Bir yandan heykel yıkıcılığı... Bir yandan alkol yasakları... Hizbullah’a özgürlük... Laiklere Silivri... Başbakan’a TV kapatma yetkisi... Muhalif medyaya imha operasyonu... Yargıya kuşatma... Muhalefete kaset komplosu...
Ne var ne oluyor?
İyimserlere göre ileri demokrasiye geçiliyor...
Kötümserlere göre Türkiye İran oluyor...
Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (TAPDK) yeni yönetmeliği bir harika... Buna göre... Artık yılbaşı hediye sepetlerinde içki olmayacak... Karayolları üzerinde içkili lokanta bulunmayacak... Hiçbir catering şirketi davet ve organizasyonlarda içki servisi yapamayacak. Gençlerin katılma “ihtimali” olan etkinliklerde alkollü içki satış ve sunumu yok.. vs...
Yeni yönetmelikte ağır reklam yasakları da var ki bizce uygundur.
İçkinin ve sigaranın reklamı olmamalı...
Ancak kişinin iradesine de karışılmamılı...
Uygar dünya yetişkin insanların içki içip içmemeye karar verecek iradeye sahip olduğunu varsayar.
Kişiyi kendini yönetemeyecek kadar aciz gören cahiliye döneminin zihniyetidir.
NTV’de önceki akşam yapılan açık oturumda bir ilahiyat profesörü içkinin dinimizce günah sayıldığını anlattı durdu...
Orada olmadığımız için sayın din adamına soramadık...
Laik düzende kanun ve yönetmelikler din esasına dayandırılabilir mi?
İki... Faiz de günah hatta haram değil mi? Neden hiç günlük hayatı kutsal kitaptaki faiz yasaklarına göre ayarlamıyorsunuz?
Yolsuzluk, hırsızlık günah değil mi? Neden hiç onlarla ilgilenmiyorsunuz?
Yoksa bu içki yasakları kendinizi saf ve gariban halka dürüst göstermek için bir oyun mu? Yoksa ne?
* Balyoz davasının hâkimi duruşmalarda sakız çiğnenmesine kızıyormuş.
Sakız çiğneyenlerin davadaki iddiaları ciddiye almadığını düşünüyor olmalı...
Haldun Ertem
* İran’da kız öğrencilerin dar kot pantolon, erkek öğrencilerin “kısa kollu” giymeleri yasaklanmış.
O da bir şey mi? Biz birbirlerine 45 cm.’den fazla yaklaşmalarını yasakladık!
Fahrettin Fidan
Ajanda ...
İstanbul Belediyesi Kadın Koordinasyon Merkezi İstanbulluların parası ile binlerce 2011 Ajandası hazırladı. Ajanda kronolojisinde; Cumhuriyetin, Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimleri ve kazanımları ile ilgili bilgi yok! 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 30 Ağustos Zafer bayramı ajandada yok! 19 Mayıs ve 23 Nisan bayramları atlanmış! Atatürk’ün ölüm tarihi ıskalanmış! Ajandanın ön ve arka kapağında bir tek Türkçe kelime yok, tamamen Arapça (eski Türkçe) yazılı... CHP’li Meclis Üyesi İnci Beşpınar, 1843-2010 tarihleri arasını kapsayan sürede 70 önemli olayın birinde bile Atatürk’ten bahsedilmediğini söylüyor. Yine kronolojide birçok ülkede kadınların kazanımları ve eylemlerinden söz edilirken 5 Aralık 1934’te Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı verilmesine değinilmiyor. CHP grubu Kadir Topbaş’a bunun sebebini sordu. Yanıt bekliyor.
Sorunun yanıtı aslında belli; AKP Atatürk ve Cumhuriyeti tarihten silme hamlesini dört bir koldan sürdürüyor.
Halı ve vicdan!
Van Belediyesi 2004 - 2009 yılları arasında AKP’nindi. 2009’da BDP’ye geçti. Geçer geçmez BDP’li başkan kendisinden önceki dönemde... Özellikle de belediyeye bağlı Mavi Kent A.Ş’de yapılan harcamaları mercek altına aldı. Bu iş için oluşturulan komisyon geçenlerde çalışmalarını tamamladı ve tespit ettiği yolsuzlukları anlatan dosyayı Van Cumhuriyet Savcılığı’na teslim etti.
Dosyada neler mi var? Mesela... AKP Van Milletvekili Hüseyin Çelik ve dönemin Van Valisi eşlerinin verdikleri bir davetin parası Mavi Kent’ten ödenmiş. Bir mağazadan takım elbise, kravat, gömlek, ayakkabı alınmış. Bunların toplam 14 bin lira tutan parası için Mavi Kent’e başvurulmuş. Bir kuyumcudan 322 adet 22 ayar altın alınmış, ödeme yine bu şirkete yaptırılmış.
“Burası Türkiye, olacak o kadar!” diyorsanız devam edelim. Yerel seçimlerden kısa bir süre önce, 25 Mart 2009’da “Devlet büyüklerine verilen hediye” adı altında 56 bin liralık fatura şirket tarafından karşılanmış. Veee... İran’ın Tebriz şehrinden 15 bin 650 liralık bir hediye ile 8 bin 421 liralık halı alınmış. Komisyon raporuna göre bu hediyeler Başbakan Tayyip Erdoğan’a verilmiş.
CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce verdiği önergede yukarıdaki bilgileri aktardıktan sonra Başbakan Erdoğan’a şu soruyu sordu.
“Şahsınıza verildiği iddia olunan bu hediyeleri aldınız mı? Aldıysanız ne yaptınız? Vicdanınıza, ‘Başbakan olmasaydım bu hediyeler bana verilir miydi?’ sorusunu yönelttiniz mi?”
AKP’nin bir önceki seçim sloganı, “Durmak yok yola devam” idi.
Şimdiki muhtemelen, “Ha gayret az kaldı” olacaktır.
Mustafa Taş
Yaşı tutmadığı gerekçesiyle bakkaldan alkol satın alamayan ruhsatlı silah sahibi 19 yaşındaki genç bakkal sahibini vurdu.
Zaytung’dan...
Elazığ havası...
Mülkiye müfettişlerinin ağır yolsuzluk savları içeren raporlarına rağmen İçişleri Bakanlığı’nın Elazığ Belediye Başkanı’nı neden hâlâ görevde tuttuğunu sormuştuk.
Odatv’ye yazan bir okur gerçekçi tespiti yapmış..
“Bence şu anda Elazığ Belediye Başkanı’nın değil, Mülkiye müfettişlerinin başı fena halde dertte...”
