Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Dinimizde selam verme kısaca 'Esselâmü Aleyküm' veya 'Selâmün Aleyküm' şeklindedir. Kendisine selam verilen kişi de 'Ve aleykümüsselâm' şeklinde karşılık verir. Bunun anlamı 'Allah'ın emniyet ve güveni sizinle olsun' demektir. Müminlerin birbirleriyle karşılaştıklarında selamlaşmaları dinimize göre sünnettir..."Bundan sonrasına dikkat. Özellikle şu cümle:"Kültürümüzde mevcut olan iyi günler, merhaba, günaydın gibi cümlelerle de insanlar birbirleriyle ilgi kurmaktadırlar. Ancak kişinin esenlik ve mutluluk temennisini 'Esselâmü Aleyküm' veya 'Selâmün Aleyküm' şeklinde ifade etmesi en güzel ve sünnete en uygun olanıdır..."Yani... Yakında sokakta, çarşıda, pazarda, işyerlerinde insanların selamlaşmalarına bakarak dine uygun davranıp davranmadıklarını göreceğiz... İyi günler, merhaba, günaydın diye selamlaşanların mümin olmadığını şıp diye anlayacağız..! Ne usta buluş...Prof. Mustafa Çağırıcı başkanlığındaki İstanbul Müftülüğü toplumda yeni bir ayrımcılık ve kamplaşma yaratmak için dâhiyane fikir geliştirmiş. Kutlarız!..* * Bu arada müftülüğe bizden bir katkı, kimi internet sitelerinde usulüne en uygun selamlaşmanın şu olduğu yazılı:- Esselamü aleyküm ve rahmetullah...- Ve aleykümüsselamü ve rahmetullahi ve berakatüh...Selamı bu şekilde daha ağır ve daha Arabi hale getirmeyi düşünmez misiniz Müftü Bey? İstanbul Müftülüğü 23 Şubat'ta camilerde okunacak hutbeyi internet sitesinde yayımladı. Konu "Selamlaşmak"... Deniyor ki hutbede: Erdoğan, "PKK ile mücadele için oluşturulan koordinatörlük mekanizması sonuç vermedi" demiş. Nasıl olur?.. Amerikalı Koordinatör Ralston'un yöneticilik yaptığı şirket bizden F-16 uçaklarının bakım ihalesini aldı ya... Kendine "otel ayısı" deyimini bile yakıştıran şen şakrak, dağ gibi adamdı Mustafa Taşar. Trafikte kaybettik. Bir okurumuz bilvesile Antalya yolunu anlatıyor:"Özellikle Afyon - Antalya arasında yeni duble yollar yapılıyor. Yollar geniş güzel ama sadece orta şeritten gidebiliyorsunuz. Sağınız solunuz mıcır, yolun üçte ikisini mıcır korkusuyla sürüyorsunuz. Sizi sollayan araçlar da camlarınıza mıcır fırlatıyor. Ön camınızın patlamaması şansınıza kalıyor. Bu yol Türkiye'nin turizim merkezine gidiyor. Ben şahsen utanıyorum ama AKP müteahhitleri utanmıyorlar..." Antalya yolunda Biri gözü kapalı AB yanlısı, diğeri AB karşıtı iki meslektaşımız dün telefonla sohbet ediyordu. AB yanlısı meslektaşımız:- Yahu, neredeyse akşam oldu, bugünkü köşe yazımı hâlâ yazamadım, diye yakınınca, öteki, damarına basmak için:- Aaa! Köşe yazını sen kendin mi yazıyorsun? Hay Allah! Ben de her gün Brüksel'den yazılmış olarak gönderiliyor zannediyordum!, deyince yanıt anında geldi;- O dediğin eskidendi arkadaş. Ben o aşamayı çoktaaannn geçtim... O aşamayı geçmiş! Doğru Yol Partisi'nin alternatif bir "ekonomik program" hazırlığı içinde olduğunu dün Güngör Uras'ın sütunundan öğrendik. Uras taslağı okumuş. Diyor ki:"Yeni bir sosyal güvenlik reformu, sağlık ve eğitim sisteminde reform da programda ele alınan konular arasında. Asgari ücret üzerindeki yüklerin nasıl azaltılacağı, işverene maliyetinin nasıl düşürüleceği, işçinin eline geçecek paranın nasıl artırılacağı programda yer alan tablolarda açıklanmaktadır.Programda işsizliğin nasıl azaltılacağının açıklandığı ayrı bir bölüm var. Sonunda, alternatif bir "Kaynaklar - Harcamalar" dengesi verilmekte ve böylece hedeflerin nasıl finanse edileceği gösterilmektedir..."DYP iktidara gelirse bu programı uygular mı? Ne kadar uygular? Bunlar ayrı konu. Ancak seçimlere 1 yıldan az bir zaman kala ana muhalefet partisi CHP'nin hâlâ bir iktidar programı yoktur. İktidara gelirse hangi sorunu nasıl çözeceğini kamuoyu bilmediği gibi partinin örgütü ve milletvekilleri de bilmemektedir. CHP'nin, eğer cidden iktidara gelmek istiyorsa, bir program kurultayı düzenleyerek tabanın, örgütlerin, uzmanların, aydınların da katılımıyla bir iktidar programı hazırlaması gerekir. Tony Blair böyle bir programı yıllarca dikkatini bu yöne yoğunlaştırarak, örgütle tartışarak hazırladı...Seçmenin CHP'ye kayması için partinin iktidarda ne yapacağını bilmesi gerekir. Aksi takdirde sadece tepki oyları gelir ki onlarla da iktidar olunmaz.Biz AKP'den ideolojik farkı bulunmayan DYP'nin "alternatif" bir program hazırlama şansının fazla olmadığını düşünürüz. CHP, eğer sermayeye değil, halka güveniyorsa, böyle bir program hazırlama şansına daha fazla sahiptir. Ama bu konuyu hiç önemsemiyormuş gibi davranıyorlar. Belki de "Hele bir iktidara gelelim, sonra düşünürüz" tembelliği daha kolaylarına geliyor. Eğer böyle düşünüyorlarsa iktidarda (1978'in CHP'si gibi) 1 yıl bile kalamaz devrilirler. AKP'ye çalışmış olurlar. m.asik@milliyet.com.tr DYP programı...