Wikileaks belgeleri kimlere yaradı - kimleri yaraladı? Bu bilanço yapılırken Başbakan Erdoğan da zarar görenler safında gösteriliyor. Şu ana kadar yayımlanan belgeler, ABD’nin Erdoğan’a gözdağı verdiği şeklinde de yorumlanıyor...
Erdoğan’ın Batı ile 8 yıllık dansına şöyle bir göz atarsak.. AKP lideri bu süre içinde ABD ve AB’den gelen istek ve önerilere karşı oldukça ikramcı davrandı. ABD’nin Kürt planlarıyla uyum sağladı. Ermenistan kapısının açılması, Patrikhane ile ilgili sorunlar, Ege sorunları gibi konularda ABD ve AB’yi üzmedi. İleri adımlar attı. Kıbrıs sorununda Denktaş’ı bırakıp Talat’la yürüdü. TSK’nın siyasetteki etkisini silmek için kendi ordusuna karşı savaş bile verdi...
Ancak bu tavizleri verirken kendisi de Ortadoğu’da kendi politikasını uyguladı. Hamas, İran, Sudan, Suriye gibi radikal rejimlerle çok yakın ilişkiler kurarken İsrail’e karşı da aşırı sert bir çizgi tutturdu. Batı’da verdiği tavizlere karşılık Doğu’da kendi politikasının kabul göreceği, bu dengenin kendisine prim sağlayarak yürüyeceği kanısındaydı. Ne var ki Ortadoğu politikası İran’a fazla yakın, İsrail’e fazla uzak bir şekil alıp eksen kaymasına doğru ilerleyince yüzler asıldı. Bıçaklar çekildi.
Bundan sonra ne olacak? Bekleyip göreceğiz.
BÜLENT ARINÇ Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin 3 general halkkındaki kararına karşı önceden önlem aldı:
- Böyle bir karar her zaman tartışmalı olacaktır, diyordu.
Dün baktık... Kararı fevkalade önemli ve olumlu bulduğunu söylüyor...
AKP zihniyeti için demokrasi gibi “hukuk” da bir araçtır.
Hüküm onlardan yanaysa iyidir. Değilse kötü...
Adalet anlayışları bu kadarla sınırlı...
AKP İzmir’de oylarını artırmak için “korkmahemşerim.com” adlı internet sitesi kuruyormuş.
İzmirlilerin bu siteye yanıt olarak kuracakları site: “yemezlerhemşerim.com”olabilir.
Fahrettin Fidan
“Teknik takip”le insanların dinlenip duyulanların belli çevrelere aktarıldığı memlekette diplomatların iktidar kanallarından duyduklarını kendi ülke yöneticilerine aktarmasına neden kızılıyor?
Haldun Ertem
Huylu huyundan...
Taraf gazetesinin Kürt asıllı yazarı Orhan Miroğlu, PKK tarafından tehdit edildi... Hakkında yazılan yazıda dendi ki:
“Bıçağın altında dolaşıyor, böyle giderse üstü kırmızı kalemle çizilir...”
Bir grup aydın bu tehdide karşı bildiri yayımladı.
Bu tehdidi hepimiz kınamalıyız...
Bizim merakımız mı?
Orhan Miroğlu’nu tehdit eden örgüt bu ülkede binlerce kişiyi katletti. Şimdi Miroğlu’ndan yana tavır alan aydın sıfatlı zevat yıllarca PKK’yı değil kınamak tersine sırtını sıvazladı. TSK ile savaşta PKK’nın tarafını tuttu. Şimdi uyandılar. Acaba şimdiye kadar PKK’yı terör örgütü değil de fikir kulübü mü sanıyorlardı?
Loç vadisinden...
Kastamonu’nun Cide ilçesi sınırları içinde Loç vadisinde Orya firması tarafından yapımı planlanan Cide Hidroelektrik Santralı’na karşı yöre halkı var gücüyle hukuk mücadelesi veriyor. Ne var ki, devlet bu mücadelede çevrecilerin ve yöre halkının değil müteahhidin yanında saf tutmakta...
Çevrecilerin avukatı Yakup Okumuşoğlu diyor ki:
- HES projesinin imar planı olmadan yürütüldüğü ortaya çıktı. İnşaatın imar planları yapılmadan başlatılmasının mevzuata aykırı olduğu yönünde İl Genel Müdürlüğü’ne yazılı başvuru yapılmasına karşın yetkili merciler inşaatın ilerlemesine göz yumuyor...
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, “hidroelektrik santralı inşaatı için öncelikle planların onaylanması”nı şart koşuyor. Ancak aynı Bakanlık şimdi Loç santralı konusunda ki şikâyetlere kulak tıkıyor.
Oysa Artvin Şavşat ilçesi Meydancık beldesinde imar planları olmadan inşaatına başlanmış olan Diyoban HES inşaatı Meydancık Belediyesi tarafından mühürlendi ve inşaat durduruldu.
İmar planları olmadan hidroelektrik santralı inşaatı başlatılması hukuken mümkün değil. Ancak Kastamonu’da bir başka hukuk uygulanıyor.
Loç Vadisi Platformu, her türlü belge ve bilginin iletilmiş olmasına rağmen Kastamonu Valiliği ve Cide Kaymakamlığı’nın çevre cinayetine duyarsız kalmasını eleştiriyor.
Cumhuriyet Savcısı, firma hakkında derhal işlem yapmaya davet ediliyor.
Eğer santral inşaatı durdurulamazsa çevre bu hoyratlıktan olağanüstü etkilenecek. Bu arada CHP aranıyor... Acaba bu partinin bir çevre ve yeşil duyarlığı yok mu?
Türkler davası
CHP Grup Başkan Vekili Kemal Anadol 30 yıl sürüncemede bırakıldıktan sonra zaman aşımına uğratılan Kemal Türkler suikastı ile ilgili bir Meclis araştırması talebinde bulundu.
Türkler’in katilleri aşağı yukarı biliniyor.
Meclis araştırması katillerin saptanmasına yönelik değil...
Kime mi yönelik: “DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler’i katledenleri koruyup kollayanlar ile gerçek faillerin yargılama sürecinde hüküm giymelerini engelleyerek davayı zamanaşımına uğratanların tespit edilmesi”ne yönelik... Bakalım önerge kabul görecek mi?
Özay Şendir
“Erdoğan, Osmanlıyı diriltmek istiyor…”
11 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Şaşırtan Çin
11 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Yatırımda yeni şifre: Hızlı nakit
11 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Nükhet Duru: Fırınlanmadan, pişmeden kalıcı olunmaz
11 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Vadeli lider vs. Vadesiz lider: Habemus Papam...
11 Mayıs 2025