Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 2 yıl önce bugünlerde kanal kanal dolaşmış, "Biz mecburi hizmete karşıyız. Sağlık hizmeti gönüllülük temelinde olur. Hekimleri zorla Doğu'ya gönderirseniz onlardan verim alamazsınız" diye konuşmalar yapmıştı. Sorunu, "Çakılı Hizmet", "Sözleşmeli Hekim" gibi yöntemlerle çözeceklerini söylemişti. Aynı Bakan, şimdi zorunlu hizmeti savunuyor.- Neden sonuç alınmıyor mecburi hizmetten? - Siyasetçiler bir şey yapmış görünmek için genç hekimleri halkın önüne atıyor. Ama çoğunlukla onları ücra köşelerde yalnız bırakıyor. Tıbbi imkân ve malzeme sağlayamıyor. Genç hekim gittiği yerde çaresiz kalıyor. 12 Eylül döneminde de zorunlu hizmet yasası çıkarılmış, Kenan Evren, "Gönderdiğiniz hekimler kaçıyor" diye şikâyet eden vatandaşlara, "O zaman ağaca bağlayın, kaçmasınlar"diye çözüm önermişti... Hekimlere zorunlu hizmet getiren yasa TBMM'den geçti. Yasaya göre, bundan böyle tıp fakültelerinden mezun olacaklar hekim açığı olan yerlerde bölgenin mahrumiyet derecesine göre 200 ile 500 gün arasında zorunlu hizmet yapacaklar. Peki bu yasa işe yarayacak, yaraya merhem olacak mı? Tıp Kurumu Genel Sekreteri Ali Rıza Üçer yanıtlıyor: Alman Die Welt gazetesi, AB üyeliği için, "Türkiye'nin batacak bir kulüpte ne işi var" diye yazmış. Batış sürecini hızlandırmak da zevk olur bizim için. Para babası Soros'un, İstanbul'a geldiğinde Azerbaycan Müsavat Partisi lideri İsa Gamber'le de görüştüğü, Azerbaycan'da bir darbe hazırladığı söylenmişti...Bir başka haber El Cezire internet sitesinden... Sitede Birleşmiş Milletler eski silah denetçisi Scott Ritter, ABD'nin İran'a Azerbaycan üzerinden saldırmayı planladığını yazıyor. Ritter, ABD'nin savaşı başlattığını, Azerbaycan'a askeri birlikler indirip Hazar Denizi kıyısından Tahran'a yürümeyi planladığını bildirmekte... Azerbaycan'a dikkat Denizli'de mağazanın girişine mayolu manken resmi koyan bir esnaf, baskılar yüzünden resmi kaldırmış. Baskıyı yapanlar, resimdeki mankenle birlikte olabilmek için kim bilir neler feda ederdi?.. Yabancı eleman çalıştırma iznini Hazine Dış Ticaret Müsteşarlığı veriyordu. İzin 3 haftada çıkıyordu. İşlemleri süratlendirmek için bu görev Çalışma Genel Müdürlüğü'ne devredildi. Okurumuz Doğan Yalçınkaya diyor ki:- Kendi firmamda çalışan bir yabancı eleman için Mart 2004'te başvuru yaptık. Halen sonuç elde edemedik. Bu kişi üstelik yeni biri değil, Türk'le evli olan ve aynı firmada 14 yıldır çalışan biri... Bu tür geciktirmelerin kasıtlı olarak yapıldığını duyuyorum ama inanmak istemiyorum... Yabancıya izin Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde başörtülü velilerin törene alınmaması genel tepki görünce türban lobisi bu olayı ülkede türban mutabakatı sağlanmış gibi bir havaya dönüştürdü. Birileri o hızla Köşk'e yürüdü. Kifayetsiz muhteris siyasetçiler de ortaya fırlayarak üniversitede türban serbestisini kampanyaya dönüştürdüler. Peki iş bu kadarla bitecek mi? Arkadaşımız Fahrettin Fidan, dün Meclis'te eski Diyanet İşleri Başkanı, şimdiki TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Tayyar Altıkulaç'la karşılaşınca sordu.- Üniversitelerde türban yasağına karşısınız. Peki ya kamudaki yasağa? Örneğin türbanlı memura, türbanlı milletvekiline ne diyorsunuz?- Benim görüşüm çok mu önemli?- Evet, bence çok önemli.- O konuda bir şey söylemek istemiyorum.- Neden?- Grup toplantısına yetişmem lazım.- Hiç olmazsa partinizin görüşünü söyleseniz.- Onu da bilemiyorum!* * *Milliyet'in internet sitesinde dün, AKP yöneticilerinin aralarındaki fikir jimnastiği haberleştirilmişti... AKP'liler muhtemel bir referandumda, "Başörtüsünün üniversiteler ve kamu dahil tam serbestisi"nin oya sunulmasını düşünmüşler. Ancak kamudaki serbestlik şimdilik tepki çekeceği için önce üniversitelerde türban serbestliğini sağlamayı planlıyorlarmış.Açıkçası... AKP'nin nihai hedefi türbanın her alanda serbest bırakılmasıdır...Bununla da bitmiyor.. Kuran kurslarının tamamen denetimden çıkarılmasını... İmam hatiplere üniversite yolunun açılmasını da istiyorlar.Hedef, Amerika'nın da istediği biçimde bir İslam devleti oluşturmaktır... ABD bizim dinimizle ilgili değildir elbet. Onların istediği kolay çekip çevrilecek ve Ortadoğu bataklığında kullanılabilecek bir devlet modelidir.Üniversitede türban serbestliğini savunan siyasetçi ve yazarlar, tehlikeli bir sürecin aleti olmaktadır... Tehlikeli süreç! Telefonunuz arızalı ise 121'i arıyorsunuz... Telefon onarılınca "Arızanız ıslah edilmiştir" diyor... Ne diyelim? Tanrı dillerini ıslah etsin! m.asik@milliyet.com.tr