Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Düşmanlarımıza karşı kazandığımız üstünlüklerin bir çoğu kendimizin olmayan eğreti üstünlüklerdir. Kol bacak sağlamlığı yiğitliğin değil hamallığın şanındandır; düşmanımızı şaşırtmak, güneşin ışığıyla gözlerini kamaştırmak bir talih işidir; eskrimde üstünlük korkak ve değersiz bir adamın da elde edebileceği bir üstünlük, bir bilgidir. Her insanın ölçüsü, değeri yüreğinde, iradesindedir. Yiğitlik kolun bacağın değil yüreğin ve ruhun sağlamlığındadır, silahların değil kendi değerimizdedir. Talihe yenilen yenilmiş değil, öldürülmüştür..."Silah ve petrol tekellerinin kiralık askeri George Bush bunları okumuş özümlemiş olsaydı... Zaferin tankla uçakla, füzeyle değil, yürekle kazanıldığını bilseydi... Hâlâ kazanmak umuduyla böylesine kan döker miydi? "Zafer zafer değildir, yenilen düşman yenilgiyi kabul etmedikçe", demiş Claudianus yüzyıllar önce. Zavallı Bush nereden bilsin bunu... Afganistan'ı bir ay bombaladıktan sonra işgal edince zaferi kazandık zannetti... Askerleri Bağdat'a girip Saddam'ın heykelini devirince Irak'ta zaferi ilan etti... Oysa düşman (ya da saldırdıkları toprakların gerçek sahipleri) yenilgiyi kabul etmemişti... O yüzden 5 yıl sonra hâlâ kan dökülüyor o topraklarda.. Ve ABD zafer ilan ettiği o iki ülkede sıkıştı, kendi adına savaşacak asker arıyor. Ne demiş Montaigne: Türkiye'nin büyüme hızı yüzde 8.5'e yükselmiş. Gündeme şöyle bir bakınca sorunlarımızın büyüme hızı daha yüksekmiş gibi görünüyor... Başbakanlığa bağlı koskoca bir devlet kuruluşunun başkanıyla konuşuyoruz:- Aslında benim sizinle konuşmam yasak, diyor.- Neden ?- Çünkü ben basınla konuşmak için Başbakanlıktan izin almak zorundayım... O izni almak da kolay değil.. Ama yardımcılarımdan biri benim iznimle konuşabiliyor...- O zaman siz söyleyeceklerinizi bir yardımcınıza söyletebilirsiniz...- Evet o mümkün... Zaten zaman zaman öyle yapıyoruz... Bürokratik saçma Kalbimizin yaşı hiç değişmez... Bursa Belediyesi'nin dozerleri Bursa Devlet Senfoni Orkestrası'nın prova salonunun duvarında bir delik açtılar... Ne için? Senfoni orkestrasını buradan çıkmaya zorlamak için... Bursa Belediye Başkanı Hikmet Şahin'in kendisine bağlı sanatçılara olan saygısı ve onlarla kurduğu diyalogun düzeyi böylece ortaya çıktı... Hayli tepkiye yol açtı.Bu arada Bursa Belediye Meclisi Bağımsız Üyesi Semih Pala'nın notu ulaştı elimize... Bursa eski otobüs garajı bir kent meydanına dönüştürülüyor... Kapalı zarf ve pazarlık usulüyle verilmesi gereken ihale Sönmez ve Küçükçalık firmalarına pazarlıksız verilmiş. Özyazıcı ve Toray firmaları ihaleye itiraz ediyor. Semih Pala ihalenin neden pazarlıksız verildiğini geçen haziranda sormuş. Başkan Hikmet Şahin'den üç aydır yanıt gelmemiş...Halkımız hangi parti iktidardaysa belediye başkanını o partiden seçiyor. Bu cingözlük belediye başkanını denetimsiz bırakıyor... Kimi başkanlar bu denetimsizliğin keyfini sürüyor... Senfoni... Londra Heathrow havaalanında 4 YTL'ye satılan bir bira İstanbul Atatürk Havalimanı'nda 11.5 YTL'ye satılıyormuş. * * * Eee, Müslüman ülkede içki içebilmenin bir bedeli olacak tabii... 2006 yılı ocak - temmuz döneminde cari açığımız 20.7 milyar dolar olmuş. "Camide linç" olayının üstünü kapatmaya çalışan hükümet bakalım cari açığı kapatmada da aynı çabayı gösterecek mi? Söğüt'teki Ertuğrul Gazi törenlerinde Başbakan'ın yeğeni Ali Erdoğan da tartaklandı. Ali Erdoğan'dan Başbakan Erdoğan'ın koruması diye söz ediliyor. Etik Haber adlı site dün geçtiği haberde Ali Erdoğan'ın kadrolu koruma olmadığını, gönüllü olarak korumalık yaptığını, yetkisi olmadığı halde protestocu vatandaşları kadrolu korumalara ihbar ederek dövdürdüğünü bildirdi. Ali Erdoğan kadrolu koruma mı değil mi? Açıklama bekleniyor... m.asik@milliyet.com.tr Asayiş...