Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- Yüksek sesle anlatınca ne olduğunu gördünüz diyor, Başbakan, "Al ananı git" dedi...Çiftçi zor durumda diyorsunuz, gözünüzü toprak doyursun diyor.Akıllarından Fransızların Escargot (Salyangoz) yöntemi geçmemiş mi? Geçmiş. Fransızlar malum, böyle durumlarda kamyon, traktör, biçerdöver, römork ne varsa anayollara çıkıyor, salyangoz hızıyla ilerleyerek trafiği tıkıyor, bütün ülkeye dertlerini anlatıyorlar. Peki bizimkiler:- Medya sesimizi duyurmuyor ki, diyor Ali Ergezer: Manisa'da miting yaptık, 150 bin kişilik mitingi arka sayfalarda 60 bin diye gösterdiler. Basın bizimle Hülya Avşar'ın kocası kadar ilgilense sesimizi bütün Türkiye duyar. Ama nerede!..Peki ne olacak böyle? Bıçak kemiğe dayanıyormuş. Onu haber verdi Ali Bey... Kemal Öncel adlı bir çiftçi Başbakan karşısında hak arıyor. Artistlik yapma lan diye hakarete uğruyor. Daha sonra özür diliyor. Peşinden baskıyla özür dilediğini açıklıyor. Başbakan'ı mahkemeye veriyor. Uğraşıp duruyor. Akdeniz yöresinde binlerce çiftçi narenciyenin ellerinde kalmasından şikâyetçi. Ürün tarlada kaldı. Bedava al git desen yine adam bulunmuyor. Dert büyük. Ama binlerce çiftçinin sesi bir Kemal Öncel kadar çıkmıyor. Tarsus Ticaret Odası Başkanı Ali Ergezer'e dertlerini neden yüksek sesle anlatmadıklarını soruyoruz: Sevgili Güzin Abla... Maliye Bakanı'nın Meclis'teki milletvekilleri tarafından aklanması, yurt sathında vatandaşlar nezdinde de aklandığı anlamına gelir mi? Fıkra çok hoş... Bir yolcu akşam vakti dağ yollarında giderken, arkadan gelen bir yolcu kendisine yetişmiş, arkadaş olmuşlar. Bir hana vardıklarında vakit çok geç imiş. Karınları aç olduğundan, hancıdan yiyecek bir şeyler istemişler. Hancı da: - Sadece iki balığım kaldı. Onları pişirip getireyim demiş. Balıklardan biri büyük, öteki küçükmüş. Hancı, balıkları pişirip getirdiğinde, yolculardan biri hemen büyük balığı alıp tabağına koymuş. Doğal olarak, öteki suratını asmış. Büyük balığı alan sormuş: - Ne surat ediyorsun? Sen olsan hangisini alırdın? - Ben olsam küçüğünü alırdım, diye cevap vermiş beriki. - İyi ya işte, demiş adam, küçük balık yine sana kaldı. Surat etmene ne gerek var?Yukarıdaki fıkrayı gönderen Günel Altıntaş dostumuz:- Bu fıkrayı bana Kudret Bey'in Sanem Hanım'ı öpmesi üzerine yapılan yayınlar anımsattı, diyor... Kudret Bey'e kızanlar kendilerine küçük balık kaldı diye kızıyorlar. Bense, kendisini kutluyorum. Beni öpecek değildi ya!.. Sanem Hanım... İnsanlar çıkarları için hakları için olduğundan daha gayretli savaşır... Güneydoğu sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesi konusuyla ilgili iktidarın kafalarda kuşku işaretleri oluşturan tutumunu dün Deniz Baykal'ın ağzından aktarmıştık. Konuya bugün de CHP Milletvekili Atilla Kart'ın anlattıklarıyla devam ediyoruz."Dünkü Tercüman gazetesinin haberine göre Abdullah Gül son Kızılcahamam toplantısında, mayınlı arazi haritalarının kaybolduğunu söylemiş. Oysa Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, kısa bir süre önce Meclis Genel Kurulu'nda, haritaların kaybolduğu iddiaları asılsızdır demiş ve bu sözleri tutanaklara geçmişti. Şimdi soruyorum: Sayın Gül'ün dediği mi doğru yoksa Sayın Gönül'ün dediği mi? Ayrıca ben bu konuyu Genelkurmay'dan üst düzey bir yetkiliye sordum. Bana verilen yanıt, bu haritalar kozmik sistemle birkaç ayrı birimde saklanıyor, dolayısıyla kaybolması asla mümkün değil, oldu. Abdullah Gül, yine Kızılcahamam toplantısında, söz konusu arazilerin ne kadara temizlenebileceğini sorduğunu... Önce 40 - 50 milyon dolar yanıtını aldığını... Ancak daha sonra rakamın bunun 10 katı kadar fazla olduğunun ortaya çıktığını söylemiş. İyi de bu rakamı kim vermiş? Hangi bilgiye, belgeye, araştırmaya dayanarak vermiş? Sayın Bakan'ın bu soruyu da somut biçimde yanıtlaması şarttır. Tabii yanıtlanması gereken başka sorular da var. Örneğin bu mayın temizleme işiyle ilgili Bakanlar Kurulu Kararnamesi'nin neden gizli olduğu? Niçin Resmi Gazete'de yayımlanmadığı? Gizliliğin hangi gerekçeyle hâlâ sürdürüldüğü? vs. vs."Atilla Kart, bu sorularını yazılı yanıtlanması istemiyle dün Tayyip Erdoğan'a yöneltti. Sınır arazilerini kiralamak gibi çok kritik bir konuda Savunma Bakanı ile askerlerin ve Dışişleri Bakanı'nın söyledikleri birbirini tutmuyor... Çelişkili rakamlar havada uçuşuyor... Haritalar kayıp mı değil mi bilinmiyor? Birtakım gizli kararlar çıkartılıyor. Nedir bütün bunlar? MGK bütün bu işlere ne diyor? Mayınlı çelişkiler! Başbakan Erdoğan, "Siyaset damdan düşenlerin işi" demiş. Öyle olduğu siyasetin kalitesinden belli... m.asik@milliyet.com.tr