CHP Konya Milletvekili Atilla Kartın yukardaki sözleri, Cumhurbaşkanı Sezerin oğlunun düğünü sonrasında gazetemizde yayımlandı. Cumhurbaşkanı Sezer, 29 Ekim resepsiyonunda Atilla Kartla tanıştırılınca yukardaki cümleyi anımsamış olacak ki, aynen şöyle dedi:- Sayın Kart, oğlumun düğünüyle ilgili, elektrik ve su giderlerinden tutun, garsonların fazla mesaisine kadar bütün masrafları kendi bütçemden karşıladım. Kamuya bir kuruşluk dahi fatura çıkartmadım. Atilla Kart, şimdi Cumhurbaşkanı Sezere bir teşekkür mektubu yazma hazırlığında. "Çankaya Köşkü kamusal alandır, böyle bir alanda düğün yapılmasını doğru bulmuyorum." Yatırlara hücum ediliyormuş. Ayaktakilerden umudu kesen biçare vatandaşın son umudu yatırlar! Televizyon, çocuklar için okuldan daha öğretici... Peki bu öğretim aygıtını gereğince kullanıyor muyuz?Deniz Anık anımsatıyor:- Yerli dizilerde dizi kahramanları otomobil kullanırken asla emniyet kemeri takmıyor ve çocuklarımıza kötü örnek oluyorlar. Çocuklar malum kahramanları hep örnek alır. Yabancı dizilerde bu konuya özellikle dikkat ediliyor... Televizyon okulu Hazine dediğin içindeki servetlerle anılır, bizimki borçlarıyla anılıyor. Başbakan Tayyip Erdoğan, YÖKü protesto eden gençleri suçlamış, göz yaşartıcı bomba, cop, biber gazı kullanan polisleri savunmuş. Ne AB, ne uyum, ne Kopenhag kriterleri... İktidar kafası 40 yıldır değişmiyor. Evet öğrenciler taşkınlık yapmamalı, yıkıp dökmemelidir. Ama iktidar ve emrindeki güvenlik güçleri de kendi gençliğine düşman muamelesi yapmamalıdır. İngilterede açlar Londraya yürürken Hayde Parktaki kürsülerin sayısı artırılmış. Derdi olanı ezmek değil konuşturmak, derdini öğrenmektir önemli olan. Biberle susturmak... Nerede otorite varsa orada otoriteye direnen bir adam vardır. Hükümet, şeytani bir yasayla üniversitelerin öğrencilerine burs vermesini yasakladı. Belediyelere bu konuda yetki verdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, üniversite öğrencilerine 75 milyon TL aylık burs veriyor. Ankara Belediyesi ise 5 bin ilkokul öğrencisine ayda 10 milyon, 7500 lise öğrencisine 15 milyon, 7500 üniversite öğrencisine ayda 25 milyon TL burs veriyor. Bozdur bozdur harca... Ankara Büyükşehir Belediyesinin aylık toplam burs ödemesi 350 milyar lira tutuyor... Keçiörengücü adına toplanan ve nereye gittiği bilinmeyen para bile bu rakamı aşıyor... Ankara bursları Dünya Şehircilik Günü idi dün... Vapurla Kadıköyden Beşiktaşa geçiyoruz... Ayasofya Camii ve Topkapı Sarayının altındaki gecekondu tipi binalar göz tırmalıyor. Topkapı ve Ayasofya eskiden yeşilliklerin üzerinde yükselirdi... O yeşilin içinden barakamsı binalar yükseldi son zamanlarda... Fena halde gözü rahatsız ediyor...Vapur Beşiktaşa yanaştı. İskelenin karşısında bir kafeterya vardı. Yazın önüne sandalyeler atmıştı... Şimdi üzerini naylonla örtmüşler. Halka ait alanı kafeteryaya katmışlar... Klasik yöntem. Bir büfe kirala. Etrafına birkaç iskemle at. Bir süre sonra açık alanın üzerini kapatıp kafeterya sahibi ol... Şehir bu tür gasplarla dolu. Kadıköyde halka ait koskoca parkı Ali Müfit Gürtuna döneminde yarı kapalı kafeteryaya dönüştürdüler... Kimse gık demedi.Beyoğluna çıkıyoruz... Galatasarayda İngiliz Konsolosluğunun bombalama sonucu yıkılan duvarı yeniden yapılmış. Tank barikatı gibi kapkalın ve çirkin bir duvar. Üstelik önündeki dar caddenin içine doğru girmiş. Anıtlar Kurulu izin vermiş sözde... Nasıl vermişse...Yunanistan Konsolosluğu önünde bir polis kulübesi... Estetik olarak güzel ama yolu daraltıyor. Romanya ve Tunus konsolosluklarının önlerindeki kulübeler ise kaldırımı tıkıyor. Konsolosluklar, polis kulübelerini neden binanın içine almıyor da halkın yürüdüğü kaldırımın ortasına koyduruyor? Bilen var mı?Çiçek Pazarına girecek olduk... Mümkünü yok sığamıyorsunuz sokağa. Çünkü daracık sokağın iki yanına tezgâhlar açılmış hatta küçük dükkânlar kondurulmuş. Belediye geçenlerde sokağı açmaya kalkıştı, direnişle karşılaştı. Demek, sokak esnafı belediyeden güçlü.Dün gözümüze bunlar çarptı. Tabii anlattıklarımız kentteki hoyratlıkların binde biri bile değil. Dünyanın en güzel kenti İstanbul, aynı zamanda dünyanın en sahipsiz şehri... Bütün güzellikler üç beş kuruş kâr hırsına ve halkın vurdumduymazlığına kurban gidiyor... Yazık. m.asik@milliyet.com.tr Şehr-i İstanbul