yıl önce 66 bin metrekarelik alan üzerinde açılmıştı. Fuar, bu defa 80 bin metrekarelik alana yayılacak...Türkiye, 100 milyon dolarlık takım tezgâhı ihraç edip 400 milyon dolarlık tezgâh ithal ediyor. Küçük hacimler... Bu işi mümkün olduğunca büyütmek gerekiyor...Fuara hazırlık nedeniyle dün yapılan toplantıda Takım Tezgâhları İmalatçıları Derneği Başkanı Cüneyt Okçu bize kimi bilgiler verdi... Bu konuyu bırakın halkın, bürokrat ve siyasilerin de pek bilmediğini söyledikten sonra ekledi:- İngilterede okul çocukları belli zamanlarda fabrikalara götürülür, onlara üretimin, sanayiin önemi anlatılır... Yeni nesiller böylece sanayiin önemini bilir, tekniği severek yetişir...Bizim çocuklar ise maalesef sadece diskoların yolunu biliyor...Yolunuz düşerse 21 - 26 Eylül arası CNRdaki fuara uğramanızı salık veririz... Takım tezgâhı nedir? Bana ne diyeceksiniz... Haksız sayılmazsınız ama konuya bu kadar ilgisiz kalmaya hakkınız olmadığını da bilmelisiniz! Takım tezgâhı dediğimiz şey "makine yapan makine"... Sanayiin özü... 21 - 26 Eylül tarihleri arasında İstanbul CNR Fuar Merkezinde "Takım tezgahları fuarı" açılıyor... 54ü yabancı 300 firmanın katılacağı bu fuarı 70 bin kişinin ziyaret etmesi bekleniyor... Son TATEF fuarı 2 Tanju Gürsu, dün akşam anlattı... Vapur Trabzondan gelmiş, İstanbul rıhtımına yanaşmış, arkadaşı İdrisi karşılamak için rıhtıma giden Cemal onu geminin güvertesinde görünce yukarı bağırmış: "Ne zaman celdun?" Türk Ceza Yasasına konulan soykırım ile ilgili maddenin yakında Türkiyenin Ermeni soykırımını tanıyacağı şeklinde yorumlandığını yazmıştık dün. Profesör Baskın Oran aradı:- Bu endişeler tamamen yersiz, dedi, TCKya konulan madde, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler soykırım suçunun önlenmesi ve cezalandırılması sözleşmesinin ceza yasamıza girmesidir... Bundan sonraki suçları kapsar. Bundan önceki suçları kapsamaz. Ama Türkiye bu yasaya dayanarak kendi azınlıklarını korumak için bir "ırkçılık ve hoşgörüsüzlükle mücadele" kurumu oluşturursa iyi olur. Soykırım üzerine TCDD Genel Müdürü görevden alınmış. Vagon ayrıldı, lokomatif yola devam... Haldun Ertem Takım Tezgâhları Fuarı ile ilgili yan tarafta anlattığımız toplantı dün Ritz Carlton Otelindeydi. Konuşmalardan sonra yemeğe geçildi. Önümüze ilk olarak zarif bir yemek geldi. Ne olduğunu anlamadık. Dağıtılan mönüye baktık.. Şöyle yazıyor: "Fırınlanmış Kırmızı Casicum, Mozzarella Peynir, Fındık, Sarı Acı Bibek ve Konfit Coulis ile..."Yanımızda Avusturyanın zarif konsolosu Bayan Erika Teoman Brenner oturuyordu... Türkçemiz yukarıdaki satırları tercümeye yetmedi. Ritz Carlton mönüsü Ne demişti Tayyip Erdoğan önceki gün?"Zina konusu ABnin şartı değildir."Peki, ne dedi AB Türkiye Karma Komisyonu Başkanı Hollandalı Joost Lagendijik dün;"Zina sorunu çözülmezse 6 Ekimde yayımlanacak Avrupa Birliği Komisyonunun raporu ya olumsuz ya şartlı olur."Ve AB Komisyonu sözcüsü Jean - Christophe Filori nin uyarısı;"TCK tasarısı Kopenhag kriterleriyle yakından ilgilidir. Tasarı 6 Ekime kadar Meclisten geçmezse bu durum AB raporunu kötü etkiler."Recep Tayyip Erdoğanın Floriye sıcağı sıcağına yanıtı mı?;"Kimse bizim içişlerimize, parlamentomuzun çalışmasına, takvimine müdahale edemez"Ve bu lafların arkasından gelen bomba;"Bizim için AB olmazsa olmaz değil!"Peki bunca zamandır neden harıl harıl ABnin kriterlerini yerine getirmek için uğraşıp durdunuz? Her tavizi verdiniz de sıra "zina"ya gelince mi durdunuz? Zinaya ceza vermeyi AB üyeliğine tercih mi ediyorsunuz?Galiba öyle.. Olup biten anlaşılır gibi değil...Bundan sonra ne olacak?Kimse bilmiyor... Ya Tayyip Erdoğan dün söylediği sözlerden dönecek, TCK Ekim başına kadar TBMMde yasalaşacak. Ya da AB ile köprüler atılacak. Çünkü 1 Ekimde açılacak Meclisin başkan seçimi vs gibi işlerden vakit bulup 6 Ekime kadar TCKyı çıkartması mümkün değil... Olup bitenin akılla izahı mümkün değil... Tarikatları memnun etmek uğruna ABden vaz mı geçiliyor? m.asik@milliyet.com.tr AB veya zina!