Şu işe bak hele...

İşsizlik bir puan artarak yüzde 14.5’e yükseldi... Kayıtlı işsizlerin sayısı 3.5 milyon... AKP iktidara geldiğinde işsiz oranı yüzde 10.4 idi... İktidar partisinin bilgi, beceri ve yetenekleri sayesinde oranda yüzde 40 dolayında artış kaydedildi!
İşin tuhafı iktidardaki partinin işsizliği azaltmak konusunda herhangi bir fikri ya da projesi yok.
Başbakan geçenlerde çözüm olarak 1 milyon 600 bin serbest çalışana yanlarına birer kişi fazla almalarını öğütledi
Bu yoldan 1.6 milyon kişiye iş bulunacak, işsizlik büyük ölçüde azaltılacaktı.
Formül sadece tebessüm yarattı.
Bizim KİT’lerimiz vardı... Turgut Özal döneminde zarara yönlendirilmişlerdi ama her zaman işsizliğe karşı sosyal sigorta idiler. KİT zarar da etse maaş ödüyor, ekonomik hareketlilik sağlıyor, katma değer yaratıyordu. KİT’lerin insafsızca öldürülmesi, ucuz pahalı satılıp yok edilmesi on binlerce iş kapısını kapattı.
Ne yatırım yapılıyor bugün, ne fabrika açılıyor, ne iş yaratılıyor.
İktidar partisi gündemi değiştirerek, dikkatleri bu konulardan uzaklaştırarak vakit kazanıyor.
Muhalefetin IMF politikaları dışında çözümü yok...
Ülkenin aydınları ise artık bu konuları tartışmıyor. ‘Ülkeyi neresinden vururuz’un hesabındalar.
Çünkü ülke için çalıştıklarında kimse aferin demiyor ama ülke aleyhine çalışırlarsa en azından ABD ve AB’den avantamsı şeyler geliyor. Onlar da iş olarak memleketin onurunu tarihini falan satarak geçiniyor...
Parlak bir gelecek bizi bekliyor!

İzmir’de bir aygır 5 yarış atına tecavüz etmiş.
Ülkedeki barışçı havadan hayvanlar da bir şekilde etkileniyor olmalı...
Haldun Ertem

Hiç yorumsuz!
Ahmet Türk Samsun’da saldırıya uğradı. Aradan yarım saat bile geçmedi, Samsun Emniyet Müdürü Muzaffer Erkan, olayda ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle iki polis şefine görevden el çektirdi.
Ahmet Türk’e yapılan saldırıyı protesto etme bahanesiyle Hakkari’de olaylar çıktı. Çocuklar her zamanki gibi piyon olarak kullanıldı. İki sivil polis memuru taş atan bir çocuğu yerde sürükleyerek götürmek istedi. Olay medyada yer alınca Batı standartlarında duyarlık gosterildi . Bu polislere de görevden el çektirildi.
Ankara’da bir grup lise öğrencisi üniversite sınavlarını protesto için eylem yaptılar. Eylemde polislere ne bir saldırı oldu ne de çevreye herhangi bir zarar verildi. Buna rağmen polis öğrencileri etraftaki insanların gözü önünde ve hiç kimseye aldırmadan feci şekilde döverek gözaltına aldı. Daha sonra mahkemeye sevk edilen öğrenciler, “görevli memura mukavemet”, “eğitim ve öğretimi sınırlandırmak”, “kanuna aykırı gösteri yapmak” ve “izinsiz afiş asmak” suçlamasıyla ve 12 yıla kadar hapis istemiyle tutuklandı. Ayrıca polisler kendilerini darp ettiklerini ileri sürerek liseli gençlerden şikayetçi oldular.
Size, son bir - iki günden birkaç olay. Ve bu olaylar karşısında devletin, daha doğrusu iktidarın tutumu... Yorum mu? Eh, artık onu da siz yapın gari!

Sömürü!
“Tekstil sektöründe acımasızca emek sömürüsü yapılıyor.”
Tayyip Erdoğan geçenlerde bu lafı etti ya... Bir tek Sosyalist ilan edilmediği kaldı. İyi de bu lafı eden kişinin birinci derecede sorumlu olduğu kamu sektöründe durum ne? Orada emek sömürüsü yapılmıyor mu? Hem de tekstil sektörüne rahmet okutacak ölçüde? Mesela; bugün milyonlarca işçiye iktidarın reva gördüğü asgari ücret ne kadar? Brüt 729, net 599 lira.
Ya, kadro vermediği için “vekil öğretmenlik” adı altında aynen asil öğretmenler gibi çalıştırdığı on binlerce öğretmene layık gördüğü aylık ne? 600 - 700 lira.
Bu insanlar biraz zam istediklerinde neyle tehdit ediliyorlar? Sayısı birkaç milyonu bulan işsizlerle...
Peki, bu insanlar neden sendikalaşmıyorlar? Çünkü biliyorlar ki sendikalaşırlarsa soluğu kapının önünde alacaklar. Bugünkü işlerinden de olacaklar. Kimse de yüzlerine bakmayacak.
"Tekstil sektöründe acımasızca emek sömürüsü yapılıyor" demek...
Peki siz 7 yıldır neden önlemediniz bu sömürüyü?

1982 Anayasası halk oylamasında % 92.5 oy aldı.
Son seçimlerde % 47 oyu olan AKP’liler darbe anayasasına oy vermedi ise Yüzde 92.5 oyu kim verdi?
İbrahim Baytak

Özet
Tasarlanan anayasa değişikliklerinin iktidarca savunması şöyle:
“Yüksek yargı demokratlaşıyor...”
Ne ölçüde demokrat bir yargı mı oluşacak güzel ülkemizde?
Bunu da TRT veya YÖK’e bakarak görebilirsiniz...
İçinde muhalif fikirlerin barınmadığı ruh gibi iktidarın emrinde bir yargı...
AKP demokrasisi hele bir yerleşsin ülkeye.. Sanırız o zaman faşizmi bile özleyeceğiz.

Çağrı
Kadın Haklarını Koruma Derneği Genel Başkanı Av. Gönül İşler, TBMM’deki silah tasarısı konusunda toplumun dikkatini çekiyor.. Yaptığı çağrıda bakınız ne diyor:
“Yeni Silah Yasa Tasarısı, bireysel silahlanmayı teşvik edicidir ve toplumumuzu kaosa sürükleyecektir. Parayı veren silahı alır, gerekirse para cezası da öder prensibi öngörülmektedir. Fişek sınırlaması bile yoktur. Üstelik 18 yaşından itibaren herkes pompalı tüfek alabilecektir. Türkiye 18. yy. Teksas’ı olmamalıdır. TV ve basındaki şiddet haberlerine sınırlama getirilmeli, silah satışında 25 yaş alt sınır olmalı, pompalı tüfek yasaklanmalı, hata oyuncak silah dahi yasaklanmalıdır. Herkesin silahlandığı bir toplum yaratılmamalıdır. Böyle bir yasa yapan da uygulayan da çağdaş olamaz. Magandalar yaratılmamalıdır. Bu gibi durumlarda en çok ölenler de kadınlarımızdır. Silah ticaretini en aza indirmek tek gayemiz olmalıdır.