Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Meclis Başkanı Cemil Çiçek “Tutukluluk bir tedbirdir ceza değil” dedi...
İktidar üyeleri de zaman zaman tutukluluğun uzamasını eleştiriyor!
Cezaya dönüşen tutukluluğa karşı “sözde” duyarlı mesajlar veriliyor... Ama sözde...
Esasta durum farklı... Silivri’de tahliye veren ne kadar yargıç varsa HSYK tarafından başka yerlere sürgün edildi. Davalar birbiri üzerine yığılarak bilinçli olarak uzatılıyor... Tutukluluk bilinçli olarak cezaya dönüştürülüyor...
“Tutukluluk cezaya dönüştürülmesin” temennisi boş bir temenniden öte gitmiyor.
Hapishaneleri doldurmak, tutukluluğu uzatmak bilinçli bir politikadır... Böylece muhalefet eziliyor, daha da önemlisi topluma bu yoldan gözdağı veriliyor.
Bırakın diğerlerini... Milletvekili seçilmiş tutukluları bile hapisten çıkarmaya yanaşmıyor iktidar partisi... Kimse kimseyi ayaküstü uyutmaya kalkmasın!

Haberin Devamı



Ergenekumpir...

Kıymet Nadir Bindebir, “Biz Apaçık Yazılar İndirmişizdir” adlı son kitabında Ergenekon mavrası yapıyor...
“Silivri’de kumpircinin biri... “Nasolsa közlenmiş patateslerin içine de sosisti, turşuydu, mısırdı, kısırdı ne varsa dolduruyorsun” deyip iddianameden ilhamla satışını “Ergenekumpir’e gel vatandaaaş” diyerek yapsa bu kumpirciye de ‘çete’le tutulup gözaltına alınır mı bilemem. Fikir uygulamaya geçilirse görülür.
Ergenekumpirin üzerine geciktirici sprey sıkmak suç kapsamına girer mi, yoksa davadan mülhem bir yemek olması cihetiyle geciktirici sprey kumpirin mütemmim cüzü mü addedilir, bunu da ben bilmez, sayın savcı bilir.”


Heron tartışması!

“Bakın, savunma sanayii noktasında da anlaşmalarımıza sadakatları yoktur. Mesela insansız hava araçları alınmıştır, bakımıyla alakalı geri gönderilmiştir. Hâlâ bakımını yapıp geri göndermemişlerdir. Bunlar ahlaki midir?”
Erdoğan İsrail’i bu sözlerle suçluyor.
CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ilginç bir hatırlatmada bulunuyor:
“İsrail, bu taşıtları sözleşmede tazminat hükümleri olmasına karşın verdiği tarihte teslim etmemişti. Daha sonra peyderpey teslim ettiğinde de bir kısmının şartnamedeki koşullara uymadığı ortaya çıkmıştı. O tarihlerde şartnameye uyulmadığı için İsrail’e ne gibi yaptırım uygulandığını sorduk. Erdoğan yanıt vermedi. Aksine dönemin Savunma Bakanı aracılığıyla İsrail’i koruyan tutum içine girdi. Ve sonra ortaya çıktı ki, biz İsrail’den en küçük bir tazminat talep etmemişiz. Erdoğan’a soruyorum: Bugün ticari ahlakını sorguladığınız İsrail’i dün neden korudunuz?”




İki arada bir CHP!

Yan yana iki haber. Birinde Kemal Kılıçdaroğlu defalarca terör saldırısına uğramış Aktütün Karakolu’nda Mehmetçikle bayramlaşıyor. Diğerinde yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, “canlı kalkan” eyleminde ölen BDP’li Yıldırım Ayhan için kurulan taziye çadırını ziyaret ediyor.
“Manzara”, eski CHP milletvekili Kemal Anadol’un içini acıtmış. Dediği.
“Bu iki ziyaretten hangisi doğru? Tabii ki Genel Başkan’ınki. Çünkü CHP’ye yakışan budur. Ancak ikinci fotoğraf birincinin anlamını, değerini, içtenliğini azaltıyor. CHP’nin politikası terörle devletin savaşında tam ortada durmak mıdır?”



Reception

30 Ağustos resepsiyonu iptal edildi...
Gerekçe “Artan terör olayları” gösterildi.
İptal makul karşılandı...
Ardından “Adli yılın başlaması” resepsiyonu yapılmadı...
“Artan terör olayları”na bu defa “Somali’deki açlık” da eklendi.
Eh demek devlet olup bitene üzülüyor, diye düşünüldü.
Aradan üç gün bile geçmedi.
Meclis açılışı resepsiyonu iptal edildi.
Sebep... Bizzat Başkan Cemil Çiçek açıkladı:
“Ülkenin içinde bulunduğu durum..”
Bu son sebep ebediyete kadar süreceğinden artık hiç resepsiyon yapılmayacak demektir.
Anlaşılıyor ki ne terör, ne Somali.. Resepsiyonların iptal sebebi aslında o menhus ‘içki’dir.
Ne demiş İranlı: “Eskiden dışarda içer evde ibadet ederdik, artık dışarda ibadet ediyor evde içiyoruz”...
Yeni Türkiye’de ideal sistem budur...



TBMM’de yeni yasama dönemi nedeniyle düzenlenen resepsiyon iptal edilmiş.
İsabet... Çünkü yasama döneminde değil, Kanun Hükmünde Kararname dönemindeyiz artık...
Haldun Ertem



Zamane


Zaman gazetesi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun yandaş medyada ayrıcalıklı davrandığı bir yayın organı. Gülen grubunun organı sayılan gazeteyi ziyaret etmiş, yazarlarına ve muhabirlerine zaman zaman özel demeç vermiştir. Dün CHP’den yapılan açıklama o yüzden dikkatimizi çekti. Deniyor ki:
“Bugünkü Zaman gazetesinde yer alan ‘Kılıçdaroğlu’nun seçimde attığı SMS’lerin parası Erzen’den tahsil edildi’ başlığı da, haberi de yalandır. Haberde yer alan ‘Etik Kurul, 2009 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu (CHP Genel Başkanı) adına 785 bin 36 adet propaganda SMS’inin belediye üzerinden vatandaşlara gönderildiğini tespit etti’ ifadesi de yalandır.”
Demek onca yakınlık gösterisi işe yaramamış... Bu da Kemal Bey’e bir ders olsun...




OECD tarafından hazırlanan rapora göre, Türkiye telefonda ucuza konuşuyormuş.
Bu kadar boş konuşmaya fazla ücret ödesek ayıp olurdu.

Fahrettin Fidan