Taraf’ta büyük bir yazar göçü var. Ünlü isimler teker teker ayrılıyor. Kalanlardan Namık Çınar, krizin nedenini özetlerken gidenleri şöyle suçluyor:
“Ahmet Altan’ın gitmesine zemin hazırlayarak ele geçirdikleri gazeteyi Başbakan’ın emrine sundular...”
Genelde görüşlerine katılmadığımız Namık Çınar, bu defa Erdoğancı’ları eleştirirken nispeten doğru şeyler söylüyor:
- Demokrasinin kanallarını tıkayanlardan biri askeri... vesayet idi ise, diğeri de PKK değil miydi de, şimdi ona barışın mimarı payesini lâyık görüyorsunuz?
- PKK’nın inisiyatif tanınarak öne çıkarılması, ne vakittir Kürt barışının öteki adı oldu?
- Nasıl ki doğru davranarak orduyu masaya oturtmadınızsa, onu da oturtmayın.
PKK’yı değil, Meclis’teki BDP’yi yüceltin.
- Siz değil miydiniz, ordunun politikaya burnunu sokmasına karşı çıkan? Aynı tavrı neden Kürtlere gelince sürdürmeyip, silahlı bir örgüt olan PKK’nın onlar üzerinde vesayet tesis etmesini, üstelik de güle oynaya yürütüyorsunuz hep birlikte?
- Orduya gelince militer bir ruh buluyorsunuz da, PKK’ya gelince neden bulmuyorsunuz?
- Savaşkan bir generalin ağzından dökülenler itici, ama Karayılan’ınkiler çekici geliyor ise, korkarım başka bir hesabınız var demektir sizin.
Üçüncü meydan...
İstanbul’un daralan yeşil alanlarını biraz daha yok edecek 3. havalimanı ihalesi yapıldı... Bu konudaki ÇED raporunda:
- Proje alanının yüzde 80’inin orman alanı olduğu ve 2.513.342 adet ağacın 657.000 tanesinin kesilmesi ve de 1.855.391 tanesinin de taşınması gerektiği...
- Terkos gölü sınırına 2,5 km uzakta yapılacak bu havalimanının İstanbul’un en büyük su kaynaklarından biri olan bu gölün su toplama havzasını yok edebileceği...
- Ayrıca bölgede heyelan riski olduğu ve derelerin tahrip olma riski bulunduğu, belirtiliyor...
Sabiha Gökçen CEO’su Gökhan Buğday, 3. havalimanı için bir şehirde 55 milyon yolcu rakamına ulaşılması gerektiğine dikkat çekiyor... Ve diyor ki:
- İstanbul’da şu anda 11 milyon Sabiha Gökçen, 30 milyon yolcu da Atatürk Havalimanı’ndan gelip geçiyor. 3. havalimanının gündeme gelmesi için daha 14 milyon yolcu boşluğu var.
Prof. Mehmet Ali Körpınar üçüncü meydanın 3. köprüye bağlanacağını kastederek:
- Yoksa esas amaç üçüncü köprüye müşteri bulmak mı, diye soruyor, çünkü 3. Köprü’den yıllık 135.000 aracın geçme taahhüdü verildiğini biliyoruz...
Türkiye ulusal çıkarları gözeten insan odaklı bir iktidarca yönetilmiyor. Hedef kârları katmerlemek. Doğa, insan ve kent, para hoyratlığının altında eziliyor. Daha da ezilecek.
Ankara
Yolumuz arada sırada Ankara’ya düşüyor... Bir zamanlar 8 yılımızın geçtiği başkentte artık bir gün bile kalınca fenalık geliyor. Kentin sefaleti insanı çileden çıkarıyor...
Mesela... Kentin vitrini Tunalı Hilmi caddesinde karşıdan karşıya geçmek için yaya geçidi yoktur. Kaldırımlar delik deşiktir. Ayağınız takılmadan on metre yürüyemezsiniz. Bu kaldırımlar ısrarla onarılmaz. Melih Gökçek ne Çankaya Belediyesi’nin bu kaldırımları onarmasına izin verir, ne kendisi onarır. Aklınca CHP’ye oy veren Çankayalıları bu şekilde cezalandırır. Peki o caddelerdeki mağazaların sahipleri bir araya gelip de bir günlüğüne “dükkanları kapatıyoruz, bu pejmürdeliği boykot ediyoruz” diyemezler mi? Demiyorlar... Vatandaş mı? O da kaldırımlarda canbazlık yapmayı tercih ediyor. Durumu protesto etmiyor.
Pejmürdelik hayat biçimi olmuş. Hem kentte hem siyasi ve sosyal yaşamda...
Türkiye’den çekilen PKK’lı teröristler Suriye’deki iç savaşa gönderiliyor.
PKK’lı ailelerin dikkatine!
Evlatlarınız “barış” diye kandırılarak kirli bir savaştan çıkarılıp, başka bir kirli savaşa gönderiliyor...
Akif Kökçe
Basın
Basın özgürlüğü günüydü dün... Türkiye ve AKP iktidarı için anlamlı gün.. Çünkü Türkiye dünyada en çok gazeteci hapseden ülke... Üstelik bu rekoru kırmak için sahte kanıt ve gizli tanık kullanmada da kuşkusuz ön sıralarda. Özgürlüğe gelince... Dünya sıralamasında 154’üncüyüz.. Yani sonlara yakın... İzmir Gazeteciler Cemiyeti ile Karşıyaka Belediyesi’nin koyduğu basın özgürlüğü ödülü dün Ayşenur Arslan’a verilirken Cemiyet Başkanı Atilla Sertel’in ifade ettiği basit gerçek aynı zamanda en büyük gerçekti:
- Bir ülkede basın özgürlüğü olmazsa demokrasi de olmaz..
