Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Demokrasilerde kuraldır. Seçim yargı denetiminde yapılır... İktidara seçimi engelleme imkânı bırakılmaz... Ne var ki, son yasayla seçmen kütüklerini “adrese dayalı kayıt sistemi”ndeki bilgiler esas alınarak İçişleri Bakanlığı’na bağlı Nüfus Genel Müdürlüğü ile TÜİK düzenliyor... Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu uyarıyor:
- Yürütmeye bağlı olarak oluşturulan bir seçmen kütüğüyle yapılacak seçimin meşruiyeti tartışmalı olacaktır...
Muhtarlar çığlık çığlığa... Seçmen yazımının tam bir keşmekeşe dönüştüğünü anlatıyorlar gazete sütunlarında. Nüfus müdürlüğüne gidip ben falanca yere taşındım, diyorsunuz. Taşınmış oluyorsunuz. Müdürlüğün bunun doğruluğunu araştırması zor mu zor...
Seçmen kütüklerinde adını bulamayanlar nüfus müdürlüklerine başvuruyor. Ancak oluşan kuyruklar yüzünden gerisin geri dönüyor, oy vermekten vazgeçiyorlar.
CHP parti olarak bu konuda hiçbir tepki vermiyor. Sanki seçim kazanmak umurlarında değil. Ya da zafer çantada keklik...
CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk seçim bölgesi Silifke’den keşmekeşe örnek veriyor:
“2007 yılında Silifke’nin merkez nüfusu 64 bin, seçmen sayısı da 31 bin 117 idi. Bir yıl sonraki, yani bugünkü durum mu? Merkez nüfus yaklaşık 11 bin azalarak 52 bin 961’e düşmüş ama her ne hikmetse nüfus böylesine ciddi şekilde düşerken seçmen sayısı yedi bin dolayında artışla 37 bin 953 olmuş. Bir başka açıdan baktığımızda da... 2007’de her yüz kişiden 49’u seçmen iken bu oran bir yıl içinde akıl almaz biçimde değişmiş, yüzde 71’i bulmuş.
Diğer bölgelerde durum farklı olmamalı.. Tam keşmekeş...

Haberin Devamı

Muayene çilesi
Karayolları muayene istasyonları özelleştirildi... Bu işlemi artık TüvTürk yapıyor... Bir okurumuz yazıyor:
“3 Aralık günü saat 05.50’de muayene için sıraya girdim.. Muayene çıkışım saat 10.40’da oldu. Gerideki insanlarin halini düşünün. Özelleşme oldu ama vatandaşın durumunda değişen bir şey yok... Sadece devlet memuru gitti özel şirketin elemanları geldi... Bu şirket pazartesiden cumartesiye 8.30-17.30 arası çalışıyor. Aynen memur sistemi... Çalışma saati uzatılarak ya da internetten sıra verilerek bu eziyet sonlandırılabilir. Ama kimse umursamıyor...”

Haberin Devamı

Zemzem tahlili
Zemzem suyunu sınırda döküyor, aynı bidonlara Şekerpınarı suyu dolduruluyor şeklindeki söylentileri aktarınca... Okurumuz Aydın Bey’den şu notu aldık:
“İnşaat mühendisi olarak Duplont şirketiyle birlikte uzun yıllar Cidde’de dünyanın en büyük deniz suyu arıtma tesislerinde çalıştım. İçilecek hale getirilen bu su, Fatima Vadisi’ne verilir, oradan da Mekke’ye ve Kâbe’ye 24 inh ( 60 cm ) borularla dağıtılır. Kâbe’de zemzem suyu diye satılan işte bu sudur. Ufak bir şişesinin fiyatı 3 liraya yakındır. Zemzem kuyusu ise Kâbe’nin içindedir. Kurumuş ve içi taş dolmuştur...”

Neo Baykalcılar!
Hasan Celal Güzel: Baykal bu defa doğru yolda.
Nazlı Ilıcak: CHP, bu açılımı gelip geçici bir heves değil, kararlı bir politika olduğunu gösterdiği takdirde alternatifsiz kitleler için ciddi bir seçenek teşkil edecektir.
Prof. Halil Berktay: Geç de olsa uyanış olumlu.
Mehmet Altan: Deniz Baykal’ın lideri olduğu CHP’nin geçmişteki uygulamalarını, vurguladığı örnek üzerinden cesur bir özeleştiriye tabi tutması ne anlama geliyor? İlk başta Kemalist modernleşmenin ceberrut ve toplumsal şartlardan uzak olduğunu kabullenmek anlamına geliyor... Deniz Baykal’ın “İkinci Cumhuriyetçiliği” de bundan dolayı depreşti galiba... İyi de oldu.
Prof. Doğu Ergil: Tek parti zihniyeti hep felaketle sonuçlandı. CHP halktan uzaklaştı. Baykal bu anlayışı sürdürmenin ne kadar büyük bir hata olduğunu itiraf etti.
Ekrem Dumanlı (Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni): Kim ne derse desin, Deniz Baykal doğru bir hamle yaptı ve sosyal bir çatışmaya doğru giden örtü meselesine özgürlükçü bir yaklaşımda bulundu... Şimdi CHP doğru bir rotaya giriyor.
* * *
Yukarıdaki isimleri tanıyorsunuz... Kimi muhafazakâr, kimi liberal, kimi 2. Cumhuriyetçi... Tümünün ortak özelliği; derece derece sola ve Kemalizme karşıtlıkları... CHP’ye, Atatürk ilkelerine ve ulusal değerlere karşı olmaları. ABD ve AB ile onların güdümündeki AKP’ye sempatiyle bakmaları... Bu kişiler düne kadar küfrettikleri Baykal’ı çarşaf açılımından bu yana destekliyor, savunuyor, övüyor... Yere göğe sığdıramıyorlar. Deniz Bey’e yeni kılavuzlarınız, pardon, yeni taraftarlarınız hayırlı olsun diyor... Noktayı önceki gün Taraf gazetesinin kendisiyle ilgili attığı başlığı anımsatarak koyuyoruz.
“İkinci Cumhuriyet’e az kaldı”
Baykal’ın anahtarı teslim etmesine de öyle...

Haberin Devamı

Celalettin Cerrah, “Gelen polise kimlik sorun” diyor. Amerikan filmlerini dikkatli izlemiş olsaydı... Polisin sorulmadan kimlik göstermesi gerektiğini biliyor olacaktı...
Gülhan Elmas

Baykal, 1946 öncesi CHP’nin tek parti dönemini eleştirmiş. AK Parti’yi bıraktı, “Tek Parti” ye taktı şimdi de...
Haldun Ertem