***Ağca, bayram günü tahliye edilmesine rağmen aynı gün Pendik Askerlik Şubesi, Tuzla Piyade Okulu ve GATA Haydarpaşa Hastanesi'ndeki işlemleri hiç bekletilmeden yapıldı. Böylece bayramı inzibat karakolunda geçirmemesi sağlandı. Ağca ve yanındakiler GATA'dan protokol kapısından çıktılar. Bu işlemlerdeki sürat hayli ilginç karşılandı. Dünkü çürük raporu da tartışma konuları arasına girdi... ***Terör uzmanı Ercan Çitlioğlu, Cumhuriyet'te Leyla Tavşanoğlu'nun sorularını yanıtlarken, diyor ki:- Bu tahliye Türkiye'nin terörizmle mücadele konusundaki tezlerini, özellikle yurtdışına yönelik seslendirdiği tezlerini dayanaksız bırakma riski taşımaktadır...Sonuç... Tüm dünyada en ünlü Türk terörist olarak tanınan kişi, yurtdışında adam yaraladığı için 20 yıl, Türkiye'de adam öldürdüğü, hapisten kaçtığı ve 2 gasp yaptığı için toplam 5.5 yıl hapis yatıp çıkmıştır. Siz bu ülkede adalet olduğunu, terörle mücadele edildiğini kime anlatabilirsiniz? Ağca'yla ilgili ilk tahliye kararı 16 Aralık 2005, ikinci tahliye kararı 5 Ocak 2006'da veriliyor. Bu süreçte yasalar hükümlünün lehinde işletildiği gibi yargı personeli de suçlunun lehinde bir tavır almış. Hiç dışarı haber sızdırılmamış. Tek bir adliye muhabiri bile duymamış olup biteni. Çok muhtemelen Adalet Bakanlığı da süreçten haberdar... Onlar da dışarı haber sızdırmıyor... Haber sızdırılmıyor ki, medya ortalığı ayağa kaldırıp tahliyeyi önlemesin... Maşallah diyelim... Milli Eğitim Bakanı Çelik, "Bugüne kadar tek bir imam - hatip okulu açmadım" demiş. Gerek yok... İmam hatiplilere üniversite yolu açması bin okula bedel... Pasaport harçlarına zam yapıldı. Ama ne zam? Yurtiçindeki vatandaşlara yüzde 10... Yurtdışındakilere "Onlar zaten zengindir!" hesabıyla yüzde 50. Yurtdışında yaşayan bir vatandaşın yeni pasaport bedeli 32 eurodan 44 euroya çıktı. Bir yıllık pasaport uzatma 12 eurodan 19 euroya, 5 yıllık uzatma 40 eurodan 63 euroya fırladı. Bir mal veya hizmete zam yapılırken o alandaki maliyet masrafının artması göz önüne alınır. Konsoloslukta vurulan damganın maliyetinde ne gibi bir artış oldu? Hiç... Bu yapılan vatandaşı çaresiz anında soymaktan başka nedir? Pasaport haracı Reha Muhtar, önceki gece programda kuş gribine yakalanmış ama iyileşmiş bir kızla konuşuyor:- Yani sizin tavukla yakın temasınız vardı di mi?- Tabii, hatta ben yıkadım...- Yaa? Demek tavuğu kesilmeden önce siz yıkadınız?Kız ne diyeceğini şaşırıyor:- Yok... Kesildikten ve yolunduktan sonra tabii...Reha az sonra da aldığı bir bilgiyi aktarıyor:- Veteriner ve doktorlara göre... Yani veteriner hekim ve normal hekimlere göre... Muhtar'la bir dakika Televole iktisatçılarına göre ekonomide işler iyi gidiyor... Enflasyon düştü. Büyüme hızı yüksek. İyi de o zaman işsizlik ve cari açık niye patladı? Selim Somçağ bu konuya ışık tutuyor:1 - Türkiye'de enflasyon esas olarak döviz kurlarının gerilemesi sonucunda düşmüştür. 2 - Kurların gerilemesi bir yandan enflasyonu düşürürken, öbür yandan da dış ticaret açığını büyütmüş, büyüyen dış ticaret açığı da cari açığı patlatmıştır...3 - Enflasyonun gerilemesiyle cari açığın patlaması aynı madalyonun iki yüzüdür. Enflasyonun gerilemesi cari açığın patlaması pahasına olmuştur.4 - Cari açığın altında yatan olgu, ithalatın patlamasıyla dış ticaret açığının büyümesidir. İthalatın patlaması ise daha önce yurtiçinden karşılanan iç talebin yurtdışından karşılanması, bu da yurtiçindeki üretken faaliyetin bir bölümünün tasfiye edilmesi demektir. Düşük döviz kurunun diğer zararı da Türk ihracatçısının giderek azalan kâr marjlarına mahkûm olması, üretip sattıkça zenginleşeceğine fakirleşmesidir. (Bunun en canlı örneğini tekstil ve konfeksiyonda görüyoruz). Son dönemde birçok Türk sanayi şirketi üretimini tasfiye ederken bir bölümü de düşük kârlarla çalışmaktadır.Bu da sermayedarı ve işçisiyle Türk insanının, Türkiye'nin yoksullaşması demektir. Buna karşılık döviz sıkıntısı yoktur, çünkü Türkiye dış ticarette net olarak para kazanamasa da ülkeye sıcak para akmaktadır. Böylece döviz bolluğu ve düşük enflasyon ortamında Türkiye bir yandan kendi sanayiini yavaş yavaş tasfiye ederken, bir yandan da borç parayla giderek artan boyutta ithal mal tüketerek başka sanayilerin değirmenine su taşımakta ve dış borcunu her geçen gün katlamaktadır. DİE'nin ürettiği yüksek oranlı büyüme rakamı mı? O da tamamen bir istatistik aldatmacasıdır... Ekonomik yalanlar "Ecevit çiftinin af kanunuyla duvara yazı yazan öğrenciler hapiste çürürken, ırza geçenler, boğaz kesenler, çocuk öldürenler serbest bırakılıyor... Söyleyin: Bu memlekette Ağca niye serbest bırakılmasın? Duvara yazı mı yazdı, üniversite mi yönetti ki hapiste yatsın?" m.asik@milliyet.com.tr