Açık Pencere Sümerbank Mensucat fabrikası özelleştiriliyor... Tesisi AKP'li Manisa Belediye Başkanı Bülent Kar'ın başkanlığını yaptığı Manisalı işadamlarından oluşan Ortak Girişim Grubu (OGG) 2005'te 3.7 milyon dolara (yaklaşık 5 trilyon lira) satın alıyor... Tesisin 90 dönüm arazisi var. OGG, satın alma işleminden 4 ay sonra arazinin 55 dönümünü KİPA'ya satıyor... Kaça mı? Tam 13.7 milyon dolara... Yani tamamını aldığı fiyatın 4 katına... Olay yargıya intikal ediyor... Danıştay yürütmeyi durdurma kararı veriyor. Ancak davayı açan kişi 2 trilyon komisyon alarak davadan vazgeçiyor... Dava düşüyor...Manisa CHP Milletvekili Hasan Ören konunun peşini bırakmıyor. Hazırladığı dosyaları dört bir yana dağıtıyor. Birini de Başbakan'a iletiyor... Başbakan dosyayı Başbakanlık Teftiş Kurulu'na havale ediyor... Yapılan incelemede satılan tesisin gerçek fiyatının 47 trilyon olduğu ortaya çıkıyor... Özelleştirmenin iptali, tesisin geri alınması talimatı veriliyor...Tesis geri alınıyor mu? Ne gezer... Tam geri alma işlemine geçilecek... Manisa OGG, 90 dönümlük araziyi, yaklaşık 46 trilyona apar topar Hollandalı bir firmaya satıveriyor... Manisa OGG hem devletle hem hukukla kedi fare gibi oynuyor... Nerede bu devlet? Manisa mitingini izlerken sohbet ettiğimiz yurttaşlardan Manisa Belediye Başkanı Bülent Kar hakkında epey şikâyet dinledik... Hele bir de Pamuklu Mensucat olayı var ki... Tam anlamıyla yüz kızartıcı... Bakınız olaya... Defilede mini etekli mankenler podyuma çıkınca 50 AKP milletvekili salonu terk etmiş. Erdoğan'ın aday listesi hazırladığı bir dönemde başka ne yapabilirlerdi ki? Atatürkçü Düşünce Derneği, bu hafta sonu İzmir'de yapılacak mitingle Tandoğan'da başlayan ve Çağlayan, Manisa ile devam eden miting serisini tamamlıyor... ADD yayımladığı bildiride: "Ulusal iradenin yüzde 50'sinin yansımadığı bir parlamento içerisinden bir cumhurbaşkanı seçme dayatması engellenmiştir" diyor.Tabii bu kadarla kalmadı. Cumhuriyet ve demokrasiye inanan kitlelerin buluşması insanları yalnızlıktan kurtardı, bir sivil cumhuriyet gücü oluştu, demokrasi karşıtlarına etkili mesajlar verildi. ADD'yi kutlarız. ADD başardı... CHP'nin kadın adaylarından biri belli oldu. Mülkiye 1979 mezunu Aynur Ataklı aday olmak üzere memuriyet görevinden istifa etti. Aynur Ataklı adı bize yabancı değil... Kendileri 1997 yılından itibaren tam 4 yıl süreyle Mülkiyespor'un başkanlığını yapmıştı. Basketbol ve futbol şubelerini başarıyla yönetti. Erkeklere parmak ısırttı. Aynur Hanım, Artvin'den 1956 yılında Ankara'ya göç eden ailenin 4 kızından biri. Ailenin diğer üç kızı inşaat mühendisi, mimar ve yargıç olarak topluma hizmet ediyor. Aynur Ataklı'ya siyasette başarılar diliyoruz... Mülkiyeli Hanım... CHP ile DSP bir büyük çağrıya uyarak birleşiyor... Peki sonra?Esas büyük görev ondan sonra başlıyor...Bir seçim programı oluşturacaksınız... Nitelikli kadrolar kuracaksınız... Seçim programınızı halka inandırıcı biçimde anlatacaksınız...Oyları aldınız, iktidara geldiniz, diyelim... Mutlu sona varıldı mı? Hayır, daha işin başı... Kritik günler yeni başlıyor.Eğer sermayeyi ürküten bir program hazırlamışsanız 1978'de Ecevit'in başına gelen gibi... Birden mallar piyasadan çekilir... Sıcak para kaçar... Tuzaklar kurulur... Daha bir yılı bile tamamlamadan iktidardan yuvarlanmanız olasıdır... Yok sağ partilerden farksız bir programla mı yola çıktınız.. O takdirde de sizi seçmeniniz yere yıkar... Çünkü sol ve sosyal demokrat seçmen sorgulayıcıdır. Kül yutmaz. Aldatılmaktan hoşlanmaz.Ezcümle... CHP'yi bekleyen sınav diğer partilere göre daha çetindir...Yıllardır bu sütunda CHP'nin bir iktidar programı yapması gerektiğini yazmaktayız. İktidarda başarının koşulu neyi nasıl çözeceğini, hangi yatırımı hangi kaynaktan yapacağını ince ince hesaplamaktan geçer... CHP bu görevi savsakladı. Bundan sonra alelacele yapılacak bir program ne kadar etkili olur? Peki ya kadrolar? İktidar kadroları kimlerden oluşturulacak ve hangi ölçülere göre belirlenecek? Öncelik eşe dosta yalakalara mı verilecek? Son dönemde gözlediğimiz gibi... Dörtte biri çalışan dörtte üçü yan gelip yatan bir CHP grubu mu oluşturulacak? Yoksa...Efendim bu işler Baykal'la olmaz... Son günlerde çokca duyulan bir yargı da bu... Olur veya olmaz... CHP'nin seçime Baykal'la gitmesinden başka çare yok... Efendim Baykal başbakanlığa bir aday göstersin, kendisi geri çekilsin, cumhurbaşkanlığına aday olsun.. Bir öneri de bu... Ama Baykal tarafı doğrusu bu önerilere hiç sıcak bakmıyor...Seçime gidiyoruz.. Görevlerin en zoru CHP'ye düşüyor... Farkındalar mı? Sırat köprüsünde Ş Size en az vaatte bulunanlara oy verin... m.asik@milliyet.com.tr