Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İddiaya göre bir grup CHP delegesi Cumhuriyet Başsavcılığı’na resmen başvuruyor. Pazar günü yapılan kurultayda seçilen 80 PM üyesinden adlarını verdikleri 17’sinin partiye üye olup olmadığını soruyor. Malum, partiler kaydettikleri yeni üyeleri 15 gün içinde Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirmek zorundalar. Başsavcılık CHP’li delegelerin başvurusuna şu yanıtı veriyor.
“İsimlerini belirttiğiniz kişiler kayıtlarımıza göre herhangi bir partinin üyesi değildir.”
CHP tüzüğüne göre parti üyesi değilseniz PM’ye seçilemezsiniz. Yanlışlıkla seçilirseniz PM üyeliğiniz düşer. Üyeliği düşenlerin PM’nin toplam üye sayısına oranı yüzde 10 ve altında ise, yerlerine yedekleri gelir. Yüzde ondan fazla ise o zaman kurultayın yenilenmesi şarttır.”
Yukarıdaki iddiaya Genel Merkez yöneticileri ne diyor? Partinin şimdiki 2 numaralı ismi Gürsel Tekin’e yakın bir internet sitesinin konuyla ilgili haberinde görüşlerine başvurulan “CHP Genel Merkezi’nden bir yetkili” aynen şunları diyor.
“Adı geçen 17 arkadaşımız 3 Kasım tarihinden sonra, yani Önder Sav’ın Genel Sekreterlik görevinden alınmasının ardından CHP’ye üye oldu.”
Bu doğruysa kurultay yenilenmeyecektir... Ancak başka bir komedi göze çarpıyor. Demek ki CHP yönetimine seçilen kişilerin 17’si yani yüzde 20’sinden fazlası en çok bir buçuk aydır CHP üyesi. Daha önce CHP’nin kapısından içeri girmemişler. Belki oy bile vermemişler. Ama sonra bir girmişler, pir girmişler. Girer girmez 30, 40, 50 yıllık CHP’lilerin yöneticisi, “parti büyüğü!” olmuşlar. Yeni CHP enteresan bir CHP...

Haberin Devamı

Bir ülke iki ordu!
Demokratik Toplum Kongresi’nde alınan “Özerk Kürdistan”, “İki dil”, “ayrı bayrak” “Halk meclisi” “savunma güçleri” gibi tavsiye kararları karşısında “Yeni CHP” üç maymunları oynayadursun, partinin ses vermesi gerektiğini söyleyen CHP’liler de var. Onlardan biri Onur Öymen. Söz konusu “kararlar”a ne dediğini kendisine sorduk.
- CHP olarak bizim “Devlet içinde devlet”i içimize sindirmemiz mümkün değildir. Örneğin iki ordu... Bunun yeryüzünde iki istisnası var; Irak ve Lübnan. Bu iki ülkenin ne halde olduğu ortadadır.
Türkiye, ulusal kimliğe sahip bir ülkedir. “Hangi kimlikten gelirse gelsin Anadolu ve Trakya ahalisine Türk denir” temel anlayışımızdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin temel felsefesi olan bu gerçeği yok saymak mümkün değildir. Kürt açılımı denen süreç sonucunda bugün geldiğimiz nokta maalesef budur.
- Kararlarla ilgili Başbakan’ın sessiz kalmasına ne diyorsunuz?
- Hemen her konuda konuşan Sayın Başbakan’ın bu konuda sessiz kalmasının bana göre tek izahı vardır. O da hâlâ İmralı’dan medet umduğudur.
- Ya partiniz CHP’nin suskunluğu?
- Bu konularla ilgili partimizin görüşü aynı zamanda kurucumuz olan Mustafa Kemal Atatürk’ün görüşüdür. O görüş parti programımızda yazılıdır ve bütün CHP’lileri bağlar...
* * *
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran geçenlerde bize partisinin Güneydoğu raporunun seçimlere yetişeceğini söylemişti. O zamana kadar parti konuşmayacak mı? Olacak şey mi? Bir yurttaşlık reflesi yok mu? Partinin savunması gereken Anayasa ve Cumhuriyet ilkeleri yok mu? Bu görev ertelenebilir mi?

Haberin Devamı

Çoklu
Başbakan Tayyip Erdoğan, “Ben ekonomistim” demiş.
Sadece ekonomist mi? Aynen reklamdaki, “Benim annem hem...” diye saymaya başlayan kız çocuğu gibi... Bizim Başbakanımız hem ekonomist, hem mühendis, hem mimar, hem şehir plancısı, hem din âlimi, hem Ergenekon savcısı, hem diplomat, hem uluslararası arabulucu, hem fahri profesör, hem gazeteci, hem...

Haberin Devamı

“Malum aydın”lar “Biz de Genelkurmay’ı uyarıyoruz” bildirisi yayınlamışlar.
Genelkurmay’ı uyarmak kolay, yürekleri yetiyorsa Tayyip Erdoğan’ı uyarsınlar da görelim.
* * *
Kıbrıslı Şeyh Nazım Kıbrısi, “Dualarımın kuvveti olmasaydı Şilili madenciler kurtulamazdı” demiş.
Dualarını Zonguldaklı madencilerden niye esirgedin muhterem!
Fahrettin Fidan

TGC
Başbakan’ın basının karşısına çıktığı toplantılarda Başbakanlık personeli önceden gazetecilerin yanına geliyor. Ne tür soru soracaklarını araştırıyor. Uyarılara rağmen aykırı soru soran olursa, gazetesine telefon açılarak şikâyet ediliyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti dün yayımladığı açıklamada şöyle diyor:
“Meslektaşlarımızın ‘Başbakan’a ancak kendisinin istediği soruların sorulabildiği’ yolundaki açıklamalarını endişe verici bulduğumuzu belirtmek isteriz.
Meslektaşlarımızın ‘sadece istenilen soruları sormak zorunda bırakılmaları’ Türk demokrasisine ve düşünce özgürlüğüne karşı işlenmiş bir suç sayılmalıdır.”
Muhabirlerin durumu bu... Gazetelere gelince... Artık hükümetin sevmeyeceği haberler birinci sayfalara girmiyor. Önemli haberler iç sayfalara saklanıyor. Geçmişin anlı şanlı haber gazeteleri dandik manşetlerle çıkıyor. Pek çok gazeteci kuşkusuz meslek vicdanı altında eziliyor.

THY’ye türbanlı hostesler geliyormuş.
Yeni Türkiye için bundan daha güzel bir tanıtım olamaz...
Haldun Ertem

İlahi
Günün adamı kuşkusuz CHP Parti Meclisi’nin yeni üyelerinden 41 yaşındaki ilahiyatçı Dr. Muhammet Çakmak... Çakmak Akşam’daki röportajda bir soru üzerine diyor ki:
“Fethullah Hoca Türkiye’de bir fenomendir, kimsenin görmezden gelemeyeceği bilge bir adam. Fakir halkın çocuklarının okuması için sonsuz gayret gösteren biri...”
Yeni CHP’nin bu yepyeni üyesinin analizi partiyi hafifçe silkeledi dün. Eski üyeler kendilerine gelmeye çalışıyor.