Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Rahmetli Emil Galip Sandalcı’nın 1980’de Demokrat gazetesinde yazdığı yazılar “Akla Kara” adlı bir kitapta toplanmış... Müthiş kıvrak bir yazar olan Emil Galip yazılarından birine bakın nasıl başlıyor:
“Biliyor musunuz, ben bu Süleyman Bey’den bıktım artık. Nerdeyse yirmi yıldır her Tanrı’nın günü gazetede, radyoda, televizyonda, haberde, yazıda, konuşmada, fıkrada, karikatürde, fotoğrafta, sevmede - kızmada yaşamımızın taa içinde... Her yerde Süleyman Demirel. Lokum gibi, cami çinisi gibi, kan davası gibi, simit gibi, başlık parası gibi; ‘hak- tuu’ diye sokağa tükürmek gibi, nargile gibi, baklava- imambayıldı- tulum peyniri gibi, el öpmek gibi toplumsal özelliklerimizden biri oldu adam. Nerdeyse bilinç altımıza yerleşti. Amacım ne yermek ne de övmek kişiyi. Salt bir olguyu saptamak. Aslında Demirel, toplumumuzun büyük çoğunluğunun içinde yüzdüğü kavram kargaşasının, değer ölçüleri keşmekeşinin, Doğu - İslam ve Batı- Hıristiyan kültürü arasında sıkışmışlığın, henüz olmamışlığın, bir senteze varamamışlığın, tarım toplumundan sanayi toplumuna geçememişliğin, özle iğreti arasında bocalayışın ve bu yüzden de toplumsal dinamizmi statükonun sınırlamasında biçimlendirmek çelişkisinin simgesidir...”
* * *
Süleyman Demirel hayatımıza böylesine derinliğine girmişti. Sonra Özal geldi. Onunla da içli dışlı olduk. Şimdi Tayyip Erdoğan var havada, suda, toprakta, ekranda. Medya Erdoğan’ı beyinlere adeta saplıyor. Bir kesim mutlu. Bir kesim adeta kıvranıyor Erdoğan’ın kulaklarda top gibi patlayan sesi, haykırışı, öfkesi altında... Bu kesimin kaderi hiç değişmiyor...

Haberin Devamı

Genekoncular...
1 Mayıs neden sakin geçti?
Çünkü Ergenekoncular hapisteydi...
Tunceli’de 4 erimizi kim şehit etti?
PKK’ya sızan Ergenekoncular...
Anayasanın 8. maddesi Meclis’te neden takıldı?
Ergenekoncular AKP’ye sızmıştı.
Ertesi gün değişiklik neden geçti?
Ergenekoncular fikir değiştirdi.
Malum medyadaki bu yorumlar ilk bakışta çelişkili görünüyor...
Ama bir çelişki yok. Gayet tutarlı...
Çünkü Ergenekoncu sıfatı iktidar partisinin, tarikatların ve yandaşların çıkarıyla uyuşmayan unsurlara veriliyor.
İktidarı istemeyen herkes Ergenekoncu...
Gerçi mahkemeler henüz Ergenekon diye bir örgüt olup olmadığını saptayamadı.. Henüz Ergenekonculuktan hüküm giyen kimse de olmadı ama... Kavram tuttu...
İktidar yanlıları Ergenekon’la kâh dalgasını geçiyor.
Kâh suçlama ve terör vasıtası olarak kullanıyor; “cumhuriyetçi, demokrat, yurtsever” insanları ihbar ederek, ihbarlara aracılık ederek, tuzak kurarak korku salıyor.
Bu çeteci yöntemlerle ülkeyi nereye mi götürüyorlarmış?
İster inanın ister inanmayın; demokrasiye!

Haberin Devamı

İsmet Paşa...
Geçmişte İsmet Paşa ile Menderes arasında
tartışma çıktığında Yusuf Ziya Ortaç şöyle demiştir:
- İsmet Paşa’nın arkasında İnönü muharebeleri var, İstiklal Harbi var; Menderes’in arkasında
terzi Cemil’in elbisesi var...
Dr. Cumhur/ Tarsus

Nâzım
Antalya çok renkli ve anlamlı bir güne hazırlanıyor... Nâzım Hikmet’in ölüm yıldönümü olan 3 Haziran’da kentte Büyük Şair’in Mehmet Aksoy tarafından yapılan heykeli açılacak... Akşam da Konyaaltı Açık Hava Tiyatrosu’nda Fazıl Say’ın “Nâzım Hikmet Oratoryosu” seslendirilecek... Fazıl Say, Genco Erkal ve Sertab Erener’le birlikte 200 kişiden oluşan orkestra ve koro geceye şiir, müzik ve sonsuzluğun görkemini taşıyacak...
Dev konserin tanıtımı önceki akşam Beyoğlu Çiçek Bar’da, Antalya Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Fazıl Say, Genco Erkal ve Nâzım Hikmet Vakfı Başkanı Rutkay Aziz’in katıldığı bir kokteylde yapıldı.
Değerli konuklar önünde Fazıl Say ve Genco Erkal küçük bir gösteri sundular.
Nâzım Hikmet Oratoryosu ilk kez 2001 yılında Ankara’da Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in himayesinde sahnelenmişti. O gece orada bulunan Tarık Akan, Cumhurbaşkanı Sezer’in gösteri sonrası kulise geçerek sanatçıları tek tek tebrik ettiğini anlattı. Oratoryo Antalya’da 21. kez sahnelenecek. Antalya’da o gece 4 bin seyirci o müthiş sanat şölenini küçük bir ücret mukabili izleyebilecek.

Haberin Devamı

Erzurum’daki “Ergenekon” davasında tanıkların tümü çeşitli suçlardan sabıkalıymış.
Savcı bu kadar sabıkalı tanığı nereden ve nasıl bulup bir araya getirmiş acaba?
Fahrettin Fidan

Kriz
Anayasa görüşmelerinde Başbakan Erdoğan’ın mal varlığı konusunda tartışmalar çıkmış, bu sırada Şanlıurfa Milletvekili Zülfikar İzol bağırıp çağırmaya, sinir krizleri geçirmeye başlamış... Gerçek kriz mi yalakalık mı pek belli değil ama Hürriyet internet sitesinde bir okur şöyle diyor:
“Sayın vekil, konu Başbakan’ın mal varlığı olunca kriz geçiriyorsun bunu anladık. Bu ülkede her gün askerlerimiz şehit oluyor, işsizlik artıyor. Bu durumlarda neden kriz geçirmiyorsunuz?”

AKP’nin TBMM’de uyguladığı markaj ve baskı yöntemlerinin ortaya çıkardığı bir soru var:
Kendi partilerinde bile demokratikleşmeyi sağlayamayanlar koskoca ülkeyi nasıl demokratikleştirecekler?
Haldun Ertem

Töre!
Kürşad Tüzmen dedi ki: “Başbakan uçurumdan atlıyorsa bize yakışan onun ardından atlamaktır. Türk töresi bunu gerektirir.”
Bursalı avukat dostumuz Ekrem Demiröz, dün telefonda dedi ki:
“Biri uçurumdan atlıyorsa akıllı adam onun peşinden atlamaz. Onu tutmaya çalışır. Böyle bir Türk töresi yoktur. Ama böyle bir koyun töresi vardır.”