Neden mi? Çünkü özel tiyatrolara devlet desteği öngören yönetmelik gereği, "Değerlendirme Kurulu"nun en geç eylül ayında toplanıp proje sunan tiyatrolara yapılacak yardımı belirlemesi gerekiyordu. Kasım ayına geldik, kurul hâlâ toplanamadı. Kurulun toplanıp dağıtacağı para mı? Topu topu 329 milyar lira... Türkiyedeki toplam 180 özel tiyatrodan 50 - 60 tanesi desteğe değer görülürse, tiyatro başına 3 - 5 milyar lira gibi komik rakamlar düşecek. Geçen yıl toplam miktar 1.5 trilyon lira idi. Bu yıl paranın beşte dördü kesiliyor. Verilecek beşte bir de ortada yok. Sebebi sorulduğunda Maliye Bakanının parayı vermek istemediği söyleniyor. Herkes topu birbirine atıyor...Manzara, bu iktidarın sanatla ilgisinin derecesini de ifade ediyor... Dikkatinizi çekmiştir... Bazı özel tiyatrolar bu sezon perdelerini hâlâ açamadılar, bazıları ise geçen yılki oyunlarla açmak zorunda kaldılar. Başbakan Erdoğan, şimdiye kadar medya aleyhine toplam 1.5 trilyon liralık tazminat davası açmış. Demek ki, yağcılık ve dalkavukluk yapmayan epey meslektaşımız var... Musiki Muallim Mektebinin kuruluşunun 80. yılı dün kutlandı. Türkiyeye müzik öğreten okulun Cumhuriyetin ilanından hemen bir yıl sonra kurulması, Cumhuriyetin çağdaşlığa verdiği önemin göstergesiydi. Müzik Eğitimcileri Derneği Başkanı Refik Saydam ve Kültür Sanat Sendikası Başkanı Bilal Şimşir, dün ortak bir açıklama yaparak, Musiki Muallim Mektebi binasının müzik eğitim kurumlarına devrini istediler. Tarihi bina, Mamak Belediyesi tarafından gasp edilmiş bulunuyor. Musiki Mektebi Amerikan Başkanlığı yarışının finaline Bush ve Kerry burun buruna giriyor. Acaba hangisi kazanacak? Hüseyin Baş dostumuz:- Burun farkıyla Kerry kazanır, diyor- Neden?- Çünkü burnu Bushtan daha büyük...Üstelik çenesi de daha uzun. Ama kafa olarak aralarında fazla fark yok. İkisi de dünyaya kan ve gözyaşı vaat ediyor... Dünya iki kötüden daha az kötü olanının seçilmesi için dua ediyor. Ne talih! Burun farkıyla Kerry! Okurlarımız AŞTİ haberlerinin tiryakisi olmuşa benziyor... Yeni haber yok mu diye soran sorana. Olmaz olur mu? Antalya Milletvekili Nail Kamacı, Başbakan Erdoğana yönelik soru önergesi vermiş... Soruyor... Terminalde, sırtlarında "Işıklı Taşımacılık" üniformasıyla yük taşıyan işçiler var. Müşteri başına 1.5 milyon lira alıyor, makbuz vermiyorlar. Bu işçiler şirkete günde 5 milyon lira verip günübirlik taşıma işi alıyormuş. Sigorta falan hak getire. Nail Kamacı, önergesinde bu şirketin kime ait olduğunu, ne kadar vergi verdiğini vs. soruyor. Yanıt alırsa bize de bildirecek... AŞTİden son haber "Bu hastaneleri size bırakırız ama kalkıp da devletten bundan sonra bir kuruş para isteyemezsiniz."Başbakan Tayyip Erdoğan, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığına devrine karşı çıkan sendikacıları ve işçileri böyle tehdit etti...Eski SSK Genel Müdürü, CHP Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, bu tehdidi yorumlarken diyor ki:- SSK hastaneleri işçi ve işveren parasıyla kurulmuştur, üçüncü bir şahsın gelip ya bunları bana devredersiniz ya da sizi cezalandırırım diye tehdit etmesi Anayasaya aykırıdır... - Ben daha iyi hizmet vereceğim diyor ama... - SSKlılar da, hayır, istemiyoruz, diyor. Zorla güzellik mi olurmuş? Ayrıca Sayın Başbakan, önce Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde daha iyi hizmetin nasıl verileceğini göstersin. En azından parasızlık nedeniyle hastane kapılarından geri çevrilmeyi önlesin. Ha, belki o zaman SSKlılar kendiliğinden gelip alın bizim hastanelerimizi der!- O zaman bu ısrarın sebebi nedir?- Gözlerini SSKnın yüzlerce trilyonluk mallarına diktiler. Örneğin, SSKnın sadece Ankaranın Kasalar semtinde 1 milyon metrekarelik paha biçilemeyen arazisi var. Pek çok şehrin en güzel yerlerinde hastaneleri, arsaları var. Zaten ağızlarından da kaçırdılar. Bu hastaneleri şehirlerin dışına taşıyıp arsalarını satacaklarmış. Ama hiç heveslenmesinler, böyle bir yasa Anayasa Mahkemesinden kesin döner. m.asik@milliyet.com.tr SeSeKa aşkı...