Uğur Mumcu’yu öldürülmesinin 18. yılında saygı ve özlemle anarken medyada aynı slogan 18 yıldır dönüp duruyor:
“Faili meçhul cinayetler aydınlatılmalı...”
Faili meçhullerin aydınlatılmasını sözde herkes istiyor...
Ama bu konuda verilen araştırma önergeleri TBMM’de her defasında AKP’nin oylarıyla reddediliyor.
Bu sütunda geçen pazar günü Pınar Doğan ve Dani Rodrik’in “Balyoz” kitabından yapılmış bir alıntıyı yayımladık. Pınar ve Dani, “TSK demokrasi ve hukuk ilkeleri dahilinde hareket etmeli”, diyor, Genelkurmay Başkanı’ndan şöyle bir açıklama bekliyorlardı:
“Eğer TSK mensupları geçmişte yasadışı eylemlerde bulunmuşlarsa, bunların ortaya çıkarılması için tüm gayretlerimizi sarf edeceğimize Genelkurmay Başkanı olarak söz veriyorum. Bu çabaların da saydam bir şekilde yapılacağını, gerekirse iddiaların bağımsız ve tarafsız komisyonlar tarafından değerlendirilmesi için girişimlerde bulunacağımı taahhüt ediyorum.”
Acaba sadece Genelkurmay Başkanı’nın böyle bir açıklama yapması yeter mi? Sadece Genelkurmay içinde yapılacak bir soruşturma karanlıkları aydınlatır mı? Maalesef... Evet geçmişte siyasi cinayetleri düzenleyen çetelerin bir kolu TSK içine uzanıyordu. Ancak diğer kolları da sivil bürokrasinin içindeydi. Kollar yabancı istihbarat kuruluşlarına uzanıyordu. Faili meçhullerin aydınlatılması için siyasi iktidar niyet sahibiyse hem TSK hem Emniyet ve diğer kuruluşlar içinde derin soruşturmalar başlatır, pek çok karanlık odağı gün yüzüne çıkarır. Ama o niyet hiç görünmüyor. Eğer niyet varsa TBMM’de faili meçhul cinayetlerle ilgili araştırma bir an önce kabul edilmelidir.
ÇİZİYORUM Ercan Akyol eakyol@milliyet.com.trŞen olmayan lise!Kadıköy’ün Kozyatağı semtinde bulunan yılların “Şenesenevler Lisesi’nin adı geçtiğimiz günlerde bir gecede değiştirildi. Yeni adı, Mualla Selcanoğlu Lisesi oldu.
Lisenin öğrenci ve velileri, nereden çıktı bu isim deyip Mualla Selcanoğlu’nun kim olduğunu araştırdılar. Bu hanımefendinin Milli Eğitim Bakanlığı’na bağış yapan yaşlı, saygıdeğer bir Cumhuriyet kadını olduğunu öğrendiler. Bize geçtikleri notta diyorlar ki:
“Bu hanımefendi Bulgurlu’da bağışıyla yapılan bir anaokuluna isminin verilmesini istiyor. Oraya verilsin, yılların Şenesenevler Lisesi’nin adı değişmesin. Çünkü Mualla hanımefendinin bizim okulumuza yaptığı herhangi bir bağış yok hem de okulun adı değişince eski mezunlarla 20 yıllık bağ ve semtimizle ilişkisi ortadan kaldırılmış oluyor. Yok, ille de okulumuza isminin verilmesi isteniyorsa, yeni adımız ‘Şenesenevler Mualla Selcanoğlu Lisesi’ olabilir. Önerimizi öğrenci sözcülerimiz aracılığıyla okul yönetimine ilettiğimizde tepkiyle karşılaştık. Bizleri konuşturmak istemediler, dahası bu konuyla ilgilenmemizi suç saydılar. Bunun üzerine biz de bugün (24 Ocak Pazartesi) derslere girmeme eylemi yaptık. Yöneticilerimiz şimdi de bu nedenle bizi tehdit ediyor.”
Birazcık diyalog ve birazcık yöneticilik sağduyusuyla çok rahat halledilebilecek bir konu, “Ben yaptım oldu” mantığı devreye girince bakınız nerelere varıyor. İstanbul Milli Eğitim Müdürü acaba devreye girip bu olayı tatlıya bağlamayı düşünür mü?
Müfettiş
TRT Genel Müdürlüğü, sonuçlarını 20 Ocak’ta açıkladığı müfettişlik sınavı yaptı. Eskiden sınava girmeye hak kazananların listesi, onların KPSS puanları, yazılı sınav sonuçları, mülakat sonuçları liste olarak açıklanırdı.
Şimdi her ne hikmetse kişi sadece şifre ve TC kimlik numarasıyla kazanıp kazanamadığını öğrenebiliyor. Bu artık hemen hemen her sınavda böyle olmaya başladı ... Şeffaflıktan neden korkuluyor? Kimler korkuyor?
Bir aday
Bülent Arınç diyor ki: “Hayat içki ve seksten ibaret değildir.”
Hadi içkiyi anladık da “En az üç çocuğu” nasıl yapacağız?
Haldun Ertem
Aç, AçBaşbakan her gittiği yerde toplu açılış yapıyor... Son olarak gittiği Batman’da 69 açılış yaptı... Neden açılışları teker teker değil de 20 - 30 - 40 yapıyor.. AKP’lilere sorarsanız açılan tesis o kadar çok ki teker teker açmaya Başbakan’ın vakti yetmez. Muhaliflere sorarsanız şöyle yanıt veriyorlar:
- Toplu açılış olunca neyin açıldığı belli olmuyor. Daha önce birkaç kez açılmış tesisler de araya sokuşturuluyor. Örneğin İstanbul’da geçen yıl dünya basketbol maçlarının yapıldığı Sinan Erdem Spor Salonu iki hafta önce yeniden açıldı...
Ağız torba değil ki büzesiniz...
Bülent Arınç, “Fetva aldım, ezan okunurken konuşulur” demiş.
Tamam da, ileri - geri konuşulmaz herhalde!
Fahrettin FidanSoruCHP Milletvekili Yılmaz Ateş, verdiği önergede Başbakan’a soruyor:
* Lübnan’daki hükümet krizi sizi neden bu kadar ilgilendirmektedir? Türkiye’nin çıkarına mı, kendi çıkarınız için mi bu kadar yakından ilgileniyorsunuz?
* Türkiye’deki bir hükümet krizinde başka ülkelerin de sizin gibi ilgilenmesini doğal karşılayacak mısınız? Bu müdahalenizi böyle mi değerlendirmeliyiz?
Soru: Gölcük’te ele geçirilen Balyoz belgelerinde de çelişkiler bulunursa ne olur?
Yanıt: Başka bir yerde o çelişkileri de giderecek yeni belgeler bulunur...