Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

T ürkiye’ye gelen PKK’lı grupla ilgili: - Silah bıraktılar, teslim oldular, diye yazanlar gerçeği yansıtmıyor...
PKK’lı grubun Türkiye’ye geldiği gün, PKK/KCK Başkan Yardımcısı Cemil Bayık’ın örgüte ait Özgür Politika gazetesine yaptığı açıklamayı birlikte okuyalım:
“Apo barış gruplarının gelmesini istedi. PKK da barış gruplarını göndererek sorumlu davranıyor. Bu grupların tutuklanmaması, saygıyla karşılanması, bunlara doğru yaklaşılması gerekir. Bu grupların Kürt halkının en doğal taleplerini dillendirmelerine müsaade edilmesi gerekir. Barış gruplarına olumlu yaklaşmak PKK’nin dağdan inmesine yol açmaz. Eğer PKK dağa çıktıysa bunun nedenleri var. Kimse keyfinden dağa çıkmadı. Herhalde gidip teslim olacak değiller.
Türkiye’de Anayasa değişmedikçe, Kürt iradesi ve Kürt kimliği kabul edilmedikçe, Kürtlerin kendilerini kendi kimlikleriyle örgütleyip ifade etmesi hakkı garantiye alınıp tanınmadıkça, PKK nasıl dağdan inecek? Açıkça, ‘Bütün adımlar PKK’nin tasfiyesine yöneliktir’ deniliyor. PKK’nin tasfiyesiyle Kürt sorunu nasıl çözülür? PKK’nin tasfiyesi demek, Kürt iradesinin tasfiyesidir. Ortada bir muhatap bırakmamadır.”
Araştırmacı Sinan Sungur diyor ki:
“PKK’nın silah bırakması, dağdan inmesi ve Türk güvenlik güçlerine teslim olması diye somut bir gelişme yok ortada... Mevcut durum, PKK’nın sözde ‘barış grubu’nu göndermekle hükümeti oyalamaya ve zaman kazanmaya çalıştığını gösteriyor. PKK’nın, AKP iktidarını oyuna getirdiğini düşünenler de var şüphesiz...”

Haberin Devamı

Ahmet Türk, “Serbest kalan PKK ’lılar Meclis’te grup toplantılarına katılabilir” demiş.
Burada DTP ve AKP gruplarını kastediyor tabii...
Haldun Ertem

* Günün sorusu: “Artık analar evlatlarını askere hangi milli duygularla yollayacaklar?”
Uğur Koca

Samimi olmak...
Adı lazım değil bir siyasetçi sık sık “Bütün samimiyetimle söylüyorum” şeklinde bir ifade kullanıyor. Bu tür ifadeleri başkalarından da duyabiliriz. İskoç tarihçi Thomas Carlyle diyor ki:
“Derin, büyük, katıksız bir samimiyet herhangi bir şekilde kahraman olan kişinin başlıca özelliğidir... Büyük adam samimiyetiyle övünmez, hatta belki de böyle olup olmadığını kendi kendine bile sormaz. Zira o samimi davranmaktan kendini alamaz...”
Yani, demek isteniyor ki büyük adam zaten samimi davranmak zorundadır...

Haberin Devamı

Fransız Le Monde gazetesi,
“Türkiye’yi kaybetmekte miyiz?” diye sormuş.
Valla sizi bilmeyiz ama biz galiba kaybettik!

Prof. Mümtaz’er Türköne, “Osmanlı Öcalan’ı paşa yapar, maaşa bağlardı” demiş.
Dalkavukları da kese kese altınla ödüllendirirdi.
Fahrettin Fidan
* * *
Dağdan inerek gelene af çıktığına göre adadan yüzerek gelene de af yakındır!
Gülhan Elmas

“Başkasına ahlaksız diyerek ahlaklı olamazsınız...”
Deniz Baykal

Cumhuriyet...
Herhalde cumhuriyet kuruldu kurulalı bu kadar hüzün verici bir tablo yaşanmamıştı...
Adamlar sınırdan içeri asker elbiseleriyle zafer kazanmış kahramanlar gibi giriyor... Savcılar, yargıçlar ayağına gönderiliyor. Adamlar:
“Silahları bırakmaya karar verdik, pişman olduk, teslim oluyoruz”, deseler mesele kalmayacak.
Ama ne pişmanlığı... Ne silah bırakması...
“Abdullah Öcalan bizi çağırdı geldik, barış elçisiyiz” diyorlar...
Sözde pişmanlık yasasından yararlanacaklar ama...
Ortada pişmanım diyen kimse yok. Üstelik savcı ve yargıç karşısında “Sayın Apo, Önder Apo” diye konuşuyorlar.
Özel olarak Habur’a getirilen yargıç “Sayın Apo” dememeleri için adeta ricacı oluyor. Takan yok... Çünkü arkalarında ABD’nin olduğunu biliyorlar.
Suçu ve suçluyu yargıç karşısında alenen övme suçu işleyenler hüküm giymek ne kelime...
Pişman oldukları varsayılıp salıveriliyor...
Ergenekon’un terör örgütü olup olmadığı henüz kesinleşmedi. Ama bir yığın insan örgüt üyesi suçlamasıyla hapiste. Halis ve tam tescilli terör örgütünün üniformalı üyeleri Habur’da el üstünde...
Özetle; hukuk, vicdan, adalet PKK tarafından teslim alınmış durumda...
Bütün bu olup biteni terörün sona erme süreci diye görenler, gösterenler var...
Olabilir mi? Kamu vicdanını kanatarak, ezerek toplumsal barışa ulaşılır mı?

Haberin Devamı

TRT manevrası
TRT İsrail’le aramızın açılmasına neden olan Ayrılık filminin kimi savaş sahnelerini makaslamış...
Hani TRT özerk kuruluştu?.. Hani hükümet TRT’ye karışmazdı?..
TRT hükümete rağmen İsrail’e taviz vermeyeceğine göre...
Şimdi soru; geri adım atacaksanız ne diye onca efelik yaptınız?..
Daha baştan TRT filmi yeniden gözden geçireceğini açıklayarak hafiften bir özür dilese de... Sürtüşme nota verecek noktaya gelmeseydi... İyi olmaz mıydı?
Ya da bir efelik ettiniz, sürdürün efeliği o zaman...
Bir ileri bir geri... Hem efelik hem geri adım... Türkiye’ye yakışıyor mu?