Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- Siz Müslümansınız, bu giysiler inançlarınıza ters değil mi?Bizim gazeteler soruyu "tuhaf" diye nitelemiş. Neden tuhaf olsun? Bayan gazeteci bizim hükümet erkânının ailece yaptığı gezileri izliyorsa bu soruyu sormasından doğal ne var?Eskiden Türk sporcularına böyle sorular sormak kimsenin aklına gelmezdi. Ancak belli ki, yakında daha da tuhaf sorular sorulacak. AKP'nin talepleri açık:- İmam hatip okullarının önü açılsın, yargıcı, doktoru, mühendisi bu okullardan yetiştirelim.- Kaçak Kuran kursları serbest bırakılsın.- Kuran kursuna baslama yaşı 12'nin altına indirilsin...- Türban üniversitelerde, kamuda, liselerde, beşikten mezara kadar her alanda serbest olsun... AKP sözcüleri toplumun önüne bir paket uzatıyorlar. Öyle paket ki...İçindeki taleplerin yerine getirilmesi ancak şeriat devletinde mümkün.Peki AKP'ye oy vermeyen yüzde 75 ne yapıyor bu manzara karşısında?Kimi demokrat geçinenler Türkiye'yi şeriata götürüyor diye AKP'nin karşısına dikilecek yerde birer özgürlük kahramanı pozunda, orasından burasından yukarıdaki pakete omuz vermeye çalışıyor. Laiklere gelince... Onlar da görünen köyü görmemezlikten geliyor. Kafasını kuma gömüp susuyor. Çoğunluk, birileri gelip ülkeyi kurtarsın diye bekliyor... Herhalde kendilerini İran'da bulunca uyanacaklar... Amerikalı bayan gazeteci, Akdeniz oyunlarında plaj voleybolu takımımızın kızlarına soruyor: Ankara, İran'da aşırı muhafazakâr Ahmedinecad'ın cumhurbaşkanı seçilmesine ilk 48 saat içinde herhangi bir tepki göstermemiş. Neticeyi kendi aralarında sade bir şekilde kutlamış olabilirler... Trenle diyelim Burdur'dan İstanbul'a geleceksiniz. Bilet aldınız. Saatinde gara gittiğinizde bakıyorsunuz tren yok. Yerine 30 - 40 kişilik minibüsler geliyor. Sizi Afyon'un Dinar ilçesine götürüyor. Oradan trene binip gideceğiniz ile yollanıyorsunuz. TCDD Burdur - Dinar arasını Özgür Burdur adlı bir şirkete ihale etmiş. Sizi onlar götürüyor. Görevliler bu durumun sebebi sorulduğunda önce "Tasarruf" diyorlar, eğer etrafta kimse yoksa esas sebebi fısıldıyorlar: "Otobüs firmalarının baskısı efendim." Trenbüs modeli Almanya'nın ARD kanalında 25 Haziran'da Türkiye hakkında bir haber yorum sunuldu... Yeni Ceza Yasası ele alındı... O arada Tayyip Erdoğan'ın kedi karikatürüne dava açtığı anlatılarak Başbakan, 2. Abdülhamit'e benzetildi. Abdülhamit'in burnu büyük olduğu için 100 yıl önce "burun" sözcüğünü yasakladığı anlatıldı. Ekrana Sultan Abdülhamit'in portresi yansıtıldı, sonra Abdülhamit'in suratı çıkarıldı yerine Erdoğan'ın yüzü konuldu. Ve "Sultan Erdoğan" dediler.Bir Alman kanalında ilk kez bu kadar sert program yayımlandığını aktaran okurumuz: "Bu, Erdoğan'ın Almanya'da itibarını hayli yitirdiğini gösteriyor" dedi... Sultan Erdoğan Bush'un yargılandığı Irak Dünya Mahkemesi ile ilgili, "Mahkemenin yasal bir dayanağı yok, boş bir iş" diyenlere en güzel yanıtı Hintli Yazar Arundhati Roy verdi: - Savaşın bir yasal dayanağı var mıydı? Bazı milletvekilleriyle hastanelerin Meclis'e şişirilmiş sağlık faturaları gönderdiğinden yakınan Meclis Başkanı Bülent Arınç yapılan çağrılara rağmen bunların kimler olduğunu... Yolsuzluk yapanlarla ilgili herhangi bir hukuki girişimde bulunup bulunmadığını şu ana kadar açıklamış değil. Bu konudaki umudumuzu muhafaza ediyor, o yolsuzlukların üzerine gittiği için Meclis doktorluğu görevinden istifa etmek zorunda kalan Levent Burak Yıldız'a soruyoruz.- Ne dersiniz? Arınç sizce beklenen açıklamayı yapar mı?- Şikâyetinde samimiyse derhal yapması lazım. Ama üç yıldır o koltukta oturup da bu konuda dişe dokunur hiçbir şey yapmadığını düşününce asıl amacının seçmene şirin görünmek... Vitrine oynamak olduğu zannına kapılıyorum.- Neler yapması gerekirdi de yapmadı?- Örneğin, implant yolsuzluğu yaptığını söylediği diş hekimi için ne yaptı? Savcılığa suç duyurusu mu yaptı, Türk Tabipleri Birliği'ne şikâyet mi etti? Şişirilmiş fatura gönderen hangi hastaneleri bırakın ilgili mercilere şikayeti, teşhir mi etti? Bunları açıklasın. Meclis'in sağlık ünitesi var ama kimse oraya uğramıyor bile... Sürekli dışarıdan faturalar getiriliyor. Başhekimi çağırıp bunun nedenini sorabilirdi. Hastanelerle ciddi paket anlaşmalar yapabilir, harcamalara sınır getirilebilirdi. m.asik@milliyet.com.tr Arınç suskun