- İleride sorun yaşamak istemem. Biliyorsun, Mustafa, bugün partili bir belediye başkanı olur, yarın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmak ister, ardından da genel başkanlığını ister. Partide huzursuzluk yaratır.- Deniz Bey, Mustafa tüm bu konularda söz veriyor.- Nasıl bir söz bu?- Efendim, Mustafa partide sorun çıkarmayacağını ve sadece Şişlide kalacağını söylüyor. Bu konuda da garanti veriyor. Şişlinin dışında siyaset yapmak istemediğini söylüyor...Deniz Baykal, bu garantiyi yeterli saymış anlaşılan... Sarıgülü partiye almış. Bu arada Baykalın sözleri ilginç...Bir belediye başkanının, veya herhangi bir partilinin, parti içinde yükselmek istemesi kabahat mi? Bir partilinin genel başkanlığı istemesi demokratik hakkı değil midir? Galiba değil... Baykalın sözlerinden o anlaşılıyor. Gazeteci arkadaşımız Barış Yarkadaşın "Hepsi Yaralar Sonuncusu Öldürür" adlı kitabında, yaşadığımız günlere ilişkin ilginç yazılar yer alıyor. Örneğin... Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, 3 Kasım seçimleri sonrasında, CHPye girmeye niyetlenir. İşadamı Mustafa Özkan, bu transfere aracılık eder. Deniz Baykalla bizzat görüşür. Baykal der ki: Başbakan Erdoğan AKPlilere, "Herkesin gözü bizim üzerimizde" demiş. Öyle... Millet hâlâ değiştiler mi, değişmediler mi sorusunun cevabını arıyor. Turgut Özal, bir dış geziye giderken uçakta "Başkanlık sistemi"ni ortaya atmış, dış gezi gündemden düşmüş, Türkiye başkanlık sistemin tartışmaya koyulmuştu. O sistemi, Demirel zamanında da epey tartıştık. Şimdi de Adalet Bakanı Çiçek başkanlık sistemini ortaya attı. Tartışılıyor.Mecliste tek parti, başbakanlık koltuğunda o tek partinin lideri oturuyor. Bu kadar yetkiye rağmen çözemedikleri sorunlardan hangisini başkanlık sisteminde çözecekler? Nasıl? Bunu da bir açıklasalar... Abesle iştigal... Milli Eğitim Bakanlığı internet sitesindeki 20 haberden 19u, Bakan Hüseyin Çelikin faaliyetleriyle ilgili... Site, Bakana çalışıyor. Acaba Bakan için ayrı bir internet sitesi açılsa iyi olmaz mı, diye soruyor okurlar? Orta Doğu Teknik Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği, ABDnin Irak işgalini protesto çağrısı yaptı... Önerileri:" ABD dolarına yatırım yapmayın. Alışverişlerde dolar kullanmayın. Iraktaki kukla yönetimle ticari ilişkilerini sürdüren şirketler açıklansın. Iraka mal göndererek şoförlerin yaşamını tehlikeye atan şirketler teşhir edilsin. Bu şirketlere protesto mesajları çekilsin ve ürün boykotu yapılsın..."Yanı başımızda işlenen insanlık cinayetine sessiz kalmamak, insanlık borcudur. ODTÜden boykot İzmir, diğer illerde oturanların gıpta ile baktığı şehirdir. Havası ılımandır, denizi güzeldir, halkı sakindir, şehir olarak uygardır. Ancak, anlaşılan dışardan görünüş ile içerdeki durum pek birbirine uymamaktadır... Bakınız AKP İl Başkanı Ali Aşlık, partisinin dünkü Divan Toplantısında konuşurken neler söylüyor:- İzmirde ciddi anlamda hırsızlık çeteleri var. Bu hırsızlık olayları tek kişinin yapacağı işler değil. AKP İl Başkanının arabası çalınıyor. Polis hırsızı yine bulamıyor. İl Başkan Yardımcısının evi soyuluyor. Yine bulunamıyor. Bornovada bir yöneticinin dükkânı soyuluyor. İzmirde birçok işadamının işyerleri, vatandaşların evleri soyuluyor. Failler bulunamıyor. Polis ve jandarma, bu konuda daha dikkatli çalışarak bu çeteleri yakalamalı ve savcılığa teslim etmelidir...Milliyet Egenin haberine göre, Ali Aşlıkın şikâyetleri bu kadar değil. Devam ediyor:- İzmirin göbeğinde petrol kaçakçılığı yapılıyor. Bu kaçakçılığın içinde İzmirli işadamları yok. Başka yerlerle irtibatlı şekilde İzmir kullanılıyor. Petrol kaçakçılığından elde edilen gelir, İzmirde çeşitli amaçlarla yatırıma dönüştürülüyor...AKP İl Başkanı Aşlık, Türkiyede her şeyin, hükümetin ve yağcılarının gösterdiği kadar güllük gülistanlık olmadığını anlatıyor. Bu arada önceki gün Aşlık bu konuşmayı yaparken, Edirne AKP teşkilatının toptan istifa haberi açıklandı. AKP içinde de kimi huzursuzluklar gözleniyor. İzmirde huzur! Okurumuz Ayhan Ünal, AB konusunda dünkü "Umutsuz nişan" başlıklı yazımız üzerine bir not göndermiş. Diyor ki:"Belki de sadece nişan dahi bizi daha ileriye atacaktır ne dersiniz? AB aşkı ile demokrasimiz gelişmiyor mu? Özgürlükler artmıyor mu? Ekonomik arpalıklar siyasilerin elinden alınmıyor mu? Yabancı sermaye sahipleri, bunlar nasılsa Avrupa ekseninden çıkamazlar, binde bir dahi olsa evlenirler diye Türkiyede iş kursunlar, işsizlerime istihdam sağlasınlar yeter." Bu da umutlu yorum işte... m.asik@milliyet.com.tr Umutlu yorum...