Rötar bir buçuk saat oluyor... 2 saat oluyor... Uçak saat 19.05'te kalkıyor... Rötarın sebebi nedir? İsyanlar içindeki yolcuların bulduğu yetkili:- Efendim bomba ihbarı yapıldı, diyor, o yüzden uçağı meydanın ucuna götürdük, arama yapıldıktan sonra tekrar getirdik...Yolcular inanmıyor:- Yalan söylüyorsunuz, yeterli yolcu olmadığı için 17.00 uçağının yolcusuyla 19.00 uçağının yolcusunu birleştirdiniz... Bizi bunun için 2 saat beklettiniz...Tabii orada 2 saat bekleyen yalnızca yolcular değil... Onları İzmir'de havaalanında bekleyen yakınları da...Bütün bu hengâmede bir başka çıldırtıcı olay yaşanıyor... Rötar bildiriliyor... 10 dakika sonra bir anons... 332 sefer sayılı uçağın yolcuları lütfen 105 numaralı çıkış kapısına gidiniz... Yolcuların kimi bardan, kimi kafeteryadan kalkıp kapıya gidiyor... Değişen bir şey yok... Hadii tekrar kafelere dönülüyor... 20 dakika sonra bir anons daha... En az 5 kez yolcular kafelerden kapıya boşuna çağrılıyor...THY ve meydan kötü yönetiliyor... Bu kafayla belediye otobüsü bile işletilmez... THY'nin çarşamba akşamı 332 sefer sayılı 17.00 uçağı ile İstanbul'dan İzmir'e gideceğiz. 16.30'da yarım saat rötar bildiriliyor... Daha sonra rötar 50 dakikaya çıkıyor... Erdoğan, AKP il başkanlarına, "Final sürecine girdik, fauller olacaktır" demiş. Olmaz... Bu kadar yumuşak oynayan laik cumhuriyetçilerin faul yapması mümkün değil... Evet böylesi hem siyasi tarihimizde hem basın tarihimizde ilk kez görülüyor. Başbakan basından öldürülen imamın ailesine başsağlığı dilemesini istiyor. Başsağlığı dilemediği için medyayı suçluyor. Daha da önemlisi... Medyanın bu olayla ilgili haberlerini kendi cumhurbaşkanlığını önlemeye yönelik provokasyon olarak değerlendiriyor.Camideki cinayeti ve linç olayını kamufle etmek için bir gayret bir gayret... Emniyet yetkililerinin daha farklı bir tavır alması beklenebilir mi? Günah keçisi... Kasımda Türkiye'ye gelecek olan Papa 16. Benediktus, Hz. Muhammed'i hedef alan açıklamalar yapmış. Türkiye ziyaretini iptal etmek istiyor demek ki. Dünkü Cumhuriyet'te 2 haber.. İlki; İsmailağa Camii'nde öldürülen imam Bayram Ali Öztürk için mezarı başında toplanan İBDA - C'liler, cinayetten sorumlu tuttukları Org. Büyükanıt'ı, "Bunun hesabını soracağız" diye tehdit etmelerine karşın polis hiçbir müdahale bulunmamış. İkincisi; savaş karşıtı Erkan Kara hakkında, Başbakan'a hakaretten açılan davanın görüldüğü mahkemede Erdoğan'ı tasmaya bağlı köpek olarak tasvir eden kolajla gösteri yapmaya kalkan İngiliz sanatçı Michael Dickinson tutuklanmış.Yorumu mu? Sanırız kendiliğinden ortaya çıktı... Hak ve suç! OECD'nin sağlıkla ilgili raporu yayımlandı. Dr. Hasan Kuş, raporun Türkiye'yle ilgili bölümünü incelemiş. Aldığı notları bizimle paylaşıyor.- Türkiye'de sağlığa yapılan harcamanın gayri safi milli hasılaya oranı hâlâ OECD ortalamasının altında (% 7.7)... Birincilik açık arayla ABD'de (%15.3), ikinci İsviçre (% 11.6) ve üçüncü Almanya (% 10.9)...- Kişi başı sağlık harcamasında ise OECD'nin en düşük miktarı bizde: 580 dolar (OECD ortalaması 2550 dolar). Öte yandan sağlık harcamamız OECD ortalamasının üzerinde bir artış oranına sahip: Yıllık %8.- Ülkemizde her 1000 kişilik nüfusa düşen hekim sayısı 1.4 olup OECD ortalamasının (3.0) oldukça altında... (Not: Ortalamanın altında olduğumuzdan yola çıkarak hızla sayıyı iki katına çıkarmak doğru bir karar olmayabilir, bu konu iyi analiz edilmelidir. Tıp fakülteleri öğretim üyesi ve finansal kaynak açısından ciddi sorunlar yaşarken çözüm bu kadar basit olamaz).- Daha da ilginç bir veri hemşirelerle ilgili kısımda: Ülkemizde her 1000 kişilik nüfusa düşen hemşire sayısı 1.7 olup OECD ortalaması 8.3...Bu iki veri karşılaştırıldığında; OECD ortalaması olarak hekim başına kabaca 2.8 hemşire düşerken, bizde bu oran 1.2...Sağlıkta nitelik ve niceliğin artırılması için hemşireliğin üzerine önemle eğilmemiz gerekiyor...- Ortalama yaşam süremiz artmasına rağmen (71.2 yıl) hâlâ OECD ortalamasının (78.3) altında.- Bebek ölüm hızı ülkemizde düşüyor (1000 doğumda 24.6), ancak hâlâ OECD ortalamasının (5.7) 4 kat üzerinde...- Ülkemizde sigara tiryakilerinin oranı 1989'dan bu yana % 43.6'dan % 32.1'e düşmüş. En düşük oranlar Avustralya, Kanada, İsveç ve ABD'de (tümünde % 18'in altında)... Türkiye'de her üç kişiden biri sigara içiyor. Almamız gereken çok yol var?(Not: Belirtilen oranlar genellikle 2003 - 2004 verileridir.) Hemşire aranıyor! Hükümet emeklilere ilaç parası ödemeyi durdurmuş. Hem de bütçenin sözde fazla verdiği dönemde! m.asik@milliyet.com.tr
