbiraderi olduğunu ise artık herkes çok kısa sürede öğrenmiş bulunuyor... Kayır birader! Tercüman gazetesinde birkaç gün önce yayımlanan bir fotoğraf... AİHM Başkanı koltuğuna kurulmuş... Karşısındaki üçlü koltuğa da Cumhurbaşkanı Gül ile bakanlarımız M. Ali Şahin ve Cemil Çiçek'i sıkış tıkış oturtmuş... Türkiye Cumhurbaşkanı'na uygulanan protokol tuhaf görünmüyor mu? m.asik@milliyet.com.tr
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025