- Washington PKK konusunda daha fazlasını yapmalıdır. PKK Irak'ta kamplarını sürdürürken CIA onlarla temas halindedir. Bir PKK cephe grubunun Washington'da büro bulundurmasına izin vermemiz de talihsizliktir...ABD bir yandan PKK'yı terörist örgüt diye niteleyip bir yandan da bu örgütün Kandil Dağı'ndaki varlığına istediği halde son veremediği yalanını söylerken demek Washington'da temsilcilik bulundurmasına da izin veriyormuş...Amerika, PKK konusunda resmen yalan söylüyor... Peki bizimkiler ne yapıyor? Bizimkiler ABD'nin terörle savaş adı altında yürüttüğü işgal operasyonlarına daha fazla yardımcı olabilmenin hazırlığında...Afganistan'da ISAF ile operasyon güçleri birleştiriliyormuş. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün verdiği bilgiye göre, ISAF bünyesindeki Türk askerinin yakında operasyonlara katılması söz konusu... Güneydoğu'da Amerikan himayesindeki PKK tarafından vurulan Türk askeri, Afganistan'da Amerika'ya omuz veriyor. Stratejik dost değil, stratejik köle olduğumuz bir kez daha su yüzüne çıkıyor. Türkiye'yi yönetenler bizi utandırıyor. Michael Rubin, FrontPage dergisinin düzenlediği sempozyumda konuşurken çok ilginç bilgiler veriyor.... Kimdir Rubin? Amerikan Savunma Bakanlığı danışmanlarından... Middle East Quarterly dergisinin editörü... Rubin, sempozyumda ABD'nin PKK ile flörtünü şöyle eleştiriyor: AKP, Erkan Mumcu'nun "Türban sorununu Anayasa değişikliğiyle çözelim" teklifini ciddi bulmamış. Mumcu'nun amacı da türban sorununu çözmek değil, ANAP'ın taraftar sıkıntısını çözmekti zaten... Meclis Başkanı Bülent Arınç, Meclis sağlık bütçesinin dolandırıldığını anlattı birkaç gün önce. Kimi milletvekillerini de dolandırıcı yerine koydu. İki CHP milletvekili, Mehmet Neşşar ve Ali Rıza Bodur, dün Meclis Başkanı'nı saptadığı usulsüzlükleri açıklamaya çağırdılar ve sordular:- Elinizde belge varsa neden Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunmuyorsunuz? Yasal işlem yapmak yerine tüm Meclis'i suçlamanızın sebebi nedir?Bakalım Bülent Arınç ne yanıt verecek?.. Hiç durma, açıkla! İsveç'te yaşayan gazeteci arkadaşımız Ali Haydar Nergis, yakınlarını görmeye İstanbul'a gelmiş. Anlatıyor: "Varoşlardaki bir akraba ziyaretinden Esenler'e dönüyordum... Bir duraktan binen öğretmen olduğunu sandığım orta yaşta, başı açık kadına karşı yolcuların bakışı tedirgin ediciydi. Kimse yer vermedi. Sonra, türbanlı bir genç hanım bindiğinde iki üç kişi birden ayağa fırlayarak yer gösterdi. Ben de başı açık hanıma yerimi verdim. Rahatsız edici bakışlar bu kez bana da yöneldi... Özlediğim memleketimin hali beni çok ama çok üzdü..." Minibüs hikâyesi CHP Milletvekili Memduh Hacıoğlu, partisini suçlamış ve istifa etmiş. Bir kez olsun AKP'yi suçladığını duymadık... Baştan yanlış parti seçti demek... AB kapıları kapandı... Buna rağmen AKP hükümeti, Kıbrıs'ı teslim etme azmini sürdürüyor. Ek Protokol'ü imzaladıkları an Kıbrıs'ı teslim süreci başlamış olacak, arkası çorap söküğü gibi gelecektir. Deniz Baykal, hükümete "Ek Protokolü sakın imzalamayın" diye çağrı yapıyor. Ancak sanılır ki koltuk karşılığı dış ülkelere sözler verilmiş; Kıbrıs'ı teslim kararlılığı aynen sürüyor.* * *ANAP lideri Erkan Mumcu ve DYP lideri Mehmet Ağar, Kıbrıs üzerinde duracak yerde işin kolayına kaçıyor; üniversitede türban konusunu gıdıklıyorlar.Kıbrıs'ın yanında gelir adaletsizliği, işsizlik, eğitim çıkmazı, ağır vergiler, dış borçlar, cari açık gibi yığınla konu var çözüm bekleyen ve hükümeti köşeye sıkıştıracak. Anlaşılan Mumcu ve Ağar'ın bu temel sorunlarla ilgili formülleri yok. O yüzden türbanı istismar ederek oy şavullama peşindeler... Erkan Mumcu üniversitede türban serbestisini savunurken, ortaöğretim ve kamu alanında türbana karşı olduğunu vurguluyor. Kimi gazete yazarları da bu yönde yazılar yazar. Görünüşte bir özgürlüğü savunur pozdadırlar...Peki üniversiteyi türbanla bitiren genç kızlar yarın mesleğe başlarken türbanı çıkaracaklar mı? Yoksa bu defa kamu görevinde türbanın serbest bırakılması mı gündeme gelecek?Dikkat edilirse AKP zaten başörtüsü ile türbanı ayırt etmiyor... Liselerde veya kamu görevinde türbanı uygun görmediğine ilişkin tek söz sarf etmiyor. AKP'nin gündeminde türbanı her alanda serbest bırakmak var. Meclis dahil. Ancak bunu seslendirmeyi ve uygulamayı şu anda zamansız buluyor. ANAP ve DYP bu zamanlamayı bozmanın peşinde...Türban serbestisi ülkenin hiçbir sorununu çözmez. Aksine büyük anayasal tartışmalar başlatır. ANAP ve DYP kısır ve tehlikeli bir oyun peşindeler. m.asik@milliyet.com.tr Umumi manzara