Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

TT Arena’daki protestonun faturası Galatasaray’ın “Tekyumruk” adlı taraftar grubuna çıkarılmak isteniyor. Dünkü gazetemizde bunun haberini okumuşsunuzdur.
Galatasaray’ın adı en duyulan taraftar grubu “Ultraaslan” son olayda Adnan Polat’ın yanında yer alınca Galatasaray camiasında prestij kaybına uğradı.
“Ultraaslan”ın yerini alacak gibi görünen “tekyumruk”un nasıl bir grup olduğuna gelince...
En büyük özellikleri; sadece stadyumda değil, stadyum dışında da var olmaları...
Örneğin 1 Mayıs yürüyüşünde grup, “Tekyumruk” pankartı arkasında Taksim’deydi.
TÜMTİS’e üye oldukları için işten atılan ve altı aydır UPS Kargo önünde direnen işçilerin yanındaydı. UPS işçilerinin çağrısı üzerine Taksim’de yapılan yürüyüşte ön saftaydı. “Bizim sesimiz sadece sahalarda değil, işçilerin, emekçilerin yanında da yankılanır” diyen grup geçenlerde Hakkâri’deydi. Çimenli köyünün ilköğretim okuluna kütüphane kazandırdılar. Çocukları sarı - kırmızı kaşkollarla, formalarla sevindirdiler.
Aslantepe’nin inşaatında Gökhan Yavuz ile Raşit Ez adlarında iki işçi, iş kazası sonucunda hayatlarını kaybetmişlerdi. “Tekyumruk” bu iki emekçinin isimlerinin yaşatılması için imza kampanyası başlattı. Özetle sosyal duyarlığı sportif duyarlığı kadar güçlü bir grup Tekyumruk.
FenerbahCHE gurubu ile Gençlerbirliği Kara Kızıl Grubu dün birer bildiriyle “Tekyumruk” grubunu desteklediklerini açıkladılar. Bravo...
Bir Galatasaraylı okurumuz dün anımsattı:
- Demokrasi başbakanların da yuhalanabildiği rejimdir. Rejimin özelliği budur. Ancak diktatörler yuhalandıkları için rahatsız olurlar...

Haberin Devamı

Erdoğan’a not:
“Conflata magna invida, seu bene seu male gesta premunt.”
(Hoşnutsuzluk bir kez alevlendi mi, kötü işlerle birlikte iyiler de beğenilmez.)
Tacitus

Başbakanlık’taki polislere “sarı - lacivert” üniforma giydirilmiş.
Polisin döveceği vatandaşa da “sarı - kırmızı” forma giydirilsin tam olsun!
Gülhan Elmas

Anayasa hukukçusu Prof. Bernd - Christian Funk, “Yüksek yargıda hiyerarşi olmaz” demiş.
Bizce de olmaz... Öylesi hıyararşi olur...
Fahrettin Fidan

Haberin Devamı

Beyoğlu Kumpanya
Beyoğlu Kumpanya adlı topluluk birkaç ay önce Çatalca’da düzenlenen şenlikte oyun sahneledi, “Tayyip Blues” başlıklı şarkılar söyledi. “Ülkemi pazarlamakla mükellefim” diyen Başbakan hakkında bir şarkıda “İşportacı Tayyip” sözü geçiyordu. AKP İlçe Başkanı Selim Güçbilmez oyun sırasında kulise baskın yaptı, gösterinin bitirilmesini istedi. Kumpanya oyuncuları daha sonra karakolda 7 saat nezarette tutuldu. Yetmedi. Başbakan’ın avukatları kumpanyanın 16 üyesi hakkında “İşportacı Tayyip” sözünden dolayı suç duyurusu yaptı. Genç sanatçılar hakkında 2 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Davanın ilk duruşması yarın, yani 21 Ocak Cuma günü saat 10.00’da Çatalca Adliyesi’nde... Tayyip Erdoğan Dolmabahçe’deki rektörler toplantısında ‘Ben hiçbir öğrenciye dava açmadım’ demişti. Beyoğlu Kumpanya’nın tamamı öğrencilerden oluşuyor.

Adalet komada...
Anayasa değişikiliği ile yeniden yapılandırılan ve iktidar organı haline getirilen HSYK, beklenen marifetlerini gösteriyor.
Tahliye kararları veriyor diye belli kesimlerin hedefi olan Oktay Kuban, bir süre önce İstanbul özel yetkili mahkemesinden alınıp Eskişehir’e atanmıştı. Son kararnameyle de, yine tahliye kararı verdikleri için yandaş medyada eleştirilere uğrayan yargıç Yılmaz Alp ile Tuncay Aslan görevlerinden alındılar.
Tahliye talepleri karşısında hukuka uygun davranmayan ve Yargıtay tarafından cezalandırılan yargıçlar ise görevde...
Merak ederiz; Sanığın tahliyesi gerekiyorsa bile yargıç karar vermeyecek tahliye için başka yerden emir mi bekleyecektir?
Bir yandan cezaya dönüşen tutukluluklar eleştiriliyor. Bu eleştiriye kimi hükümet üyeleri de sözde katılıyor. Öte yandan, tahliyesi gereken sanıkları tahliye ettikleri için yargıçlar sürgün ediliyor. Nasıl hukuk bu?
Soruyu Turgut Kazan dünkü açıklamasında yanıtlıyor:
“Artık, herkes bilmelidir ki, yargı bağımsızlığı komadadır. . Bırakalım ‘ileri demokrasi’yi, varolan demokrasi de tehlikededir...”

Haberin Devamı


Galatasaray seyircisi şampiyon oldu, takım sıpır sapır dökülüyor.
Haldun Ertem

Silah bırak asker!
CHP Ardahan Milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Ensar Öğüt Van’da demeç veriyor:
“Türkiye’nin yapacağı iş silah bırakacak. Örgüt de silah bırakacak, asker de bırakacak. Siyaset mekanizması, diyalogla bu işi çözecek.”
Bugüne dek bir CHP’linin ağzından “Askerin silah bırakmasını” öneren bir söz çıktığını hatırlamıyoruz.
Şimdi neden böyle sesler çıkıyor?
Çünkü CHP’nin bir Güneydoğu politikası yok.
Var olan politik çizgi Genel Başkan’ın “Genel Af” başta olmak üzere parti çizgisine uymayan söylemleri yüzünden dağıldı. Bir Kürt komisyonu kuruldu. O komisyon yürümedi. Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran yenisinin kurulacağını söyledi. Söylediğiyle kaldı.
Ana konular boşlukta bırakıldığı için her kafadan başka ses çıkıyor.