Bazı çok bilir gazeteciler ya da öğretim üyeleri ekranlara fırlayıp Apo ile görüşme masasına oturmaktan söz ediyor. Terör örgütü silah bırakmadan devlet gidip lideriyle pazarlık masasına oturacak. Bunu düşünmek için insanın aklını peynir ekmekle yemiş olması gerekir. Bakınız Güneydoğu’dan not gönderen annesi Kürt bir yurttaş ne diyor:
“Devletin öncelikle güçlü olduğunu, bölücülerle başa çıkabileceğini göstermesi lazım. Aksi halde halkta terörle başa çıkılamayacağı inancı doğar. Halk istese de terör örgütünün etkisinden kopamaz. Devlet o yüzden PKK’yı etkisiz hale getirmeli ve örgütü desteklediklerini belli eden BDP, diğer örgüt ve kişilerin (Apo dahil) güçleri de kırılmalıdır.
Terörün amacı bu sorunun askerî yöntemle çözülemeyeceği, dolayısıyla örgütün bütün isteklerinin yerine getirilmesi gerektiği (bağımsızlık dahil) propagandasını yapmaktır. Aydınlarımızın bazılarının terörün bu amacını anladığından ve onların bu propagandalarına alet olmadıklarından emin değilim.
Yöre halkının ezici çoğunluğu (bölgede oturan ben de dahil) birbirinin etnik kökeniyle ilgilenmiyor. Ayrıcalık değil, ülkenin diğer insanları gibi iş ve huzur istiyor. Bölgede etnik köken lafını edenler daha ziyade militanlar ve fanatiklerdir...”
* * *
Terör örgütü silah bırakmaya niyetli değil. O yüzden Irak hükümetinden terörü bitirmesi talep edilmeli, aksi takdirde bu görevi Türkiye üstlenmeli, terör bitene kadar Irak’la siyasi, ticari bütün ilişkiler askıya alınmalı. Ciddi bir hükümetten beklenen budur.
Yargı zor durumda
Başbakan Erdoğan Yargıtay’ın tahliye kararı vermeyen yargıçlara verdiği 1500 lira cezayı eleştiriyor. Yargıtay kararının Anayasa’ya aykırı olduğunu iddia ediyor...
Meclis Başkan Mehmet Ali Şahin’in hedefinde ise Anayasa Mahkemesi var. Şahin, Yüksek Mahkeme’yi tehdit eder gibi konuşuyor...
Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ise “Tüm yargıçlara güvenmediğini” söylüyor televizyon ekranlarında...
Hukuka aykırı davranan yok mudur bu ülkede? Vardır...
O da en başta iktidarın kendisidir.
Eğer bir kararı beğenmezlerse mahkemeyi, yargıcı, yargıyı toptan saldırı altına alıyorlar.
Arkalarındaki devlet gücünü kullanarak yargıyı etkiliyorlar...
Anayasa suçu işliyorlar...
Bir yandan da yargının telefonları dinleniyor, içinden cımbızla cümleler seçilip medyaya sızdırılıyor, korsan taktiklerle psikolojik baskı uygulanıyor
Yüksek yargı olağanüstü ağır şartlar altında çalışıyor.
Adaleti zor şartlarda savunuyor...
Doğrusu bunca olumsuz koşulda takdir edilecek bir mücadele veriyor.
Bu durumu tespit etmek gerekiyor...
Küçük bir not
Metin Yaykınlıoğlu küçük bir not göndermiş:
“Gazetelerde bir müddettir okuduğum şehit haberlerinin hemen tamamında; baskından çok kısa bir süre önce şehidin, ailesi ile yaptığı telefon görüşmesine yer veriliyor. Bu konuşmalarda şehidin ailesine “Yarın operasyona gideceğiz, bana hakkınızı helal edin” veya “Bu gece dağdan dönüyoruz” şeklinde haberler verdiğini öğreniyoruz.
Bu telefon mesajlarının terör örgütü tarafından dinlenmediğinden emin miyiz?
AK!
AKP’nin, söz vermesine rağmen silikozis hastaları için yasa çıkarmadığını... Dahası, Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ’ın Ankara’ya gelen bu insanlara randevu dahi vermediğini... Meclis’e girmelerinin engellendiğini dün bu köşede dile getirmiştik. CHP’li Çetin Soysal dün dedi ki:
”AKP’nin tek vicdansızlığı, bu insanlara söz verip sonra ortada bırakmak değil. Ben aylar önce silikozis hastalarının sorunlarıyla ilgili bir araştırma önergesi vermiş... Bu insanlık dramını görüşelim, tartışalım, çözüm neyse gereğini yapalım demiştim. Önergem AKP’lilerin oylarıyla reddedildi. Şimdi, silikozis hastası arkadaşlarla beraber, onların istediği kanun teklifini hazırlıyorum. Ağızlarından garip - guraba, fakir - fukara lafını düşürmeyen AKP’liler bakalım şimdi ne yapacaklar?”
Soru: İlhan Selçuk’un en önemli özelliği nedir?
Yanıt: Öldükten sonra da yaşayacak olması...
Haldun Ertem
Orman
İstanbul Üniversitesi’ne bağlı fakültelerde yemek ücretleri 1.50 TL’den 1.35’e düşürülürken Orman Fakültesi’nde 2.00 TL’ye yükseltildi. Sebep, özelleştirme olarak belirtiliyor. Ne olursa olsun? Eşitsizliğin sorumlusu İÜ Rektörlüğü’dür. Fark Rektör için belki küçük ama çalışanlar için büyüktür.
ABD Büyükelçisi James Jeffrey, “Gücümüz olsa Bin Ladin’i bitirirdik” demiş.
Ladin bahanesiyle dünyayı işgal etmek varken niye bitiresiniz ki?
Fahrettin Fidan
Çuval
Afganistan’daki Amerikan güçlerinin komutanı Orgeneral Stanley McChrystal, Başkan Obama’yı eleştirdiği iddiasıyla görevden alındı.
Yerine General David Petreaus getirildi.
Petreaus malum; Türk askerinin başına çuval geçiren ABD’li komutan.
Türk askeri şimdi çuval geçiren generalin komutası altında görev yapacak.
ABD orada ne yapıyor? Teröre karşı savaş adı altında Müslüman halka kan kusturuyor.
Türk askeri ne yapıyor? ABD’ye omuz veriyor.
Gazze’de ise Müslümanların hamisi kesiliyor.
Ne yaman çelişkiler bunlar!
Askerin kışlası, lojmanı, servis aracı bombalanıyor...
“Asker camileri bombalayacak” istihbaratını alan yandaşlar “bu bombaların” istihbaratını niye atladılar acaba?
Gülhan Elmas
