Hürriyet'te haber... Washington Büyükelçimiz Nabi Şensoy, Washington Times gazetesinde ABD'nin müttefiki olan iki Kürt grubun (IKYB ve IKDP) PKK'ya silah, güvenli geçiş ve lojistik destek sağladığını anlatıyor. ABD'nin Kürt gruplar üzerindeki nüfuzunu kullanmasını istiyor...NATO'nun ikinci büyük ordusunu besleyen Türkiye, üç beş bin teröristin karşısında acizdir. Üç yıldır, bütün yapabildiği PKK'yı ABD'ye şikâyet etmekten ibaret kalıyor...Bölgenin nabzı Irak'ta atıyor. Ama Türk dış politikasının Irak üzerinde en küçük etkisi ve ağırlığı yok. Çektiği restlerin ardını getiremeyen, kırmızı çizgilerini savunamayan, yaptığı tehditler boş çıkan, ABD'nin sözünden çıkamayan bir ülkeyi kim takar? Kimse tabii ki... Ve iflas eden politikaların bedelini Güneydoğu'da günahsız gençler, hayatlarıyla ödüyor... Peki nereye kadar? Kimse sormayacak mı? Güneydoğu'dan her gün birer ikişer şehit haberi geliyor... Ağlayan analar, tabutların üzerine kapaklanan kardeşler, mahzun babalar, öksüz yavrular... Varoşlarda gece yarılarına kadar televizyon başlarında oturup son haberleri dinlemeden yatamayan...Oğullarıyla ilgili kötü haber almayınca bir geceliğine mutlu olup kafalarını yarın endişesiyle yastığa koyan analar... Bu acizlikten kaygı duyan vatandaşlar... Amerikalı siyasetçi Perle, "Ankara, Ortadoğu'daki rolüne karar versin" demiş. Verdi... Ortadoğulu olmak... Bugün 2 Temmuz, Sivas'ta 35 aydının yakıldığı kahredici günün yıldönümü... Aziz Nesin Sivas'a Türkiye'yi gelecekte bekleyen irtica tehlikesini anlatmak için gitmişti... O tesadüfen kurtuldu, arkadaşları yandı. Ama Türkiye onun uyardığı istikamete doğru geriledi. Ülke yobazlığın içine düştü. Bugün Sivas'ta ne var, ne yok diye sorarsanız... Son gelen haber; 13 milyon badem ağacı ekilmiş Sivas'a... Pembe ve beyaz çiçekleriyle Sivas'ı süsleyecek, getireceği para kenti şenlendirecekmiş... 35 aydınımızı pembe ve beyaz çiçeklerle anıyoruz... Badem gözlü Sivas Danıştay baskınıyla ilgili şeyhler meyhler yakalanıyor, basında ses yok. Acaba şeyhin bir emekli generalle çekilmiş fotoğrafı yok mu? Türk halkı neden çoğunlukla sağa oy verir? Bunun pek çok izahı vardır. Bir izahı da şudur...Sol sorgulayıcıdır... Eleştiri ve özeleştiri kültürü içerir... Kişiye sorumluluk yükler. Solcu olmak zordur.Sağ siyaset yüzeyseldir... Halkın kolayına gelir. Sağ siyasetçi "vatan, millet, bayrak, din, iman" elden gidiyor diye oy toplar. Vatanı milleti kurtarıyormuş gibi yaparak para babalarıyla birlikte halkı soyar.Soyulan halk, dini, vatanı, bayrağı kurtardığı için teselli bulur... Bu yüce değerleri kurtarma adına soyulmaya razı olur! Türkiye'nin öyküsü Futbol sahalarındaki sportif mücadelenin ardında hangi kuraldışı oyunlar oynanıyor? Siyaset, futbolla sarmalanınca neler oluyor? Genç spor yazarı Ecevit Kılıç, "Politik Goller" (Güncel Yayıncılık) adlı kitabında akıcı bir dille bize bu oyunları anlatıyor...Abdullah Gül'ün iki takımı Kayseri ve Erciyes nasıl Süper Lig'e çıktı? Abdüllatif Şener'in takımı Sivasspor hangi avantajlardan yararlandı? AKP denetimindeki Bursa ve Antalya'nın son başarıları...Derken geliyoruz Başbakan'ın takımlarına... İstanbul'da Kasımpaşa, Siirt'te Siirtspor, Rize'de Pazar... Üçü de üç yıldır adeta asansörle yükseliyor...Kasımpaşa'nın adı her yerde "Başbakan'ın takımı" diye geçiyor... Karşı takım üzerinde bu sloganla baskı kuruluyor. Hakemler o maçlarda daha titizleniyor! Her maça TRT Ankara'dan kamera yolluyor. Kasımpaşa aynı zamanda İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın mahallesi... Takım bu yüzden çifte kıyaktan yararlanıyor... AKP iktidar olduğunda Kasımpaşa Üçüncü Ligde. Bir sonraki yıl İkinci Lig B Kategorisine çıkıyor. Bu yıl da İkinci Lig A Kategorisinde. Eğer 2006 - 2007 sezonunda da başarılı olursa Kasımpaşa'yı Süper Lig'de izleyeceğiz. Siirtspor da aynı başarı grafiğini izliyor...Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Taksim'de üzerine cami yapılacağı söylenen alanı, belediye araçlarını park edeceğim diye Ziraat Bankası'ndan alıyor, Kasımpaşa kulübüne veriyor. Kulübün Kasımpaşa Bahariye Caddesi'nde işlettiği bir otopark daha var. Taksim'deki otopark 150, Bahariye Caddesi'ndeki 130 araçlık... İkisi de para basıyor. Paralar Kasımpaşa kulübüne akıyor.Kadir Topbaş, İstanbul Büyükşehir bütçesinden, 11 trilyon sarfıyla Kasımpaşa kulübü'ne muazzam bir spor kompleksi yaptırdı. Bu kompleksin otoparkını da Kasımpaşa kulübü işletiyor. Türkiye'yi dış dünyada temsil eden Galatasaray parasızlık içinde kıvranırken... Başbakan'ın takımları para içinde yüzüyor. Neden? Hangi hakla? Kimse sormuyor. Soramıyor... m.asik@milliyet.com.tr Başbakan takımı
