Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sokağa çıkma yasakları, ölümler, göçler, yıkılan evler, harap sokaklar... Güneydoğu’da kimi ilçeler Suriye’yi andıran görüntülere dönüşürken, ne oluyoruz endişesi dalga dalga yurdu kaplıyor... Devlet ne olup bittiğini halka anlatamıyor... Kamuoyunda HDP, PKK ve uzantılarının propagandası ağır basıyor. Onların yarattığı algı şudur; Devlet bazı ilçeleri gözüne kestirmiş, iki günün biri sokağa çıkma yasağı koyarak evleri yakıp yıkmakta, halka zulüm yapmakta, insanları göçe zorlamaktadır. Ne PKK’nın hendek ve barikatları, ne devletin o barikatları kaldırma zorunluluğu konuşuluyor... Çatışma devlet güçleri ile halk arasındaymış izlenimi yaratılıyor. Tabii manzaranın böyle yansıtılmasını devletin geçmiş sabıka ve şaibeleri de kolaylaştırıyor. Sonuçta ortaya ne yaparsa haksız bir devlet manzarası çıkıyor. Makineli tüfek ve roketatarla sokak savaşı yapan terröristler, izlerini kaybettiriyor.

Haberin Devamı

Burada sorulması gereken soru şu...

PKK ve uzantısı örgütlerin hendek ve barikatlarla sokakları ele geçirmesi karşısında devlet ne yapmalı? Öneriniz nedir? Görmezden mi gelmeli? PKK’nın sokaklara militanlarını yerleştirip yönetimi ele almasını devlet meşru mu saymalı? Bir başka soru; devlet halka karşı savaşıyor, PKK halkı savunuyorsa halk canını kurtarmak için neden devletin bulunduğu tarafa kaçıyor?

Anayasa hevesi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan meslektaşlarımız Can Dündar ve Erdem Gül’ü ziyaret ettikten sonra gazetecilere açıklama yaptı... Dedi ki:
“Türkiye bir yarı açık cezaevine dönüştürüldü. İnsan hakları ihlal ediliyor. Demokrasi askıya alınmış gibi bir hava var.”
Bu doğruları dile getiren Kılıçdaroğlu aynı zamanda iktidarın “Yeni anayasa yapalım” önerisine iktidardan daha hevesli görünüyor. Sayın Kılıçdaroğlu’na soralım...
- Türkiye mevcut Anayasa yetersiz olduğu için mi yarı açık çezaevine dönüştürüldü? Anayasa ülkenin cezaevine dönüştürülmesine izin mi veriyor?
- İnsan hakları mevcut Anayasa’da yeterince yaptırım olmadığı için mi ihlal ediliyor?
- Demokrasinin askıya alınması Anayasa’da mı yazıyor...
Elbette hayır... Sorun Anayasa değil hukuk ve demokrasiye uymayan bir iktidar...
O zaman? Mevcut Anayasa’ya uymayan bu iktidar daha özgürlükçü bir anayasa yapar mı? Neden yapsın?
İktidarın daha çok değil ancak özgürlükleri kısacak başkanlık sistemi için yeni anayasa istediğini herkes anladı, siz anlamadınız mı?
Bu Meclis’in yeni anayasa yapamaya yetkisi olmadığını hukukçular söylüyor, siz neden duymazdan geliyorsunuz?
Yeni anayasa için masaya oturmanız sonuçta bu iktidarın istediği anayasayı çıkarmasını sağlayacak. Bunu herkes görüyor siz görmüyor musunuz?
CASUS
Sinemalarda “Casuslar Köprüsü” adlı bir film gösterimde... Film hukuk devletinin, hukuka saygının ve savunma hakkının kutsallığını tartışıyor. İçindeki sahnelerden biri şöyle...
Bir Sovyet casusunu savunma görevini üstlenmiş olan Avukat James Donovan, CİA ajanı Hoffman tarafından sıkıştırılıyor. Hoffman casus hakkında bilgi istiyor. Donovan bunun kurala aykırı olduğunu söyleyince “Burada kurallar kitabı yoktur”, diyor. O zaman Avukat Donovan soruyor:
- Siz Ajan Hoffman, değil mi?
- Evet
- Alman asıllı..
- Evet...
- Ben de hem anne hem baba tarafından İrlanda asıllıyım. Peki bizi Amerikalı yapan nedir? Sadece bir tek şey; kurallar kitabı... Biz ona anayasa diyoruz ve bizi Amerikalı yapan hep birlikte o kitaptaki kurallara uyuyor olmamızdır...
“Merhaba” demek günahmış!
İbranice şalom aleyhem’den Arapçaya geçen “selamun aleyküm” sevap,
Arapçadan Türkçeye geçen “merhaba” günah demek!
Akif Kökçe
IRAK
Irak’ta Başika’ya gönderdiğimiz askeri birliğin bir kısımı (ya da tamamını) geri çektik. Başbakan yanlış hesap Başika’dan döner demek yerine durumu şöyle izah etti:
“Yeniden tanzim için adımlar attık.”
Davet aldık diye Irak’a asker sokuyorsunuz ama neredeyse bütün dünya koro halinde sizi işgalci diye suçluyor. Anlaşılıyor ki oraya sadece Barzani’nin aklıyla gitmişsiniz. Irak toprağına Irak hükümetinin izni olmadan giremeyeceğinizi neden sonra öğreniyor, uygun adım geri dönüyorsunuz.
Devlet mekanizması içinde yabancı ülkeye asker göndermenin yaratacağı sakıncaları “büyükler”e izah edecek kimse yok mu? Kalmamış demek... Ya da dinlemiyorlar.