Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu kardeşin adı Lothar Vosseler... Başbakan kardeşi olmasına rağmen, çoğunlukla işsiz gezen ve devlet yardımıyla ayakta duran biri... 57 yaşında, Başbakandan 3 yaş küçük... Schröederin babası savaşta ölünce annesi Vosselerin babasıyla evlenmiş. Vosseler ve Schröeder, 10 yıl aynı evde kardeş kardeş büyümüş, sonra yolları ayrılmış.Mevzu nedir derseniz... Efendim genelde işsiz dolaşan Vosseler, şimdi yeni bir işe başlıyor... Gazeteci oluyor. Eşi görülmemiş bir gazete bu... Kâğıt mendilin üzerine basılıyor. Okunduktan sonra ağız burun silinip atılıyor... 10 mendillik bir paketin fiyatı 0,95 euro (1 milyon 800 bin TL)... Bu yeni gazetenin mucidi Gerhard Buck, Vosseleri başbakanlık uzmanı olarak kadroya almış. Mendilin, pardon gazetenin ilk 5 sayısında Vosseler, Schröederle birlikte fakir bir işçi evinde geçen çocukluk yıllarını anlatacak... Dizinin başlığı, "Başbakan - Maalesef Kardeşim - ve Ben"... Adı böyle ama Vosseler, yazılarında Başbakana zarar vermeyeceğini söylüyor. Almanya merakla bugün piyasaya çıkacak mendil gazeteyi bekliyor. Gazetenin 50 bin büfede satışa sunulacağını ekleyelim... Böyle kardeş dostlar başına mı diyelim, evlere şenlik mi? Seçimi Alman Başbakanı Gerhard Schröedere bırakalım. Çünkü kardeş onun... İstanbulda, vatandaşın çeşitli dertlerine çare aradığı 119 türbe varmış. Kim demiş "Bu hükümetin alternatifi yok" diye... Haldun Ertem Dünyaya demokrasi dersi veren Amerika, birbirinden çok da farklı olmayan iki partiyle yönetiliyor. Başkanı halkın oyları değil, lobiler, yani sermaye grupları belirliyor. Bu sermaye grupları tabii ki başkan eliyle dünyayı kârlarını en yükseğe çıkaracak biçimde yönetiyor. Halklar, kendilerini kuzu kuzu sömürtmedikleri için dünya kan ve ateşe boğuluyor... Bu kanlı gerçeğe "kader" diyerek boyun mu eğeceğiz? Yoksa onurlu davranıp itiraz mı edeceğiz? İşte bütün sorun! Demokrat Amerika Erol Aksoyun Tarabyadaki ruhsatsız villasının saray büyüklüğüne ulaşıncaya kadar Boğaziçi İmar Müdürlüğünün gözünden nasıl kaçtığını sormuştuk dün...İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksunun bir soru önergesine verdiği cevap geçti elimize. Diyor ki Aksu:- 1994 yılından bu yana Boğazda 1135 bina hakkında yıkım kararı verilmiş, ancak 109 karar yerine getirilebilmiştir...Sebep? "Boğaziçi İmar Müdürlüğünün mevcut eleman sayısının azlığı ve eldeki ekipmanın yeterli olmadığı..." Yani? Ensesi kalına devletin gücü yetmiyor. Boğazın kaçakları ABD başkanlık seçimlerinde, Bush yine kazanmış! Demek ki doğru yönetici seçmesini beceremeyen tek ülke biz değilmişiz. Arif Ayhan Avrupa, İslamdan korkuyor. Çünkü son yıllarda birbiri ardına düzenlenen terör olaylarının altına "İslam" imzası atılıyor. Siz istediğiniz kadar teröristlerin marjinal gruplar olduğunu haykırın. Avrupada sokaktaki adamın ince eleyip sık dokumasını bekleyemezsiniz... O adam İslam ile terörü özdeşleştiriyor...Ve tabii ki altında İslam imzası bulunan her şiddet olayı, Avrupadaki tedirginliği biraz daha artırıyor.İslamı sorgulayan "Teslimiyet" filminin yönetmeni Theo van Goghun, bir Faslı tarafından öldürülmesi Hollanda ve Avrupada bu zincire eklenen bir halka oldu. İslama olumsuz bakışı bileyleyen bir talihsiz olay...Belli ki, Avrupada İslamı eleştiren kişi ve çevrelerle Müslümanlar arasındaki sürtüşme bundan sonra azalmayacak, artacaktır.Bu gidişe karşı biz ne yapalım?Başbakanın yaptığının tersini...Başbakan, AB ile ilişkilerde sürekli Türkiyenin İslam kimliğini öne çıkartıyor... Bunun karşı tarafı iknada etkili olacağını düşünüyor. Türkiyenin AB ile İslam dünyası arasında köprü olacağını vurguluyor.Yetmiyor... İşi hafif tehdide götürüyor... 10 Ekimde Boğaziçi Mezunlar Derneğinde yaptığı konuşmada, Türkiyenin ABye alınmamasının medeniyetler çatışmasına yol açabileceğini ima ediyor.CHP Milletvekili Onur Öymen, Avrupada bu yüzden "Siz İslamın temsilcisi misiniz? Siz halifelik misiniz?" gibi sorulara muhatap olduklarını söylüyor ve çok doğru bir uyarı yapıyor:- Vurgulanması gereken, Avrupa ile ayrıldığımız değil, ortak olduğumuz yanlardır...Vurgulanması gereken, laik sistemimiz ve onu korumaya olan inancımızdır.İslamcı makyajını koyulaştırarak daha sempatik görünmeyeceğimizi anlamalıyız. m.asik@milliyet.com.tr Van Gogh olayı